Yemeksepeti motokuryeleri haklarını aradıkları için nankör diyen Nevzat Aydın'a Kadıköy'de Beşiktaş İskele Meydanı'nda "Nankör Sensin Nevzat Aydın!" diyerek yanıt verdi. Çalışma koşullarını anlatan işçiler haklarını istediklerini ve mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
Yemeksepeti motorkuryeleri, haklarını istedikleri için yönetim kurulu üyesi Nevzat Aydın'ın nankör demesi üzerine bugün Kadıköy'de bir kez daha "Nankör Sensin Nevzat Aydın" dedi.
Eylemde sık sık “Nevzat Nankör Sensin”, “Sefalet Ücreti İstemiyoruz”, "Motorlu Kuryeler Köle Değildir", “Direne Direne Kazanacağız”, “İşçiyiz, Haklıyız, Kazanacağız” sloganları atıldı.
Yemeksepeti motorkuryelerinin 33 gündür onurlu bir mücadele verdiğini ifade ederek sözlerine başlayan Nakliyat İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Yemeksepeti'nde sefalet ücreti dayatmalarına, asgari ücreti dayatmalarına karşı İstanbul başta olmak üzeretüm depolarda mücadelenin devam ettiğini belirterek "Siparişler yüzde 80 oranında düşmüş, işler yavaşlamış, siparişler zamanında yetiştirilemez duruma gelmiştir” dedi.
"Binlerce Motokurye Bu Mücadelenin Bir Parçasıdır"
Yemeksepeti’nde başlayan mücadelenin motokuryelerin mücadelesi ve direnişinin haklı yönleriyle önemli bir mücadeleye dönüştüğünü söyleyen Küçükosmanoğlu, "Az sayıda motokurye olarak çalışan arkadaşlarımızla bugün beraberiz ancak Yemeksepeti’nde çalışan binlerce motokurye ve Banabi'de çalışan işçi ve emekçiler bu direnişin bir parçasıdır" diyerek Bu mücadelenin birkaç yönüyle önemli olduğunu vurguladı.
"Bu Mücadele Fiili Olarak Bir TİS Mücadelesidir"
Bu mücadele ve direnişin binlerce işçiyi sefalet ücretine mahkum etmeye çalışan asgari ücrete Yemeksepeti patronuna ve bağlantılı olduğu Alman tekeline karşı para, babalarına karşı bir direniş ve mücadele olduğunu belirten Küçükosmanoğlu, "Bu mücadele aslında bir yönüyle fiili olarak toplu sözleşme mücadelesidir. Binlerce Yemeksepeti çalışanlarının mücadelesi sefalet ücretine karşı direniş ve hak mücadeledir. Bu sefalet ücretinin yükseltilerek yerine daha önceki yıllardakinin üzerine 5 bin 500 lira ücret talebi mücadelesdir" dedi.
"Esnaf Kuryelik Ve Daha Güvencesiz Koşullarda Çalışmaya Zorlanıyorlar"
Online yemek mücadelesinin, alışveriş sektöründe yaygınlaşan kayıt dışı güvencesiz çalışma olan esnaf kurye dayatmasına karşı da bir mücadele yürtüldüğünü vurgulayan "Bu mücadelenin motokurye olarak çalışan kardeşlerimizi baskıyla, sefalet ücretine mahkum etmeye çalışan, 'Madem bu ücreti istemiyorsunuz o halde esnaf kuryelik yaparsınız' denilerek esnaf kuryeliğe zorlanıyor, yönlendiriliyorlar. Görünen yüzü sefalet ücreti ama gerisinde binlerce motokuryeyi daha güvencesiz, adaletsiz çalışma koşulları olan esnaf kurye olarak çalışmaya zorlamaktır" dedi.
"Esnaf Kuryelik Dayatılarak Direnişin Kazanımı Engellenmeye Çalışılıyor"
"Bu direniş aynı zamanda esnaf kurye modeline karşı direniştir. Bu direnişin bu zamana kadar kazanımla sonuçlanmamasının en önemli nedeni de şu anda Yemeksepeti’nde çalışan giderek artan sayıda dayatmayla çalışan esnaf kuryeler Yemeksepeti’nin ayakta durmasını sağlamıştır" diyen Küçükosmanoğlu, Nevzat Aydın'ın esnaf kuryeleri onurla direnen mücadele eden çalışanlara karşı kullandığını belirtti.
Nevzat Aydın'ın motorkuryeleri nankörlükle suçlandığını hatırlatan Küçükosmanoğlu Bu mücadele aynı zamanda tüm para babalarına, sermaye sınıfına karşı bir onur mücadelesidir" dedi.
"Bu Aynı Zamanda Örgütlenme Ve Sendikal Hak Mücadelesidir"
Mücadelenin bir yönünün de örgütlenme ve sendikal hakka sahip çıkma bir mücadelesi olduğunu vurgulayan Küçükosmanoğlu "Nevzat Aydın 2 bin Nakliyat İş Sendikası üyesinin üyeliğini iş kolu değişikliğiyle düşürmüştür. O bakımdan buradaki mücadelemiz tüm işçi sınıfı adına verilen mücadeledir derken öylesine söylemiyoruz" dedi.
"Sendika Ve Konfederasyonlar Kimin Safında?"
Sendikalara ve konfederasyonlara da seslenen Küçükosmanoğlu, "Buradan sendikalara da konfederasyonlara da buradaki mücadeleyi, işçileri nankörlükle suçlayanlara karşı, bir direniş olan başta üyesi bulunduğumuz DİSK olmak üzere duyarsızlığını anlamak mümkün değil. Bir kez soruyoruz onlara sizin safınız hak mücadelesi veren Yemeksepeti işçlieriyle direnen örgütlenme hakkına sahip çıkan Yemeksepeti işçileri mi yoksa, bunların karşısında olan Nevzat Aydınlarla mı" diye sordu.
Diğer yandan Yemesepeti işçilerinin mücadelesine destek veren aydınlar, sanatçılar ve gençler olduğunu halkın da Yemeksepeti eylemlerine katılarak ve boykot edip destek verdiklerini belirterek teşekkür eden Küçükosmanoğlu "Yemeksepeti direnişi halkın tüketimden gelen örgütlü gücünü kullandığı bir mücadeledir. Sipariş yüzde 50 bazı bölgelerde yüzde 70’e yakın düşmüştür" dedi.
"Adapazarı'ndaki Arkadaşlarımız Direnişe Katılacak"
Bugün Kadıköy'deki eyleme az sayıda motokuryenin gelmesinin patronları cesaretlendirebileceğini ifade eden Küçükosmanoğlu "Türkiye’nin değişik bölgelerinde çalışan binlerce çalışanlarının mücadelesini temsil ediyoruz. Ve yarın da Adapazarı’ndaki arkadaşlarımız da direnişe katılacaktır" dedi
Tüm emekçileri ve halkı tüketimden gelen güçlerini kullanarak Yemeksepeti'ni boykot etmeye devam etme çağrısında bulunan Küçükosmanoğlu, "Nakliyat İş Sendikası olarak bu mücadeleye sonuna kadar sahip çıkacağız. Hiçbir mücadeleyi yarım bırakmadık. Bunu da bırakmayacağız. Yemeksepeti işçileri kazanacak, Türkiye işçi sınıfı kazanacak" diyerekten sözlerini tamamladı.
2020 yılından bu yana Yemeksepeti'nde çalıştığını belirten Osman Öztaş "Pandemi başladığında insanlar kapıdan kafasını uzatmaya korkarken biz apartma apartman, asansör asansör dolaşarak insanların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorduk. Bunun karşılığında eski yöneticimiz Nevzat Aydın bizi nankör ilan etti. Biz nankör değil emekçiyiz" diyerek sadece çalışmaları karşılığında halklarını istediklerini belirtti.
"Her Gün Aliemizle Helalleşip Evden Çıkıyoruz"
Öztaş "Motokuryenilik vasıfsız bir iş değildir. Biz her sabah evimizden çıkarken eşimiz çocuklarımızla, ailemizle helalleşip evden çıkıyoruz. Kolumuzu bacağımızı kafamızı kırarak eve döndüğümüz oluyor. Her gün kaza tehlilesiyle karşı karşıyayız. Bizim halkımız asgari ücret değildir. 5500 lira maaş İstiyoruz" dedi.
"Kelle Koltukta Çalışıyoruz Ve Hakkımızı İstiyoruz"
İş kollarının da farklı gösterildiğini söyleyen Öztaş, motokurye olarak çalışanların güzel sanatlar ve büro çalışanı, depo çalışanı olarak gösterildiğini belirterek "Biz büro çalışanı değil motokuryeyiz. Kelle koltukta çalışıyoruz ve hakkımızı istiyoruz" dedi.
"Yemeksepeti'ni Boykot Edin Bize Destek Verin"
Yemeksepeti işçisi halka da bu mücadeleye destek vermeleri ve Yemeksepeti'ni boykot etmeleri çağrısında bulundu.
2019 yılından beri Kadıköy'de vale olarak çalıştığını belirten Lokman Akbaş ise "Şu an sadece hak arayışındayız. Ne kimsenin malında mülkünde ne de Nevzat Aydın'ın dolarlarıda gözümüz yok. Gidip Maldivlerde ada kapatabilir. Biz 5500 lira maaş istedik" dedi.
"Bütün Arkadaşlarımızı Direnişe Katılmaya Çağırıyoruz"
Nevzat Aydın'a seslenen işçi "Sen bizim sırtımızdan kazanıyorsun bu parayı, gidip babandan almıyorsun. Bir asgari ücretle üç iş yapılmaz. Ben valeyim bana hem depo hem çarşı siparisi atıyorlar. Az paraya çok iş olmaz. Biz daha önce Nakliyat İş üyesiyedik. Geçen sene ikibin üçbin arkadaşlarımızın iş kolu bir anda değiştirildi. Ben valeyim büro çalışanı değilim. Bütün arkadaşlarımızı bu direnişe katılmaya çağırıyorum. Kadıköy, Caddebostan, Ataşehir bütün arkadaşlarımızı bekliyoruz" dedi.
"Devlet Bu Saheciliği Hırsızlığı Görmüyor mu?"
İki yıldır Yemeksepeti Banabi deposunda çalıştığını söyleyen Yaşar isimli işçi ise "Hiçbir yerde motokuryeler asgari ücretle çalışmıyor. Her yerde bizim iki-üç katımız maaş alıyorlar. Bunu bu devlet, yetkililer görmüyor mu? Neden kimse buna el atmıyor. Başta devlet buna neden sessiz kalıyor. Bu asgari ücretle çalıştırmaya, evrakta sahteciliğe, esnaf kurye olarak çalıştırmaya. Esnaf kurye dedikleri hırsızlık modelidir. Devletten nasıl vergi kaçırılır nasıl sigortadan kaçırılır onu öğretiyorlar insanlara. Niye devlet buna el atmıyor?" dedi.
"Depoların Ruhsat Yok Ama 24 Saat Çalıştırıyorlar"
Yemeksepeti'nin bir çok deposunda 24 saat çalışma vasfı yok, ruhsatları yok ama 24 saat çalışıyorlar. İnsanları sömürüyorlar" diyen işçi mahalle adı altında esnaf kurye adı altında depo adı altında iş yükledikçe yüklediklerini vurgulayarak "Ama biz sesimizi çıkarıp hakkımızı isteyince nankör olan biz oluyoruz nedense. Birileri buna el atmalı. Ya da bizi işten çıkarsınlar. Hakkımızı verip çıkarırlarsa eyvallah deriz" dedi.