BES İzmir Şubesi üyeleri, bulunan Kadıfekale Taşıtlar Vergi Dairesi önünde zamları protesto ederek taleplerini dile getirdi. Emekçiler açıklamanın ardından ödeyemedikleri faturaları yaktı.
Zamlar ve emekçilerin ödeyemedikleri faturaları protesto eylemleri devam ediyor. KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) İzmir Şubesi üyeleri Şirinyer'de bulunan Kadıfekale Taşıtlar Vergi Dairesi önünde zamları protesto ederek taleplerini dile getirdi.
"Bu Zamlarla Yaşanmaz Zamlar Geri Alınsın Ekonomik Kayıplarımız Karşılansın" yazılı pankart açan BES üyeleri "Zam Zulüm Yoksulluk İşte AKP", "Direne Direne Kazanacağız", "Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz" sloganları attı.
"Bindik Bir Alamete Gidiyoruz Kıyamete!"
Basın açıklamasını okuyan BTS İzmir Şube Başkanı Mustafa Güven ülke genelinde yapılan eylemlerle işyerleri önünde yoksulluğun sembolü haline gelen elektrik ve doğalgaz faturalarını yakarak tepkilerini dile getirdiklerini belirterek, "Siyasi iktidarın sermaye yanlısı politikaları ile basıretsiz sendika Memur Sen'in imzaladığı toplu sözleşmenin sonuçlarını hep beraber yaşıyoruz" dedi
"Toplumun Geniş Kesimleri Hayatlarını Sürdüremez Hale Geldi"
Ülke tarihinin en derin siyasal ve ekonomik krizlerinden birinib yaşandığını ifade eden "Güven Gıda ürünlerinden doğalgaza, akaryakıttan elektriğe kadar tüm ürünlere birbiri ardına gelen zamlar, emeğiyle geçinen geniş toplum kesimlerinin hayatlarını sürdürülemez hale getirdi. İktidar, muhalif kurum ve yapıları susturmak. sindirmek, korkutmak, işlevsizleştirmek ve sonuç olarak etkisizleşirmek için devletin tüm olanaklarını, kurumlarını kullanmaktan geri kalmıyor. OHAL KHKleri ile yaratılan Anayasasızlık hali fiilen devam ettiriliyor" diye konuştu.
"Maaşlara Yapılan Göstermelik Zamlar Cebimize Girmeden Eriyor"
Güvenilirliğini tümüyle yitirmiş TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranlarına dayanılarak yapılan ücret artışlarının, halkın her geçen gün daha fazla yoksullaşmasına neden olduğunu ifade eden Güven "Daha yılın ilk günlerinde gelen zamlar ve vergi oranlarındaki artışlar nedeniyle asgari ücrete, memur maaşlarına ve emeklilere yapılan göstermelik atışlar daha emekçilerin cebine bile girmeden eriyip gitti" diyerek emekçi ve dar gelirli kesimlerin her gün daha fazla borçlanarak, daha fazla kredi kullanarak ay sonunu getirmeye çalışıyor. Emekçiler sorumlusu olmadıkları bir artışın bedelini ödemek zorunda kaldıpına dikkat çekti.
"Zamlar Geri Alınmalı, Enerji Şirketleri Kamulaştırılmalıdır"
Öğrencilerden emeklilere, işsizlerden esnaflara kadar toplumun her kesiminin artan hayat pahalılığı ve ekonomik istikrarsızlık nedeniyle yaşadıkları geçim zorluklarını dile gelirmek için alanlara çıktığına işaret eden Güven. "Başta sağlık emekçilerinin beyaz grevi olmak Üzere son üç gündür büro emekçileri olarak fatura yakma eylemleriyle alanlardayız. Elektriğe, doğalgaza temel tüketim maddelerine yapılan fahiş zamları prolesto ediyor, yapılan zamların geri alınmalısını, zam yapan enerji şirketlerinin derhal kamulaştrılmasını talep ediyoruz" dedi.
“Yoksulluk Emekçilerin Gözlerinin İçindeki Öfkedir!”
“Yoksulluk emekçilerin gözlerinin içindeki öfkedir!” diyen szölwrip şöyle sürdürdü: "Açlıkla yoksullukiu boğuşan emekçiler öfkelidir! Tarlasını ekemeyen ürünü para etmeyen köylü öfkelidir! Ataması yapılmayan öğretmen, sağlıkçı öfkelidir! KPSS yazılı sınavında başarılı olup mulakat sınavlarındu elenen gençler ölkelidir! Elektrik faturası işyeri kirasını aşan esnaf öfkelidir! Emeklilikte yaşa takılanlar, işsizler ölkelidir! Hayata öğrenim kredisi borcuyla dezavantajlı başlayan gençler öfkelidir!"
Ekonomik krizin yarattığı pahalılık, gelen zamlar ve yüksek faturalardan, yolsuzluk ve talandan, enflasyonu düşük ücretleri yüksek gösteren TÜİK verilerinden, iktidarın baskıları ve enflasyon farkının müjde gibi sunan medyadan baktıklarını ifade eden Güven, kamu emekçilerinin taleplerini ise şöyle sıraladı:
Emekçilerin Talepleri
"Başta acilen A'dan Z'ye her şeye gelen ve gelecek olan zamların işaret fişeği olan enerji ve akaryakıt zamlarının geri çekilmesini enerji dağıtım şirketleri kamulaştırılmalıdır! Elektrik, su, doğalgazdan alınan KDV %1'e düşürülmelidir
Krizde işini kaybeden, geliri azalan tüm kesimlere doğrudan gelir desteği sağlanmalıdır.
İşten çıkarmalar yasaklanmalı, istihdamı korumak için gerekli önlemler alınmalıdır.
Çalışma koşulları düzeltilmeli, emekçilerin sağlıklı ve güvenli koşullarda, güvenceli olarak çalışması için önlemler alınmalıdır.
Yoksulluk sınırının altında yaşayan kesimlerin temel gereksinimleri karşılanmalıdır.
Vergi adaletsizliğine son verilmeli, dolaylı vergilerinin payı azaltılmalı, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınan bir sistem kurulmalıdır,
Hayal tarzına müdahale aracına dönüşen özel tüketim vergileri kaldırılmalıdır.
Yandaş şirketlere yapılan dövize endeksli garantili ödemeler iptal edilmelidir.
En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine yüksehilmeli, Emeklilikte Yaşa Takılanların emeklilik hakları verilmelidir.
Dövize Endeksli Mevduat gibi geçim sorunu yaşayan milyonlardan alıp, faiz geliri elde edebilen bir avuç zengine kaynak aktaran bu politikalara derhal son verilmelidir.
İktidar başta örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlükler önüne koyduğu engelleri, baskı politikalarını, ceza ve soruşturmaları durdurmalıdır.
Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tayfiyesine ve özelleşlirme soygununa son verilmelidir.
Kamuda sözleşmeli, taşeron gibi güvencesiz istihdam biçimine son verilmeli, kadrolu güvenceli istihdam esas alınmalı,
OHAL KHK ile hukuksuzca işten atılanlar işlerine iade edilmelidir.
Kamu emekçilerinin emekliliğe esas ek göstergesi 3600 taban gösterge baz alınarak tüm meslek grupları için yeniden düzenlenmeli, ek ödemeler taban maaşa eklenmelidir.
Evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu pazarlık sistemine geçilmelidir. .
BES İzmir Şubesi üyeleri açıklamanın ardından sloganlar eşliğinde "Yüksek gelen faturalar nedeniyle evlerimizi ısıtamıyouz ama mücadelenizle sokakları ısıtacağız" diyerek ödeyemedikleri faturaları yakarak zamları protesto etti.