Emekçiler dört bir yanda haykırıyor: Artık Yeter!
Ne baskılar kar ediyor, ne yatıştırma açıklamaları. Halk bezgin, aç, yokluk içinde. Ekonomik kriz ve çöküş, karabasan olup çöktü üstüne. Nefes alamıyor milyonlar. Birbiri ardına patlıyor isyanlar!
Elektrik faturalarına karşı homurdanma gittikçe yayılıyordu dört bir yanda. Ağrı Doğubeyazıt halkı verdi startı. Ardından Gever, Silvan, Urfa, Muğla, Gümüşhane, Rize, Bursa, İstanbul, Kızıltepe, Antep... Ardı arkası kesilmiyor protestoların, gösterilerin. “Hükümet İstifa” sloganları yayılıyor. Mardin-Kızıltepe’de gaz bombaları ve tazyikli suyla saldırdı polis. Dağılmadı halk. “Tayyip İstifa” sloganları eşliğinde çatıştı.
Baskı, saldırı kar etmez artık emekçilere. Bıçak kemiği bile geçti. “Açız” çığlıkları, “geçinemiyoruz” haykırışları korkunç gerçekliğin dile getirilişidir. Ve açlıkla, kelimenin gerçek anlamında açlıkla imtihan edilen halklar, sessizce boyun eğmezler bu acı yazgıya.
Sokaklara akarlar, isyan ederler. Şairin dediği gibi, “bir kavmi uykusundan uyandırır bu haller / doğar aç midelerden nur topu ihtilaller”!