< "Mücadeleyi Büyütmekten Başka Yolu Yok"

Asgari Değil İnsanca Yaşam Bileşenleri ve siyasi partiler asgari ücretin 4.253 TL olarak belirlenmesini protesto etmek amacıyla bugün 17.00'de Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda açıklama yaptı.

Yüzlerce kişinin katıldığı eylemde "Sokağa, Eyleme, Direnişe, Sömürü Rant, Talan, Savaş, Düzenine Karşı Birleşelim" pankartı açılırken, "Sandıkta Değil Sokakta Hesap Soracağız" ve "krizi Biz Çıkarmadık Faturasını Biz Ödemeyeceğiz" dövizleri taşındı.

Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB) de “Şimdi Devrim Zamanı”, “Gençlik Krize, Yoksulluğa Karşı Leninist Saflara”, “Yaşasın İşçilerin Mücadele Birliği” dövizleri ve flamalarla işçilerin eylemine katılarak destek verdi.

Eylem boyunca sık sık "Yaşasın Sınıf Dayanışması", "Yaşasın Sendikal Mücadelemiz", "Bu Daha Başlangıç Mücadeleye Devam" sloganları atıldı.

Kitle adına açıklamayı okuyan Okan Çam, "Temel tüketim ürünlerine 1 yılda %200’lere varan zamlar yapılmıştır. Kira fiyatları fahiş oranda artmıştır. 2021 başında 380 dolar olan asgari ücret şu anda ise 270 dolardır. 'Dolar artışı ile ne işiniz var' diyenler temel kurun her yükselişinde temel tüketim ürünlerine yapılan zamları ise görmezden gelmektedirler. Açlık ve yoksulluğun her geçen gün artığı koşullarda bu kadar rahat hareket etmelerinin arkasında ise sınıfın güçlü örgütlülüklere sahip olmaması yatmaktadır. Hükümet temsilcileri, düzen siyasetinin tüm aktörleri ve TİSK doğrudan sömürücü sınıfın temsilcileridir. Türk-İş bürokratları ise sömürücü sınıfların işçi sınıfı içindeki ajanları ve bir parçasıdır." dedi.

Temel tüketim gıdalarına saat başı zam geldiğini ifade eder Çam, "Yılbaşında ekmek 1,25 TL iken şimdi 3,5 TL’ye çıkmış bulunuyor. Biraz daha ucuz ekmek almak için Halk Ekmek büfeleri önünde oluşan kuyruklar her gün uzuyor. Ayçiçek yağı, peynir, zeytin gibi ürünler toplumun geniş bir kesimi için adeta lüks oldu. Türk lirası 1 yılda döviz karşısında %100’leri aşan değer kaybına uğradı. Dolarla ne işiniz var diyenler ihaleleri dolar kuru üzerinden alırken milyonlara ise 'şükredin' diyorlar. Ülke, işçi ve emekçiler için adeta bir cehenneme dönüşmüş durumda. 'Geçinemiyoruz, insanca çalışma ve yaşam koşulları istiyoruz' diyenleri ise polis copu ve keyfi yasaklarla susturmaya çalışıyorlar” dedi.

Bu düzenin bir sömürü düzeni olduğuna dikkati çeken Çam, toplumun bu düzeni yıkması gerektiğinin altını çizdi, " Sömürü düzeni devam ettikçe de emeğimizi, alınterimizi çalmaya devam edecekler. Yaşadığımız sorunların tek bir çözümü var; İşçi ve emekçiler olarak örgütlenmek. Bizleri açlığa, yoksulluğa, geleceksizliğe mahkûm edenlerin karşısına bir sınıf olarak çıkmaktır. Bunun için yapmamız gereken fabrikalarda, sanayi havzalarında, işletmelerde ve hayatın olduğu her yerde, tabandan birliğimizi sağlamak ve en önemli silahımız olan üretimden gelen gücümüzü kullanmaktır. Bizden çaldıklarını almamızın birliğimizi güçlendirmek ve mücadeleyi büyütmekten başka yolu yoktur" diyerek ortak mücadele çağrısı yaptı.