Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Tabip Odalarının “Beyaz Yürüyüş”ü bugün başlıyor.
“Karanlığa, baskılara, emeğimizin sömürülmesine karşı İstanbul'dan Beyaz Yürüyüş'e başlıyor; çözümlerimizi konuşmak için Ankara'da Beyaz Forum'da buluşuyoruz!” diyen hekimler ve sağlık emekçileri İstanbul'dan yola çıkarak 27 Kasım’da Ankara’da olacaklar.
1 Kasım günü bir basın açıklaması yapan TTB, hekimlerin başta ekonomik ve özlük hakları için Sağlık Bakanlığı ile görüşme talep etse de hep karşılıksız kaldığını söyleyerek, taleplerinin karşılanmaması halinde 23 Kasım’da İstanbul’dan başlayıp 27 Kasım’da Ankara’da sonlanacak olan “Beyaz Yürüyüş” eylemini başlatacaklarını açıklamıştı.
Ve TTB “Neden yürüyoruz?” diyerek açıklıyor:
-Hekimler ve sağlık çalışanları hızla tükendikleri için,
-Pandemide bu kadar yoğun, canla başla çalıştığımız halde şiddete daha fazla maruz kaldığımız için,
-Ekonomik ve özlük haklarımız, çalışma koşullarımız her geçen gün kötüleştiği için,
-Geçinemediğimiz için,
-COVİD 19 meslek hastalığı sayılmadığı için,
-Sağlık her geçen gün ticari zihniyete teslim edildiği için,
-Sağlığa pandemi koşullarına uygun bütçe ayrılmadığı için,
-Sağlık Bakanlığı bütçesine genel bütçeden sadece %5.6 pay ayrıldığı için,
-Bütçede koruyucu sağlık hizmetleri yerine tedavi edici sağlık hizmetlerine pay ayrıldığı için,
-İnsanlarımızın sağlığa erişimi giderek zorlaştığı için,
-Beş dakikada bir randevu verildiği ve beş dakikada hekimlik yapılmayacağı için,
-Sağlıkta aylar sonraya randevu verildiği için,
-Üniversite hastaneleri ve sağlık sistemi çökertildiği için,
-Aralıksız 36 saat nöbet tutturularak asistanların köle zihniyeti ile çalıştırıldıkları için,
-Sağlık Bilimleri Üniversitesine adrese teslim atamalar için,
-Sağlık hizmetlerinin verildiği sağlık birimlerine yapılan liyakatsız atamalar için,
-Salgın ve aşılama iyi yönetilemediği, şeffaf davranılmadığı, vatandaşlarımız fazladan öldüğü ve hastalandığı için,
-Her geçen gün vatandaşın cebinden sağlığa daha fazla pay çıktığı için,
-Ertelenen sağlık hizmetleri nedeniyle hastanelere ulaşmakta zorlanan ve daha fazla hastalanan ve ölen vatandaşlarımız için,
-Sürekli olarak yurtdışına gitmek isteyen genç hekimlerin göçünü önlemek için,
-Emeğimizin karşılığını alamadığımız için,
-Arşiv taraması ile birçok sağlık çalışanının atamasının geciktirildiği veya atanmadığı için YÜRÜYORUZ…
Ve hekimler “Ne istiyoruz?” sorusunu cevaplıyor:
-İnsanca geçinebileceğimiz emekliliğimize yansıyacak, performans ve döner sermayenin olmadığı tek ücret,
-COVİD-19’un meslek hastalığı sayılması,
-Nitelikli sağlık hizmeti ve nitelikli eğitim,
-Şiddetsiz ve güvenceli bir ortamda çalışmak,
-Koruyucu hekimlik uygulaması ve toplumsal sağlık hakkı,
-Şehir hastanelerinin kamulaştırılması,
-7200 ek gösterge ve yılda 120 gün yıpranma payı,
-Haftalık çalışma sürelerinin azaltılması ve nöbet sonrası izin,
-Başarı ve liyakatı uyan atamalar ve yöneticiler,
-Özel hastanelere değil kamu hastanelerine bütçe,
-Aile hekimliği ceza yönetmeliğinin geri çekilmesi,
-Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği 20 dakikada muayene süresi,
-Sözümüzü daha özgürce söyleyeceğimiz, daha demokratik bir ortam İSTİYORUZ…