BTS İzmir Şubesi üyeleri demir yollarının özelleştirilmesi ve sürgünlere karşı Alsancak Gar'da basın açıklaması ve oturma eylemi yaptı. Demiryolu emekçileri sürgün baskı ve özelleştirmeye karşı mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.

KESK'e bağlı Birleşik Taşımacılık Emekçileri Sendikası İzmir Şubesi üyeleri baskı, sürgün ve özelleştirmeye karşı yaptıkları oturma eyleminin 42'nci haftasında yine Alsancak Garı önündeydi.

"Baskı Ve Sürgünler Kurumların Sopası Haline Geldi"

Basın açıklamasını okuyan BTS İzmir Şubesi Başkanı Erdal Aksoy,KESK ve BTS üyelerinin geçmişten bu güne çeşitli biçimlerde uygulanan anti demokratik uygulamalarla karşı karşıya kaldığını vurgulayan Aksoy, "Baskılar, soruşturmalar, sürgünler adeta kurumların sopası haline gelmiştir" dedi.

Onlarca sendika yöneticisi ve üyelerinin çağdışı bir uygulama olan sürgün, soruşturma ve çeşitli cezalarla karşılaştığını belirten Aksoy, verilen cezaların hemen hepsinin yargı kararıyla bozulduğunu, cezaların iptal olduğunu sürgünlerin ise geri döndğüne dikkat çekti.

"Sürgün Ve Baskı Yerine Ulaşım Sağlık Eğitim Sorunlarıyla İlgilenin"

Gerek sendika üyeleri olarak gerekse TCDD çalışanları olarak sürekli uygulanan bu yöntemlerden artık usandıklarını ifade eden Aksoy, gerek iktidar yetkililerinin, gerek kurum yetkililerinin dağ gibi büyüyen, güvenli kamusal ulaşım, eğitim, sağlık gibi sorunlarıyla uğraşıp çözüm bulmaları yerine; çalışma barışına zarar veren, kurumlar arası çatışma ve gerginlik yaratacak uygulamalara imza atmalarının demiryolu emekçilerini ciddi anlamda huzursuz ettiğini söyledi.

"Siz Gideceksiniz Biz Kalacağız"

Sürgün ve cezaların yargı yoluyla bozulduğunu söyleyen Aksoy, yetkililere seslenerek "Siz gideceksiniz biz kalacağız. Hepimiz de geri döneceğiz. İşte sürgünler burada siz neredesiniz. Sürgün kararlarının altında imzası olanlar bugün yoklar. Sürgün kararını alanlar aldırtanlar bugün ceza mahkemeleri önünde hesap veriyorlar. Yine yarında hesap verecekler. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak" dedi.

İktidarın Politikaları Ölümlü Kazalara Neden Oluyor"

Siyasi iktidarın, sermayeye kaynak aktarmak için, başta Ulaşım, Sağlık ve Eğitim olmak üzere, sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda düzenlemeler yaptığını, hükümetin, bu uygulama ile emeği ucuzlatarak, kar oranlarını, işgücü maliyetlerini düşürerek arttırmaya çalıştığını ifade eden Aksoy "Bu yöntemin sonuçları, her alanda çalışanlara “işten atılma”, “iş kazası ile sakat kalma” ve “ölüm” olarak karşımıza çıkmaktadır" dedi.

30 yılı aşkın süredir kar amaçlı emeği ucuzlatmak adına başlatılan “Taşeron” çalıştırmanın her geçen gün yaygınlaştırıldığını hatırlatan Aksoy, taşeron çalıştırmanın demiryollarında trafik güvenliğini tehlikeye attığını vurguladı.

Özelleştirme ve taşeron çalışma sonucu son bir hafta içerisinde üç kez vagon ve tren kaçma hadisesi yaşandı bir kez karambol yaşandığını, bu vahim hatalar çok ucuz atlatıldığını aktaran Aksoy "Tüm bu olanlar eksik personel ile yorgun olarak çalışmanın, bir çok işin dışarıdan hizmet alımıyla taşeronlara yaptırılmasının ve liyakatsiz atamaların sonucudur. Daha özelleştirme olmadan eksik personelle yorgun olarak çalışmanın sonuçları ortadayken, özelleştirmeden sonra personel eksiltilerek, neredeyse on işin bir kişiye yaptırılmak istenmesinin ve bir çok işin taşeronlara yaptırılmak istenmesinin getireceği vahim sonuçları düşünmek bile istemiyoruz" dedi.

*Özlemini Duyduğumuz Dünya İçin Mücadelemiz Sürecek"

"Özelleştirmeler ve kamu hizmetlerinin küçültülmesi girişimleri derhal durdurulmalı, güvenli bir kamusal ulaşım, eğitim, sağlık ve sosyal güvenliğe ayrılan paylar arttırılmalıdır" diyen Aksoy, "Gücünü fiili ve meşru mücadeleden alan konfederasyonumuz KESK ve sendikamız BTS bu ülkenin kamu emekçilerinin hak ettikleri, özlemini yaşadıkları bir ülkeye ve dünyaya kavuşacakları günü yakınlaştırma mücadelesini kararlıkla sürdürecektir" dedi.