< "İnsanlığa Dayatılan Yıkımlara Karşı Sınıfımızın Gücünü Gösterme Zamanıdır"

"Emeğimiz Ve Özgürlüğümüz İçin İşçi Emekçi Mitingi" Kartal Meydanı'nda gerçekleştirildi. İşten atılan ve eylemleri süren işçiler kürsüde söz alarak, haksız hukuksuz işten atmalara, baskıya tacize, sömürüye, örgütlenme engeline karşı mücadele edeceklerini, örgütlenerek ve birleşerek kazanacaklarını vurguladı.

İşten atılan hakları gasp edilen ve eylmeleri süren Sinbo, Carrefour, SML Etiket, Bayrampaşa ve Bakırköy Belediyesi işçileri yanı sıra Tur Assist ile Alba Plastik işçilerinin çağrısıyla, işçi örgütlenmeleri, sendikalar, dernekler ve siyasi partilerin yer aldığı 43 kurum Kartal Meydanı’nda “Emeğimiz Ve Özgürlüğümüz İçin İşçi Emekçi Mitingi"ni gerçekleştirdi.

Miting öncesinde Kartal'da Savanora Caddesi üzerinde toplanmaya başlayan pek çok farklı iş kolundan işçi ve emekçiler, taleplerini içeren pankartlar ve dövizler taşıyarak sloganlarla kortejler hallinde Kartal Meydanı'na giriş yaptı. "Söz Yetki Karar İşçilere", "Bir Fırın Yanarsa Bin Fırın Yakar Ekmeğimize Dokunmayın", "İşsizliğe Yoksulluğa, Güvencesizliğe Karşı Birleşirsek Kazanırız", "Sınıfın Parçası Göçmen İşçilere Vatandaşlık Hakkı", "İşçinin Emekçinin Emeğin Yanında Savunmaya Yönelen Stajyer Ve İşçi Avukat Sömürüsüne Karşı ÇHD Burada", "Emeğimizi Zenginlere Yedirmeyeceğiz", "KHK'lar İptal Edilsin", "Güvenceli İş Güvenli Gelecek İstiyoruz", "Emeğimiz Ve Özgürlüğümüz İçin Birlik Olalım Mücadele Edelim","İşten Atılan İşçiler Geri Alınsın, TİS imzalansın, Kurallı Ve Güvenceli Çalışmak İstiyoruz", "Ücretler Ve Yemek Parası Düşürülemez, İşçilere Baskılar Zorlamalar Son Bulsun", "Çekçeğime Dokunma Beni Aç Bırakma", "Yoksulluk ve Güvencesizlik Kaderimiz Değildir", Sermaye Düzenini Tarihin Çöplüğüne Süpüreceğiz", Berke Ve Perit'i Alacağız İşçi-Öğrenci Elele Direnişi Büyüteceğiz", "Alacaklıyız Bize Gelecek Borcunuz Var" yazılı pankartlar taşındı.

Kortej alana girdikten sonra Miting Tertip Komitesi adına "Özgürlüğümüzü kendi ellerimizle yaratacağız!" denilerek basın açıklaması okundu:

Pandemide ’İşten atmak yasaklandı’ denildiği fakat Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in pandemi sürecinde Kısa Çalışma Ödeneği, Ücretsiz İzin ve İşsizlik Ödeneği’nden 8 milyon kişiye ödeme yapıldığını açıkladığı hatırlatıldı.

 

"İşten Atmak Yasaklandı Denildi Günde 500 İşçi Kod 29 İle İşten Atıldı"

‘İşten atmak yasaklandı’ denildiği halde. Madde 25/2’den (Kod 29) işten atılanların oranının %70 arttığı, pandemi döneminde günde ortalama 500 işçinin Kod 29’la işten atıldığı ifade edilen açıklamada "Nasıl ki KHK’larla yüzbinlerce kamu emekçisi fişlenip, sosyal ölüme terk edildiyse yüzbinlerce işçi-emekçi de Kod 29’la fişlendi" denildi.

 

"Farklı Kodlarla İşten Atmalar Devam Ediyor"

Kod 29’a karşı verilen mücadeleler sonucunda “Kod 29’u kaldırdık” demek zorunda kalan iktidarın farklı kodlar vererek Madde 25/2’yle işten atmalara devam ettiğine dikkat çekilerek "İşten atma yasağının bitmesiyle pek çok iş yerinde toplu işten atmalar devam ediyor. TÜİK işsizlik oranlarının düştüğünü iddia ederken gerçekte işsizlik oranı üç yılda 11 puan arttı” denildi.

 

"Baskılara Rağmen Mücadele Sürüyor"

Başta aratak devam eden iş cinayetlerine, iş kazalarına, taşeron çalışmanın artarak devam etmesine, sendikal örgütlenmenin engellenmesine, sürekli kışkırtılan mülteci düşmanlığına, geri dönüşüm işçilerine yönelik saldırılara, kadınlara yönelik düşük ücret, baskı taciz ve mobinglere, KHK'lara, öğrencilere yönelik saldırılara değinilerek, emekçilere yönelik her türlü sömürü baskının artarak devam ettiği vugulanan açıklamada buna rağmen bir çok iş kolunda işçilerin kararlılıkla mücadeleyi sürdürdüğü vurgulanarak “Nasıl ki 1 Mayıs’ta pandemi önlemi adı altında dayatılan keyfi yasaklar fiili-meşru mücadeleyle boşa düşürüldüyse aynı kararlılık devam ediyor. Sinbo Direnişçileri Kod 29’un kaldırılması talebi ile Ankara’ya yürüdüler. Her gün karşılarına çıkan polise “Biz meşruyuz, asıl siz suçlusunuz, dağılın!” seslenişleri hala hepimizin kulaklarında. Migros Direnişçileri’nin ‘Bizden çaldıklarınızı geri alacağız! Korkmuyoruz yine geleceğiz!’ seslenişini unutmuyoruz. Coşkumuzu, maden işçilerinin haklı ve meşru mücadelelerinden aldıkları güçle önlerine çıkan jandarmaya ‘Öyle mi alay komutanı!’ seslenişinden alıyoruz” denildi.

 

İnsanlığa Dayatılan Yıkıma Karşı Sınıfın Gücünü Gösterme Zamanı"

Sermayenin karşısında örgütlü bir sınıf olmak gerektiği vurgulanan açıklamada “Mitingimiz bu mücadelede önemli bir adım. Şimdi buradaki kararlılığı, mücadele kıvılcımını fabrikalarda, sanayi havzalarında ve hayatın olduğu her yerde baskı ve sömürüye karşı yangına dönüştürme zamanıdır. Emeğimizi çalan, haklarımızı gasp eden sermayenin ve onun temsilciliğini yapanların karşısına örgütlü bir sınıf olarak daha güçlü çıkmak için attığımız bu adımı büyütme zamanıdır. Fabrikalarımızda, işyerlerimizde yan yana gelme, taban örgütlerimizi kurma zamanıdır. Bizlerin örgütsüzlüğünden faydalanan kapitalistlerin, iktidarın ve tüm kurumlarının sefil çıkarları için insanlığa dayattığı yıkımlara karşı sınıfımızın gücünü gösterme zamanıdır” denildi.

Açıklamada talepler ise şöyle sıralandı

-Madde 25/2 (Kod 29) Kaldırılsın!

-Herkese İş ve Gelir Güvencesi Sağlansın!

-Taşeron Çalışmak Yasaklansın!

-İş Yerlerinde Taciz, Baskı, Mobbing Son Bulsun!

-KHK’lar İptal Edilsin!

-Sendikal Örgütlenmenin Önündeki Engeller Kaldırılsın!

Ardından işten atılan ve eylemleri devam eden işçiler söz alarak yaşadıkları süreci ve taleplerini dile getirdi. İşçilerin konuşmalarında öne çıkan ifadeler ise şöyle.

 

"Gelecek Mutlaka İşçi Sınıfının Olacaktır"

TOMİS üyesi Sinbo İşçisi Dilbent Türker: “Biliyoruz ki Grup TİS’’de elde edilecek kazanımlar Toplu ve tekil iş sözleşmesi yapılan her fabrikayı, her işkolunu, sendikasız işçi ve emekçileri doğrudan etkiliyor. Ne yazık ki metal patronlarının karşısında sendika ağaları yer alıyorlar. Kapalı kapılar ardında görüşmeler yaparak Grup TİS kapsamındaki işçi kardeşlerimizin bilincini bulandırarak süreci tamamlamaya çalışıyorlar. Bu duruma son verecek tabandan birliğini kuracak işçilerdir. Başta Grup TİS kapsamındaki fabrikalar olmak üzere her yer de söz yetki karar hakkının gerçek anlamda işçilerde olduğu, fiili- meşru mücadele hattının hayat bulduğu bir süreci birlikte örgütlemek hepimizin görevidir” “İşçilerin temsil edilmediği görüşmelerle milyonların alacağı ücreti belirliyorlar. Bizler bu orta oyununu bozmalıyız” dedi. İşçi sınıfının şanlı tarihine pek çok işçi eylemininin yol gösterici olduğunu vurgulayan Türker “Gelecek mutlak işçi sınıfının olacak” dedi.

 

"Yaşamlarımızdan, Geleceğimizden Vazgeçmeyeceğiz"

CarrefourSA işçisi Gülbin Demirel: “Bugün yapmak istedikleri şey bizleri asgari ücrete mahkum etmektir. Bugün direnişteyiz, pandemi sürecinde sağlık emekçilerinden sonra market sektörü en fazla etkilenmiştir. Bugün aramızda çok sayıda işçi var. Market, kağıt işçileri, haksız yere işten atılan işçiler var. Bugün direnişimizin 37. Günü. Direnişimiz bugün son bulmayacak. Ağır çalışma koşullarına karşı direniyor ve mücadele ediyoruz. Kadınlar olarak direniyoruz. Yaşamlarımızdan, geleceğimizden vazgeçmeyeceğiz."

 

“Haklarımızı Alana Kadar Direneceğiz”

Neotrend İşçisi Mehmet Bilal Doğan “Tekstil işçileri örgütlenmediği zaman sömürü artıyor. Son dönemde Kod 29’a sığınıyorlar. Biz korkmuyoruz. 125 gündür haklarımız için direniyoruz. Haklarımızı alana kadar direneceğiz haklıyız kazanacağız”dedi.

 

“Kadın İşçiler Mücadelede Ön Saflara!”

SML Etiket’te işten ve136 gün boyunca keyfi işten atmalara ve sendika düşmanlığına karşı mücadele ettiklerini aktaran Dev Tekstil üyesi Seçil Arı söz alarak kadın işçilerin yaşadığı sorunlara değindi. “Biz kadınlar işyerlerinde, fabrikalarda, sokakta mücadelenin her alanında olmayız. Nasıl ki İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline karşı sokaklara çıktıysak çifte sömürüye, işyerlerinde karşı karşıya kaldığımız taciz, baskı, mobbinge karşı da sokaklara çıkmalı, mücadele etmeliyiz. İşyerlerimizde komitelerimizi kurmalı, kadın işçilere yönelik saldırılara karşı taleplerimiz için birlik olmalıyız. Biz işçi kadınlara yönelik saldırılar işçi sınıfına yönelik saldırıların bir parçası. Bu sebeple yaşadığımız sorunlara karşı işyerlerimizde erkek sınıf kardeşlerimizle birlikte mücadele etmeliyiz.”

 

"Örgütlenmek Ve Mücadele Etmek Kadın işçilerin Tek Seçeneği"

Seçil Arı 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde kadın cinayetlerine, kadına yönelik şiddete, işyerlerinde taciz, baskı, mobbinge karşı güçlü bir şekilde sokaklarda olmak gerektiğini hatırlatarak “Bundan sonra da hem kazanılmış haklarımızı korumak hem de yeni haklar kazanmak için örgütlenmek, mücadele etmek biz kadın işçilerin tek seçeneği” dedi.

 

"Derdimiz Var! Kavgamız Var!”

Geri Dönüşüm İşçileri: İşte Sizin Düzeniniz Bu!” İstanbul Geri Dönüşüme Katkı Derneği (İGEKATDER) Başkanı Mesut Aygün de miting “Sokaklardan geliyoruz! Kirin pasın, pis kokuların çöplerin arasından ekmeğini onuruyla kazananlar olarak aranızdayız! Artık yapacak başka bir işi olmayanların yaptığı işi meslek edinenler olarak buradayız! Derdimiz var! Kavgamız var! Sağlığımızı, yaşamımızı tehlikeye atarak, yeni bir gelecek hayalini aradığımız çöplere göz koydu sermayedarlar… Her gün çekçeklerimiz alınarak, çalışma hakkı tanınmayarak açlığa, sefalete ve yoksulluğa sürükleniyoruz. Müslümanlığıyla övünen iktidar, her gün milyonlarca insanın aç kalmasını sağlıyor. İşte sizin düzeniniz bu!”

 

"Mücadeleci Bir Sendikal Çizgi Yaratmak İçin Seferber Olalım.”

Alba Plastik İşçileri: “Direnişimizin 69. gününde buradayız. İki ayı aşkındır kadın düşmanı, işçi düşmanı, sendika düşmanı yönetime karşı direniyoruz. Biz tüm bunları yaşarken üyesi olduğumuz sendikamız Petrol İş yönetimi sessiz kaldı, görüp de görmezlikten geldi. Saraylarda pozlar verirlerken Alba direnişinin yolunu bir türlü bulamadılar. Sahiplenme çağrılarımız yanıtsız kaldı. Yetki olmayan yerde bir şey yapmayız dediler. Ama yetki almak için üyelik çalışmaları yapan işçileri de yalnız bıraktılar. Önemli bir mücadele deneyimi olan Flormar direnişinde yetki alamamalarını, bu direnişin kendilerine 2 milyon liraya mal olmasını söyleyip kişi ve maliyet hesabı ile kendilerini aklamaya çalıştılar. Sizden hiçbir maddi beklentimiz yok, bir şapka bir önlük istiyoruz işçi arkadaşlarımız sendikanın varlığını hissetsin yeter dedik, yanaşmadılar. Bu direniş önemlidir diyen şube yöneticileri de basiretsiz kaldılar, kendi kişisel kaygıları ile davrandılar. Petrol İş'in yöneticileri, temsilcileri, üyeleri ile görüştük; fabrika fabrika işçi kardeşlerimize sesimizi taşıdık. Direnişimiz sendika hakkını savunma, keyfi işten atmalara boyun eğmeme, tacize sessiz kalmama çağrısıdır. Direnişimiz sendikaların hantal, bürokratik tablosuna rağmen sendikal mücadeleye sahip çıkma, sendikal bürokrasiden hesap sorma, mücadeleci bir sendikal çizgi yaratmak için seferber olma çağrısıdır.”

 

“KHK'lar Gidecek Biz Kalacağız!”

İstanbul KHK’lılar Platformu adına yapılan konuşmada “Sadece işimizden ihraç edilmedik, yüzlerce insani hakkımız yok sayıldı. KHL’lar devlet eliyle işlenen hukuksuzluk, siyasi işkencedir. Bize kader tayin eden, ağaç kökü yeyin diyenlerden adalet talep etmektense direndik, mücadele ettik” denildi. KHK’lılar Platformu’nun kurulma süreci aktarılarak talepler sıralandı ve "KHK'lar Gidecek Biz Kalacağız" denildi.

 

"Bu Binaları Biz Yaptık Ama Haklarımız Verilmiyor”

Kayı İnşaat işçileri,aşadıkları süreci anlatarak “Bu binaları biz yaptık ama hak işçilere geldi mi kapatıp gidiyorlar. Korkmayın İnşaat Sen’e üye olun haklarımızı beraber arayalım” dedi.

 

"Yaşasın İşçi Sınıfının Dayanışması"

Bakırköy Belediyesi İşçileri adına söz alan Nazife Toprak DİSK Genel İş Sendikası adına kitleyi selamlayarak konuşmasına başladı. Toprak sendikal haklarının gasp edildiğini ifade etti. 2018 yılından bu yana hak mücadelesi yürüttüklerini belirterek 2 kişinin Kod-29 ile işlerinden edildiğini belirtti. Sendikadan istifa ettirildiğini söyleyen Toprak, işçilere baskı yapıldığını vurgulayarak “Bunların hepsi haktan, hukuktan bahseden sosyal demokrat olduğunu söyleyen Bakırköy Belediyesi’nde yaşandı. Ben bir arkadaşım daha sendikal faaliyet nedeniyle işten atıldık. Süreçte olumlu bir adım kaydedemedik. Bakırköy Meydanı’nda 62 gündür direniyoruz.” Miting alanındaki birlikteliğin umut verdiğini ifade eden Toprak “Yaşasın işçi sınıfı ve işçi sınıfının dayanışması” dedi.

 

“Haklarımızı Savunduk İşten Atıldık"

Bayrampaşa Belediye işçileri adına İzzet Akan konuşma yaptı. İşten atılma sürecini anlattı ve dayanışma çağrısı yaptı. Akan şunları ifade etti: “Her seçimde söz verdiler her seçimde kadro sözü verdiler. Bizi açlıkla kölelikle terbiye etmeye çalışıyorlar. Sözde taşeronu bitirecektiler. Hep yalan söylediler. Hep haklarımızı çaldılar.” “Ben çocuklarımın yüzüne bakamıyorum ama saraydaki sefa sürüyor."

Mitinge katılan üniversite öğrencileri kürsüden selamlanarak “Berke’ye, Perit’e Özgürlük” sloganları atıldı.

Miting alanda halaylar çekilerek sona erdi.

 

Mitingi Örgütleyen Kurumlar

4. Vardiya İşçi Dayanışması, Alba Plastik Direnişçileri, Avukat Dayanışması, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), Bakırköy Belediye Direnişçileri, Bayrampaşa Belediye Direnişçisi, Birleşik İşçi Kurultayı (BİK), Carrefour Direnişçisi, Devrimci Hareket, Devrimci Parti, Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL), Devrimci Turizm-İş Sendikası (DEV-TURİZM İŞ) Marmara Bölge Şubesi, Dostluk ve Kültür Derneği (DKDER), Ekmek ve Onur, Emeğin Gücü Derneği, Emek ve Adalet Platformu, Emekçi Hareket Partisi (EHP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Genç İşçi Derneği (GİDER), İnşaat Emekçileri Sendikası (İNŞAAT-SEN), İstanbul KHK'lılar Platformu, İşçi Hareketi Koordinasyonu, İşçi Kadın Meclisleri, İşçi Temsilcileri Konseyi (İTK), İşçinin Kendi Partisi (İKEP), Kaldıraç, Kırmızı Gazete Mağaza Market İşçileri Sendikası (MAĞAZA MARKET-SEN), Mücadele Birliği, Neo-Trend Tekstil Direnişçileri, Proleter Devrimci Duruş (PDD), Sinbo Direnişçisi, SML Etiket Direnişçisi, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP), Sosyalist Kadın Hareketi (SKH), Tekstil İşçileri Sendikası (TEKSTİL-İŞ SENDİKASI), Tur Assist Direnişçisi, Turizm, Eğlence ve Hizmet İşçileri Sendikası (TEHİS), Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS), Yeni Demokrat Gençlik (YDG)