Karayolu Emekçileri Sendikası (KATAŞ-SEN), İstanbul'da Halk Otobüsü Şoförlerinin yaşadığı şiddeti Mecidiyeköy otobüs duraklarında basın açıklaması yaparak protesto etti.
İstanbul'da son bir yılda, Kağıthane'de, Esenyurt'ta, Sarıyer'de, Sancaktepe'de ve daha geçtiğimiz günlerde Bakırköy'de Halk Otobüsü Şoförlerinin hayati saldırılara uğramasını, Mecidiyeköy Metrobüs çıkışındaki otobüs duraklarında basın açıklaması yaparak protesto etti. gerçekleştirdi.
"Şoföre Şiddete Son", "Birleşe Birleşe Kazanacağız" yazılı pankartların açıldığı eylemde "Şoföre Şiddete Son", "Birleşe Birleşe Kazanacağız", "Biz Durursak Dünya Durur" yazılı dövizler ve şoförlerin yaşadığı saldırları anlarını gösteren fotoğraflar taşınan eylemde "Şoföre Şiddete Son" Şoföre Şiddete Hayır", "Şoförler Sizin Kökeniz Değil", "Şoföre Kalkan Eller Kırılsın", "Birleşe Birleşe Kazanacağız" sloganları atıldı.
Şiddet Olağanlaştırılıyor"
Eylemde konuşan Karayolu Taşımacılık Emekçileri Sendikası (KATAŞ-SEN) Genel Başkanı Şahin Başaraner, son aylarda şoförlere yapılan bıçaklı, silahlı, sopalı darp eylemlerinin arttığını belirterek "Gün geçmiyor ki İstanbul'un bir noktasında şoförler saldırıya uğramasınlar. Kadına şiddeti olağanlaştıranlar, çocuğa şiddeti olağanlaştıranlar bugün şoföre saldırıları olağanlaştırıyorlar" dedi.
"Emekçiye Yönelik Şiddetin Önünü Açanları Lanetliyoruz"
Şiddete karşı önlem almayarak ve şiddet uygulayanlara ceza uygulamayarak, şiddete uğrayan şofölere avukat yardımı vermeyerek, şiddete karşı koruma kalkanlarnı hizmete sokmayarak şoförlerin daha fazla şiddet olayına maruz kaldığını belirten Başaraner, "Buradan bu şiddetin önünü açanları, her düzeyde, her mekanizmada; şoföre emekçiye şiddetin önünü açanları lanetliyoruz. Her kim ki şoförün hakkını, ekmeğiyle sınarsa haddini bildiririz. Siz şiddeti engellemezseniz biz kendimizi savunmasını biliriz" dedi.
Gün Geçmiyor Ki Bir Arkadaşımız Darp Edilmesin"
Son bir yıl içinde Kağıthane'de, Esenyurt'ta, Sarıyer'de, Sancaktepe'de ve daha geçtiğimiz günlerde Bakırköy'de şoförlerin hayati saldırılara uğradıklarını, toplu taşıma şoförlerinin direksiyon başında uğradığı saldırıların hiçbir döneminde olmadığı kadar arttığını vurgulayan Başaraner, "Herhangi bir nedenden dolayı öfkeli insanların direksiyon başında ya da dinlenme yerlerinde öfkelerini biz şoförlere yöneltmeleri sıradan hale geldi. Gün geçmiyor ki bir arkadaşımız darp edilmesin, yaralanmasın" dedi.
"Ekmeğimizle Oynamayın, Sabrımızı Sınamayın"
KATAŞ-SEN olarak uzun süredir halk otobüsü şoförleri arasında örgütlenme faaliyeti yürüttüklerini belirten Başaraner, iki ay önce yaptıkları basın açıklaması nedeniyle şoförlerin tehdit edildiğini ve bunun üzerine sendika olarak "Arkadaşlarımızı tehdit etmeyin" uyarısında bulunduklarını aktararak "Bizim ekmeğimizle oynamayın, bizim sabrımızı sınamayın. Bizlere 'Sendikalaşmak haktır' deyip diğer yandan , 'Bunların derdi şiddete hayır demek değil bunların derdi başka' diyerek tehditlerle arkadaşlarımızı sendikadan istifaya zorlamayın Her kim ki, şoförü, işçiyi, emekçiyi ekmeğyle sınamaya kalkarsa haddini bildiririz" dedi. "16 Saat Çalışınca Değil Şiddete Hayır Deyince Mi Rahatsız Oluyorsunuz?" Basın açıklamasına katılacak olan şofölerin uyarıldığını, tehdit edildiğini, açıklamaya katılmaması için mesailer yazıldığını belirten Başaraner, "Arkadaşlarımızı bu şekilde tehdite etmeyin. Bizler içeride neler yaşandığını biliyoruz" dedi.
Basın açıklamasına katılmayı engelleyen yetkililere seslenen Başaraner, "Sabahın 5'inde işe başlatırken, 15-16 çalıştırırken,; sekiz saat sonra ancak tuvalete giderken, 30 gün boyunca izinsiz çalışırken, rahatsız, olmuyorsunuz da şoför şiddete hayır deyince mi rahatsız oluyorsunuz?" diyerek tepki gösterdi.
Şoförlerin sendikalı olmalarına engel olanlara seslenen Başaraner, "Sizler sadece bu sendikaya değil sendikalara, emek veren, işçilere düşmansınız" dedi.
"Haklara Saygı Göstermesini Size Öğreteceğiz"
Yetkililerle görüşme gerçekleştirdiklerini ama bu görüşmenin şoföler üzerinde baskı uygulamak, tehditlerle sendikadan istifa ettirmek için kullanıldığını aktaran Başaraner, "Bizim de aklımız var. Burada fazla şoför yok. Bundan sonra da böyle. Ama şoförler her yerde, bunu bilin. Başınıza bela olacağız. Sendikalaşma anayasl haksa anayasal haklara saygı göstermesini size öğreteceğiz" dedi.
"Bu Haksızlık Bir Gün Sizi De Vuracak"
Açıklamaya katılanları video kayda alanlara da tepki gösteren Başaraner, "O videoları çekiyorsunuz, şoför arkadaşlarımızı kayda alıyorsunuz ya hadi işten atın bakalım el mi yaman bey mi yaman göreceğiz. Bizler sizin düşmanınız değiliz. Siz ekmeğimizi gasp eden patronlara hizmet ediyorsanuz. Bizler de ekmeğimizi büyütmenin derdindeyiz. Ancak şunu unutmayın tüm bu adaletsizlik, haksızlık, eşitsizlik sizleri de vuracak" dedi.
"Akşam Eve Dönüp Dönemeyeceğimizi Bilmiyoruz"
Taleplerinin yasal güvenlik tedbirlerinin bir an önce alınması olduğunu belirten Başaraner, gerekli güvenlik tedbirleri alınmadığı için her gün bir arkadaşlarının yaralandığına dikkat çekerek, "Arkadaşlarımız akşam eve dönüp dönemeyeceğini bilemeden yola çıkıyor. Nasıl ki, kamuda çalışanların bir güvenliği varsa burada çalışan arkadaşlarımızın da güvenliği sağlanmalı" dedi.
"Bıçakla Silahla Saldırıyorlar Umurunuzda Değil"
Şoförler hakkında sürekli raporlar düzenlendiğini ifade eden Başaraner, "Arkadaşlarımızı yolda giderken videoya çekip rapor düzenleyenler, maske takmadı diye rapor edenler, durağı pas geçti diye rapor hazırlayıp yevmiye kesintisi yapanlar, her yerde zabıtalarla herkese her işi yaptıranlar, o personeli şoförün yanına versinler, bakın şiddet nasıl çözülüyor. Ama şunu bilin, siz bu şiddeti önlemeseniz biz kendimizi savunmasını biliriz o zaman sizin de başınız ağrır. Arabalarda bir tane süpürge sapı bırakmadınız. Bıçakla silahla saldırıyorlar diyoruz umurunuzda değil" dedi. Kamu kurumlarının çalışanlarının güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğunu ifade eden Başaraner "Siz nasıl kamusunuz, siz nasıl yöneticisiniz, siz nasıl patronsunuz?" diye sordu.
"Şoförler Başı Dik Yürüyecek Onurlu Yürüyecek"
Halk otobüsü şoförlerinin örgütlenmesi için mücadele verdiklerini belirten Başaraner, "Bu halk otobüslerine Karayolu Emekçileri Sendikası girecek şoförler başı dik yürüyecek onurlu yürüyecek. Sizlere tavsiyemiz baş şoförler, müdürler sendikadan korkmayın. Sendika sizin da haklarınızı savunacak, sizin de emeğinizi savunacak" dedi.
Yetkililerin başı dik şoförden korktuğunu ifade eden Başaraner yaşanan şiddet olaylarında yetkililerin şoförleri suçlu gördüğünü ifade ederek yaşanan iki olayı şöyle aktardı: "Bir şoför arkadaşımız bir şehir magandası küfür etti mi, yetmedi tokat attı. O en sonunda "Ne yapıyorsunuz?" diyerek arkadaşımız ayağa kalktı. Ona rapor düzenlediğiniz dediniz ki 'Yolcuya karşı nasıl ayağa kalkarsın?" Arkadaşımız da "Peki bir daha kalkmam" dedi. 2 ay sonra başka bir maganda gelip otobüsün camını kırdı bu sefer de aynı arkadaşa başka tutanak tuttup "Belediyenin malını nasıl savunmazsın?' dediniz. Daha biz ne yapalım ne yapalım? Böyle bir adaletsizlik var mı? Böyle bir eşitsizlik var mı?" diyerek yaşanan duruma tepki gösterdi.
"Şoförler Bundan Sonra Yalnız Yürümeyecek"
Şoförlerin insanca şartlarda çalışmak istediğini ifade eden Başaraner "Biz insanız, ya bizi insan olarak kabul edeceksiniz ya da biz insanlığı size göstereceğiz Lokmamızı paylaşarak ekmeğimizi ekmeğimizi paylaşarak derdimizi paylaşarak kardeşleşerek öğreneceğiz ve şoförler bundan sonra yalnız yürümeyecek" diyerek sözlerini tamamladı.
"Bacağımdan Bıçaklandım Bir Tek Kişi Arayıp Sormadı"
Basın açıklamasına katılan ve bıçaklı saldırıya uğrayan şoför Ferhat Kılıç, gazetemize yaşadığı şiddet ve darp olayını anlattı. 2020'nin Ekim ayında, Esenyurt seferini gerçekleştirirken otobüsle kavşaktan dönüş yapmaya çalışıtığını, sağ ve solumdaki araçların da kendisine yol verdiğini söyleyen Kılıç, "Tam ben dönüş yaparken en sağdan bir araç geldi ve bana yol vermedi. Hatta bana yol vermemek için neredeyse kaldırımın üzerine çıkacaktı. Ben de durdum ve elimde geç diye işaret ederek yol verdim. Sanki yolunu kesmişim gibi arabadan inip hakaretlere başladı. Eşime, anneme ve çocuklarıma ağza alınmayacak hakaretlerde bulundu. Polisi aramak için ben de plakasının fotoğrafını çektim. Sonra aniden önümde durup yolumu kesti. Arabadan 2 kişi inip bana saldırdılar. Ne olduğunu bile anlayamadan darp etmeye başladılar. Darp olayı 5-6 dakika sürdü. Bu sırada içlerinden birisi arabadan bıçağı alıp bacağımdan bıçaklayıp kaçtı" dedi. Bıçaklama sonrasında 8 dikiş atıldığını, bir ay raporlu olduğunu söyleyen Ferhat Kılıç, "Bu sğre zarfında hiç kimse arayıp sormadı. Bir ihtiyaç var mı diye sormayı geçtim, geçmiş olsun diyen dahi olmadı. Olayın hukuki yönüyle de ilgilenmediler. En azından bir avukat desteği sağlayabilirlerdi ama dediğim gibi 'Geçmiş olsun' diyen dahi olmadı. Bir yıldır kendim hastane, savcılık gidip gelip duruyorum. Ama ortada hala bir dava dosyası yok. Yetkililerden ilgilenen de yok" dedi.
"Covid-19 Olduğu İçin İndirdiğim Yolcu Şikayette Bulundu"
Bir başka halk otobüsü şoförü ise Covid-19 testi pozitif çıkan ve otobüsten inmesini istediği kadın yolcunun iki ay sonra kendisi hakkında şikayette bulunduğunu belirterek olayı şöyle aktardı: "Salgının en yüksek olduğu dönemde otobüste bir kadın yüksek sesle telefonla konuşurken yaşamına ilişkin hoş olmayan şeyler anlatıyordu. Konuşmanın içinde 'Covid-19 muş, bana bulaşmış ben de eşime bulaştırmışım' diye söyleyince "Hanımefendi sizin toplu taşıma araçlarında yolculuk yapmamanız gerek. Herkesi riske atıyorsunuz. Lütfen otobüsten inin' dedim. Epey bir tartışma yaşadık, yolcular da tepki gösterdi. Polisten yardım istedim. Kadını araçtan indirdik. İki ay sonra 'Hakkında şikayet var' dediler. Covid-19 olan kadın hakkımda 'Beni Covid-19'lu diye araçtan indirdi. Benim iki gün sonraki testim negatif çıktı. Haksızlığa maruz kaldım, zor durumda bırakıldım' diye şikayette bulunmuş. Ben görevimi yaptım. Ama hakkımdaki bu şikayet yüzünden aylarca uğraşmak zorunda kaldım" dedi.
Salgın koşullarında kendilerinin ve ailelerinin haystınu riske atarak hizmet verdiklerini ama salgına karşı önlem alarak diğer yolcuları korumaya çalıştığı halde kendisinin mağdur edildiğine dikkat çekti.
"Direksiyon Başındayken Saldırıya Uğradım"
Şoför Soner Gülçek ise yolcuyla arasında yaşanan tartışma nedeniyle darbedildiğini belirterek dövizlerdeki fotoğraflardan birini işaret ederek "Şu fotoğraftaki benim. Otobüs kalabalıktı, haliyle arkaya doğru ilelemleri için yolculara uyarıda bulundum. Bir yolcu ısrarla ön kapıda durmaya devam etti. Tekrar uyardım. Yakında ineceğini bu yüzden arkaya gitmeyeceğini söyledi. Fakat bunu da hakaretvari tersleyerek söyledi. Tartışmaya başladık. Bir anda bana saldırıp darp etmeye başladı. Direksiyon başındayım. Otobüs insan dolu. Kendim bir yana , yolcuların hayatı tehlikeye girdi. Kaşım dudağım patladı bu darp sırasında" diyerek yaşadığı saldırıyı aktardı.