Alba Plastik İşçilerinden Petrol İş'in Tutumuna Tepki

 

Alba Plastik işçileri, işyerindeki taciz ve işten atmalara karşı sürdürdükleri mücadelenin 60'ıncı gününde. Petrol İş Sendikası'na üye işçiler, tüm çabalarına rağmen sendikanın işçilerin mücadelesini sahiplenmediğini belirterek sendikanın tutumuna ilişkin açık yaptı.

Kocaeli'nde TAYSAD Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Alba Plastik'te yaşanan taciz ve baskılara karşı çıktıkları için işten atılan Petrol İş Sendikası üyesi Alba Plastik işçilerinin mücadelesi 60'ıncı gününe girdi. Alba Plastik işçileri, üyesi oldukları Petrol İş Sendikası'nın tüm çabalarına rağmen direnişlerini sahiplenmediğini ifade ederek "Artık kol kırılıp yen içinde kalmasın, yürüttüğümüz ve yürüteceğimiz tartışmalarla sendikal bürokrasiye karşı mücadelenin güçlenmesi ümidi ile..." diyerek sendikanın tutumuna ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

 

"Çağrılarımıza Ve Mektuplarımıza Yanıt Alamadık"

"Alba'daki sendikalaşma boyunca, özellikle de direnişimiz başladıktan sonra üyesi olduğumuz Petrol İş'in güncel tablosunu ve sendikamızın yönetimine hakim olmuş bürokratlaşmış anlayışı yakından gördük" diyen işçiler direnişin ilk iki ayı içerisinde Petrol İş üyelerini sendikayı mücadeleci bir çizgide yeniden inşa etmeye çağıran mektuplar ilettiklerini eylemleri ve yeni işten atmalar devam ederken iki ayın ışığında tüm kamuoyunun bilgilenmesi için sendikamız Petrol İş yönetiminin tutumuna dair yeni bir açıklamda bulunmak ihtiyacı duyduklarını belirtti.

 

"Emekten Yana Olduğunu Söyleyip Uzlaşı İçinde Olan Kurumlar Mücadeleye Zarar Veriyor"

Emekten yana olduğunu belirten bazı kurumların da sendika yönetimleriyle uzlaşı içinde olduklarını da belirten işçiler "Sendikalar nasıl ki patronla ve onların devletiyle uzlaşarak tabanına dayanan mücadeleden kaçınıyorsa emekten yana olduğunu söyleyen kimi kurumlar da sendikaların yönetimlerinin uzlaşmacı, kaçkın halleriyle uzlaşıyorlar. Bu da biz işçilerin mücadelesine zarar veriyor" dedi.

"Sendika ile iletişimimizin olmadığını sanarak bilmişlik taslayanlar; taciz meselesini şova çevirdiğimizi söyleyip bir de inkar edenler; işçilerin politik olabileceğine, politik söz söyleyebileceğine inanmayan sol anlayışlar ile de karşılaştık" diyen işçiler bunların kendilerini kıran yanları oldusa da bu anlayışlara karşı da mücadeleyi sürdürme sorumlulukları olduğunu ifade etti.

 

"Her Şeyi Yetkiye Bağlayan Sendika Yöneticileri Üyelik İçin De Çaba Harcamıyor"

Alba işçilerinin birliğini sağlamak için uzun zamandır çaba harcadıklarını, Ocak'ta patronun zam yapmayacağını söylemesi üzerine ortaya çıkan tepki ile sendikalaşma sürecine girdiklerini aktaran işçiler, daha öncesinden de Alba'daki örgütlenmeden haberdar olan Petrol İş şube yönetiminde olanlar ile görüşmeye başladıklarını aktardı.

Üyelerle toplantılar yapmaya başladıklarında ise sendika yöneticilerinin katılması için ısrarlı çağrıları olduğunu fakat karşılık alamadıklarını belirten işçiler "Bizim sendikaya uğramamız, yine bizim çabamızla ilerleyen telefon görüşmelerinin ötesine geçemedi. Daha bu süreçte sendika adına temsilcileri görememek işçi arkadaşlarımızın sorgulamasını başlatmıştı. Bir yanda sendikalaşma için çabalayan işçiler var bir yanda da görüşmeye gelmekten kaçınan yöneticiler. Mücadele etmeye çalışan işçilerden kopukluk çok net kendini gösterdi/gösteriyor" açıklamasında bulundu.

İşten atılma sürecinde "Biz boyun eğip gitmeyeceğiz" dediklerinde ise "Yetki yokken sendika merkez yönetimi sahiplenmez" denildiğini aktaran işçiler sendika yöneticilerinin kendi iç görüşmelerini yapacaklarını ifade etmeleri üzerine zaman tanıdıklarını fakat sonucun yine kaçkınlık olduğunu ifade etti.

 

"Direnişten Yana İrade Koyamadılar"

Fabrika fabrika gezerek Petrol İş üyesi işçilere ve temsilcilere sürecimizi anlattıklarını, şube ve genel merkez ile görüştüklerini, tabandan tavana herkesle ortak bir tartışma yürütmeye çalıştıklarını aktaran Alba Plastik işçileri "Sendika ne derse desin bireysel olarak yanınızdayız diyen yöneticiler, temsilciler sadece direnişin ilk haftasında bir uğradılar. Genel merkez ve şube başkanı tarafından direnişin sahiplenilmeyeceği söylenince ayaklarını kestiler. Bireysel olarak her türlü yanınızdayız diyenler hal hatır bile sormaz oldu. Sendikanın tutumu karşısında basiretsiz kaldılar. Şubedeki üç yöneticiden ikisi bize direniş devam etmeli derken irade koymadılar" diye belirtti.

 

"Yöneticilerde 'Yetki Olmadan Yapacak Bir Şey Yok Anlayışı' Var"

İşçiler açıklamada "Tek kişinin belirleyiciliğinde, demokratik bir işleyişten uzak sendikal anlayış işçilerin mücadelesine duvardan setler örmektedir. Sözde mücadele derdi olanlar, bulundukları konum kaybolmasın diye sessizlikleriyle bu tablonun parçası olmaktadırlar. Bu takatsizlikle sendikada kalmalarının da mücadeleye herhangi bir katkı sunamayacağı açık" diyerek sendikanın bu tutumuna tepkilerini dile getirdi.

Gebze Şube başkanı Eyüp Akdemir ve Genel Başkan Süleyman Akyüz'ün de "Yetki olmadan sürece dair yapacağımız bir şey yok" diyerek yetki düzeyine gelinmemiş olmasını bahaneye çevirdiklerini ifade eden işçiler "Bir sendika düşünün üyelerine sahip çıkmıyor, maddi herhangi bir beklentisi olmadığını söyleyen işçilere bir önlük bir şapka bile vermiyor. Peki direnişe sıcak bakmamalarını anlamaya çalışalım diyelim, yetki almak için üyelik yapma çalışmasının neresinde duruyorlar?" diye sorarak sendika yöneticilerinin bir çabası olmadığı gibi emek veren işçilere varlıklarını dahi hissettirmediğini vurguladı.

Sendikanın direnişi sahiplenmemesinin patronun tüm saldırılarına rağmen üyelikleri devam ettirmeye çalışan, sendika üyesi olan içerideki işçi arkadaşları üzerinde olumsuz bir etkisi olduğuna da dikkat çeken Alba Plastik işçileri "Ama biz bunlara takılmamayı bilip yol yürümeye çalışıyoruz. Tüm yaşadıklarımızla işçi sınıfı bilincimiz daha da artıyor ve mücadeleye dair inancımız daha da güçleniyor" ifadelerini kullandı.

 

"Direnişi Sahiplenmeyeler, Flormar'a Maliyet Hesabı Yapıyorlar!"

Alba Plastik işçileri açıklamada sendika yöneticilerinin Flormar işçilerinin sürecine ilişkin değerlendirmelerini ise şöte aktardı: "Sahiplenmeyeceklerini, direnişin gereksizliğini söylemekle de yetinmediler. Şube başkanı, Flormar direnişinde aylarca direnip bir tane bile üye yapamamaktan, sonuçta yetkinin alınmamış olmasından "yakındı". Sendikaya 2 milyon liraya mal olduğuna dair cümleleri ile mazeretlerini maliyet olarak tanımladılar. Flormar direnişi 200'ü aşkın gün sürdü, kadın işçilerin mücadelesi açısından önemli bir deneyim ortaya koydu. Petrol İş'i sessizliğinden silkindirdi. Mücadeleci bir görüntü ile yeniden öne çıkardı. Sendika tercihinde bulunurken Flormar'da ortaya konan direniş sendikaya güven duyarak başlamamızın önemli bir örneğiydi" denilen açıklamada Alba Plastik işçileri, Flormar işçilerinin verdiği mücadeleye maliyet hesabı ve üye yapamamak üzerinden bakılmasına da tepkilerini ifade ederek "Flormar direnişine sırtını verip genel merkeze gidenlerin bugünkü yaklaşımı direnişlerle anılan bir sendika olmamak."

"Birkaç sene önce Flormar'da 8 Mart'tan bir gün önce apar topar direniş bitirildi. İşçilere yapılan toplantıda polis saldırısı vb üzerinden korku yayarak ikna etmeye çalışıldı. Bunlara rağmen devam edecekseniz de sendika yanınızda olmayacak denildi. Biz de benzerini yaşadık. Direnişimizin ilk günlerinde şube başkanı benzer bir konuşmayı bize yaptı.

Dün Flormar'ın bitirileceği gün Süleyman Akyüz'ün söylediklerini, bugün biz Albacılara sarf eden şube başkanı Eyüp Akdemir oldu. Her şeye rağmen direnme iradesini ortaya koyan direnişçilere o gün de bugün de denenler şuna çıkıyor, ne yaparsanız yapın biz yanınızda yokuz"

 

"Taciz Kadınla Erkek Arasındaki Kişisel Bir Mesele Değil Toplumsal Bir Sorundur!"

"Üyelerinin uğradığı taciz ve bunun üzerinden ortaya konan tepkinin ardından işten atılan kadın ve erkek işçiler olarak biz üyelerinin yaşadıklarına dair söz dahi söylenmedi" denilen açıklamada Petrol İş Sendikası'nın genel merkezinde direniş ve Alba'da yaşananlar konuşulurken sendikanın kadın meselesine dair yaklaşımını, kadın işçi çalışması açısından ayrı bir yerde durma çabasını, tüzüğünde bu konuda maddeler olduğunun hatırlatıldığı da ifade edildi.

Meseleyi tartışırken genel başkanın tacizi kadınla erkeğin arasında geçen kişisel bir olay olarak tartıştığı ifade edilen açıklamada "Sanki tacizi yaratan bir zihniyet, tacizin her türlüsüne yaptırım uygulamayarak önünü açan bir kadın düşmanı toplumsal düzlem yokmuş gibi yaklaşıldı. Günümüzde burjuva katmandakiler bile söylemlerinde tacizi, kadına yönelik şiddeti önlemeye dönük toplumu sorumluluğa davet ediyor. Ama sözde kadın politikaları üreten sendikamız taciz sorunu yaşayan kadını kendi kişisel bilinç ve çabasına terk ediyor. denildi. Bu sendikanın bünyesinde, bu anlayışla yoğrulan Novares'in baştemsilci olan, EMEP'li kimliğiyle kendini özel olarak ifade eden Sinan Karataş ise "tacizi şova çevirdiniz" cümlesini çok rahat sarf edilebiliyor" denildi.

 

"Direnişin Ve Örgütlenmenin Yolunu Tutan Sendikal Anlayış İçin İleri!"

"Bizler fabrikada yaşanan tacizlere nasıl göz yummadıysak, nasıl ki tacizci işçi Zekeriya Bursa'ya karşı örgütlü bir tutum sergilediysek tacize karşı sesimizi direniş alanında da yükselttiyoruz. Ve sendikanın kadın işçilerin yaşadığı sorunlar karşısındaki sorumsuz tavrına da, tacize dair bakışına karşı da mücadele hem bizim hem de tüm Petrol İş üyelerinin sorumluluğudur

Sarayın değil direnişin ve örgütlenmenin yolunu tutan bir sendikal anlayış için ileri!" denilen açıklamada Petrol İş yönetiminin anlayışının değiştirilmesinin şart olduğunu, bunun için de işçilerin bilinçli örgütlülüğüne, mücadeleci bir çizgi için değiştirici ve ilerletici bir harekete ihtiyaç duyduğu vurgulandı.

Alba Plastik işçileri yaptıkları açıklamada, örgütlenme seferberliği, tabanın sorguladığı ve denetlediği bir Petrol İş, Sendikası istediklerini ifade ederek "Tek adamların belirlediği değil, tabandan tüm işçilerin katılımı ile demokratik bir şekilde işleyen,

--Tacize karşı her durumda tutum alan ve kendi içinde ortaya çıkan tacizkar tutumlara dair yaptırım uygulayan,

-Sayıya göre değil davanın haklılığını göre hareket eden,

--Sarayın değil direniş mevzilerinin yolunu tutan bir anlayışla sağlanabilir" ifadelerini kullandı.