Uğur Tekstil Fabrikası'ndan sendikalı oldukları için işten çıkarılan DİSK Tekstil Sendikası üyesi işçiler Urfa'daki Rabia Meydanı'nda basın açıklaması yaparak işlerine sendikalı geri dönmek istediklerini belirtti ve tüm işçilere birlikte mücadele çağrısı yaptı.
Urfa 2'nci Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Uğur Tekstil Fabrikası'nda, örgütlenen DİSK'e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası, 9 Eylül'de sendikal yetkiyi aldı Fakat Uğur Tekstil patronu sendikayı tanımayarak Kod 18 (İşin bitmesi) ile 300 işçiyi işten çıkardı.
Uğur Tekstil işçileri işten atma saldırısına karşı Organize Sanayi Bölgesi'ndeki fabrika önünde eyleme başladı. Bugün ise Urfa kent merkezinde bulunan Urfa Rabia Meydanı'nda "Sendikal Örgütlenme Suç Değildir" diyerek eylem yaptı. Uğur Tekstil işçilerine Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri ve siyasi parti temsilcileri de destek verdi.
"Sendika Haktır Engellenemez" yazılı pankartın açıldığı eylemde işçiler söz alarak yaşadıkları süreci aktardı. İşten çıkarılan işçilerden Zehra Çeçan, "Biz haksızlığa boyun eğmediğimiz, dik durduğumuz için bizi bugün kapı önüne attılar. Bize yapılan büyük bir haksızlıktır" dedi. Çeçan, tek amacının sendikalı olarak işe geri dönmek olduğunu söyledi.
İşçilerden Murat Çalışkan ise sendikalı oldukları için hakaretlere uğradıklarını aktardı ve birlikte mücadele çağrısında bulundu.
"Sendikalı Olunca Fabrika Kapatılıp 300 İşçi Kapı Önüne Konuldu"
DİSK Tekstil İşçileri Sendikası Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, Urfa'da bir tarafında kölelik düzeni dayatması, diğer tarafında köleliği kabul etmeyen kadın ve erkek işçilerinin olduğu sınıf kavgası yaşandığını belirtti. Urfa'da işçilerin asgari ücret altında, baskı, mobbing ve tutanak terörü ile tehdit edildiğini, Uğur Tekstil'de işçilere büyük baskılar yapıldığını aktaran Türkmen "İşçiler sendikalı oldukları için tek tek odalara çağrılarak, ailelerine kadar aranarak tehdit edildiler. Bazı kadın işçilere taciz ve yönelimler oldu. Çalışan işçiler bu kölelik koşullarına isyan edip insanca koşullarda çalışmak isteyince fabrika kapatılarak 300 işçi kapı önüne bırakılmıştır" dedi.
'"Patronlar Yetkililerin Saldırıları Seyretmesinden Güç Alıyor"
Yetkiyi aldıkları günden beri defalarca işverene çağrıda bulunduklarını söyleyen Türkmen, "Sendikamızın örgütlülüğünü sendikalar, anayasa, Çalışma Bakanı tanıyor ama fabrika patronu Hayri Uğur ve yönetimi kabul etmiyor. Biliyorlar ki bu haksızlık, bu hukuksuzluk, işçilerin haklarını gasp etme yanlarına kar kalıyor. Bugüne kadar bu suçu sadece seyreden yetkililerden alıyorlar. Bugün bu işçilerle birlikte yetkililere sorumluluklarını hatırlatmak için buradayız. Dün fabrikanın bir sokak aşağısında önümüzü kesip 'Uğur tekstil önüne gidemezsiniz' dediler. Uğur tekstilin önü ulusal güvenliği tehdit eden bir yer mi? Yetkililerin görevleri Uğur Tekstilin patronunu mu korumak yoksa yasal olan haklarımızı mı korumak?" diye sordu.
"Bu Düzen Değişecek Zulmedenler Hesap Verecek"
İşçinin hakkının aranmasına yönelik engellemelere tepki gösteren Türkmen, "Mülki amir, işçilere 'Siz niye sendikalı oluyorsunuz' diyebiliyor. Mülki amirlerin görevleri bu mudur, yoksa işçilerin yasal ve anayasal haklarını güvenceye mi almak. Bu yargı hep yandaş yargı olacak sanıyorlar. Bu düzen değişecek ve işçilere, halka karşı zulüm eden herkes hesap verecek" dedi.
"Sendikadan Kurtulmak İçin Fabrika Kapatıldı Ama Direniş Sürecek"
Kent valisi ve Belediye Başkanı'na seslenen Türkmen, "Bu suça ortak olmayın" dedi. Urfa'da yapılan yatırımlarla işçilerin ucuz köle olarak görüldüğünü belirten Türkmen, "Urfa'da bunu kabul etmediğimizi, bu ağalık, kölelik düzenine isyan ettiğimizi bir kez daha söylüyoruz" ifadelerini kullandı. Fabrikanın kapanmasının sendikadan kurtulmak için yapıldığını kaydeden Türkmen, işçilerin hakları ve tazminatlarının yatırıldığını belirtti. Türkmen, işçilerle direnişi sürdüreceklerini vurguladı.
Eylem, "Sendika Hakkımız Söke Söke Alırız", "Gün Gelecek Devran Dönecek, AKP Halka Hesap Verecek", "Yaşasın Onurlu Mücadelemiz" sloganlarıyla son buldu.