Genel İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 1 Nolu Şube yönetiminin işçilerin iradesini reddeden girişimleri devam ediyor. Şube yönetimi temsilci seçimleri öncesinde beş eski şube yöneticisine üyelikten çıkarılma talebiyle Disiplin Kuruluna sevk edildiklerine ilişkin mesaj gönderdi.
DİSK'e bağlı Genel İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 1 Nolu Şube yönetiminin göreve gelir gelmez başladığı işçi iradesini yok sayan, işçiler tarafından temsici seçilen işçilere yönelik saldırıları devam ediyor. Daha önce Ataşehir Belediyesi'nde işçilerin seçtiği Büro Destek Birimindeki temsilcilerini görevden alan şube yönetimi dün de eski şube yönetimdeki beş işçiye üyelikten çıkarılmaları talebiyle disiplin kuruluna sevk edildiklerini bildiren mesaj gönderdi.
Genel İş Sendikası'nın temsilcilik seçimine gitmeye karar verilmesinin ardından eski yönetimde yer alan Ahmet Arıkan, Ali Ekber Erarslan, Cem Karasoy, Murat Aktmemur'a mesaj göndererek üyelikten çıkarılmaları talebiyle disiplin kuruluna sevk edildikleri bildirildi.
Gönderilen Mesajda "Üyelikten Sürekli Çıkarılma Hk.: Şube Disiplin Kurulumuz yaptığı kovuşturma neticesinde; "işçiyi kin ve nefrete yöneltmek, işçi arkadaslarımızı dövdürtmek, Olağanüstü Genel Kurul Divanı ve Genel Merkeze hakarette bulunmak, sendikayı kendi çıkarları için kullanmak" suçlarından dolayı, Sendikamız Anatüzügü'nün 43. maddesine göre, sendika üyeliğinden sürekli çıkarılma istemiyle, Sendika Genel Kuruluna sevk edilmek üzere Genel Yonetim Kurulu'na gerekli bildirim yapılmıştır. Ayrıca konuyla ilgili yazı posta yoluyla adresinize gönderilmiştir. Bilgilerinize rica ederiz. (DISK/Genel-Is Ist.And.Yk. 1 Nolu Sube)" ifadeleri yer aldı.
Üyelikten çıkarılma talebiyle disiplin kuruluna sevk edilen Ali Ekber Erarslan ise "Bu yapılan açıkça Genel İş Sendikası'nın örgütlü işçi sınıfına yönelik bir saldırısıdır. Biz temsilci seçildiğimizde başlayan oyunları yönetime geldiğimizde de her türlü yöntemi deneyerek devam etti. Bir Olağanüstü Genel Kurul yaptılar olmadı. İmza toplayarak göndermeye çalıştılar olmadı. İki buçuk yılda iki kez Olağanüstü Genel Kurul yaptılar. Ve bu süreçte her türlü oyunu ahlaksızca yönetimi kullandılar. Yönetime geldiler ama her türlü ahlaksızlığı yaparak oy satın alarak bunu sağladılar" dedi. Genel merkez ve şube yönetiminin işçi sınıfı içinde mücadele anlamında bir varlıkları bulunmadığını ifade eden Erarslan, 2. Olağanüstü Genel Kurul'da şimdiki şube yönetiminin çabalarıyla çıkan kavgaya dayanarak ahlaksızca bir yönteme daha başvurulduğunu belirtti.
"Orada her türlü oyunu yapan, hakeretker eden diğer kişiler hakkında hiçbir şey yapılmıyor, eski beş yönetici disiplin kuruluna sevk ediliyor. Evet bizim yaşanmaması için olağanüstü çabamıza rağmen bir kavga ortamı yaratmayı başardılar. Ama kendi planladıkları bu oyunu şimdi bizim aleyhimize kullanıyorlar diyen Erarslan, "Kavga ettik evet doğru. Ama mesajdaki gerekçeye bakar mısınız? Alçakça bir suçlamada bulunuyorlar. Ne demek 'Adam dövdürtmek', 'sendikayı kendi çıkarları için kullanmak', "işçiyi kin ve nefrete yöneltmek'... Resmen karalama kampanyası yürütülüyor. Devrimci sınıf mücadelesi yürütenlere, şube ve genel merkez işbirliğiyle alçakça iftira atılıyor. Sendikayı kendi çıkarları için kullanmak tam da kendilerinin kullandıkları bu yöntemlerdir" dedi.
Temsilci seçimi kararı alınmasının hemen ardından eski yöneticileri Disiplin Kuruluna sevk etme nedenlerinin de, işçiler arasında kötülemek, temsilci seçilmelerini önlemek olduğunu belirten Erarslan "Çünkü tam bir burjuva sendikal anlayışa sahipler. Devrimci sınıf mücadelesini engellemek için her türlü yöntemi kullanıyorlar. Bilinçli, örgütlü bir işçi sınıfına tahammülleri yok" diyerek bütün çabalarının işçilerin sorunlarını dile getirerebilmesi, çözümü noktasında birlikte olup örgütlü gücünü göstermesi yönünde olduğunu söyledi. Tabandan bir örgütlenme yarattıklarını da vurgulayan Erarslan "Ve bu çalışmamız nedeniyle temsilci seçimlerinde aynı kişilerin aday gösterilmemesi için bu kez de Disiplin Kuruluna sevk etme yoluna gittiler.Biz devrimci sınıf mücadelemize devam edeceğiz. Bizim burjuva sendikacılar gibi koltuk derdimiz olmadı. Biz işçilerin sözünü söyleyeceği, taleplerin dile getireceği ve insanca çalışma ve yaşam koşullarına sahip olmak için yönetimde söz sahibi olacağı bir taban örgütlenmesini yaratmaya çalıştık. Bu alçakça yöntemleri işçi sınıfı mücadelesini engellemek içindir. Burjuva sendikal anlayışa karşı, işçi düşmanlarına karşı mücadelemize devam edeceğiz. Hukuki olarak da hakkımızı arayacağız" dedi.
Sendika yönetiminin üyelikten çıkarılmalarına yönelik çabasına ilişkin üyelikten çıkarılmak istenen Ahmet Arıkan ise "Sendikamız tüzüğünde yer alan disiplin kurulu görev ve yetkilerinnde geçici veya sürekli olarak üyelikten çıkarma maddesi var. Fakat bunun için haklı gerekçeler olması gerekir. Ortada haklı bir gerekçe yok" dedi.
Uzun zamandır sınıf sendikacılığı yapan işçilere karşı yürütülen faaliyetin sonucu olarak sınıfsal mücadele veren işçileri sendika dışına atmanın yollarından biri olarak bu yolu kullandıklarını ifade eden Arıkan "Sistemin istediği sarı sendikacılığı yapabilmek için temsilci seçimleri döneminde şimdi de bu yöntemi kullanıyorlar. 1. Olağanüstü Genel Kurul, 2. Olağanüstü Genel Kurul yaptılar. Bunlar işçilerde tepkilere neden oldu. Doğal olarak bizlerde de öfke birikmesine de neden oldu. Bütün süreç boyunca biz bu saldırgan tahrik edici girişimlere karşı olaylara sınıfsal bakarak sakin bir şekilde süreci yürüttük. Sorunları çözmeye çalıştık. Fakat biliyorsunuz 2. Olağanüstü Genel Kurul'da çeşitli tahrik edici davranışlar hakaretler söz konusu oldu ve tüm çabalarımıza karşın bir kavga ortamı oluştu. Şimdi bunun üzerinden üyelikten çıkarmaya çalışıyorlar" dedi.
Bugün bakıldığında genel kurul sürecindeki girişimler de planlı olarak yapılmış olduğunu gördüklerini belirten Arıkan "Zaten işçilerin genel kurula katılmaması yönünde çaba harcadılar. Emek mücadelesi, sınıfsal mücadele yürüten işçiler olmasın biz de istediğimiz gibi süreci yönetelim diye uğraştılar. Her türlü kirli oyunların yanında tahrik edici söylemler, hakaretler söz konusu oldu. Planlı bir şekilde 'Biz bunlardan kurtulmak için bir şekilde tahrik edelim. İşçiler arasında kaosa neden olacak bir ortam yaratalım ki, bunları artık seçilemesinler, işçiler yönetime müdahale edemesin' diye uğraştılar" dedi.
Bugün de genel kurulda kendilerinin yarattığı kavga ortamı gerekçe gösterilerek işçilerin ısrarla temsilcileri olarak seçtiği kişileri disiplin kuruluna sevk etmek için kullandıklarını ifade eden Arıkan, "Orada arkadaşlarımızı darp edenler, sürekli tahrik ve hakeretkerde bulunanlarla ilgili disiplin soruşturması yok. Ama beş eski şube yöneticisini disiplin kuruluna sevk ediyorlar. Burada amaç tabandan örgütlenmeyi sağlayan, bu işçiler bir daha temsilci seçilmesin, yönetici olamasın, diye genel merkezin de yönlendirmesi ve işbirliğyle 'Disipline sevk ediyoruz' tiyatrosuyla şube yönetimi disiplin kuruluna sevk ederek genel merkeze yönlendiriyor. Genel merkez de muhtemelen üyelikten çıkarılma yönünde sonuçlandırıp şubeye bildirilecektir" dedi.
Üyelikten çıkarmaya gitme sebebini ise "Sendika temsilcilik seçimi kararı aldı. Temsilci seçiminde tabandaki arkadaşlarımızın ısrarla temsilci olmasını istediği arkadaşlarımız var. Biz sürekli işçi arkadaşlarınızla görüşüyoruz, sorunlarını taleplerini konuşuyor, dile getirmelerini sağlıyoruz. İşçilerin sorunlarının çözümü yönünde birllikte hareket etmelerini sağlamaya gayret ediyoruz. Bu da işçilerin sınıfsal mücadele yürüten arkadaşlarımızın kendilerini temsil edecek kişiler konusundaki ısrarını getiriyor. Çünkü şube yönetiminin işçilerin iradesini yansıtma konusunda ya da sorunlarının çözümü konusunda bir varlığı söz konusu değil. Kirli oyunlarla yönetimden almak yetmedi. Baktılar ki, işçiler yine belirli arkadaşlarınızın kendilerini temsil etmesinde ısrar ediyor. Ne yapacak? Türlü yöntemleri işe yaramadı. Son çare bu kişilerin temsilci olamaması için şimdi sendika üyeliğinden çıkaracak" dedi.
Yönetici olamamaktemsilci seçilememek gibi kaygılar taşımadıklarını söyleyen Arkan "Çünkü gerçek sınıf mücadelesi devrimci mücadele kişiler üzerinden, belli kişilere bağlı olarak yürütülmez. Sınıfsal mücadele örgütlü hareket eden işçilerin gücüne bağlıdır. Ki, biz de bu gücü oluşturduğumuza inanıyoruz. Bu da ortaya çıkacaktır. Yani bizi ekarte etme çabaları onlar için kurtuluş olmayacaktır" dedi.
Temsilci seçimlerine giderken ahlaksızca, fütursuzca, iftira atarak, karalayarak işçilerin tekrar aynı kişilerin seçilmesini önleme çabalarının şuve yönetimi ve genel merkez için kurtuluş olmayacağını vurgulayan Arıkan "Biz işçinin sözünü söykryebildiği bir örgütlenmeyi yarattık. Bizim kişi olarak yönetimde olmak gibi bir derdimiz yok. Bunu yapabilecek başka işçi arkadaşlarımız da var. Fakat yönetimin istediği de bunu tamamen engelleyebilmek. Bunu için de şube yönetimi ve genel merkez bu yönteme başvuruyor. Biz de sınıfsal mücadelemizi sürdüreceğiz, üyelikten çıkarılma durumunda da hukuki mücadelemizi de vereceğiz elbette. Onların bu oyunlarını da işçiler arasında ve kamuoyunda teşhir edeceğiz" dedi.
Arıkan "Biz devrimci bir sınıf mücadelesi veriyoruz ve elbette işçi sınıfı da sistemin istediği bu kişilere karşı gereken tavrını ortaya koyacak onları mahkum edecektir. Bizim bireysel olarak yönetimde olmamamız, temsilci seçilmeyişimiz bizim açımızdan bir şey değiştirmeyecek. Ama onlar için de bir çözüm olmayacak. Zaman içinde sınıf mücadelesi de bunu gösterecektir" diyerek sözlerini tamamladı.