TOMİS üyesi Sinbo işçisi Dilbent Türker'in Kod 29 ile işten çıkarılmasına karşı açmış olduğu işe iade davasının ilk duruşması görüldü. TOMİS üyeleri adliye önünde basın açıklaması yaparak taleplerini dile getirdi.
TOMİS üyesi Dilbent Türker'in Kod 29 ile işten çıkarılması üzerine açmış olduğu davanın ilk duruşması bugün Yenibosna'da bulunan Bakırköy Adliyesi Ek Binasında görüldü.
"Mahkemeleri Kazansak Da İşe İade Patronun İnisiyatifine Bırakılıyor"
Duruşma öncesinde adliye binası önünde basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasında ilk olarak TOMİS temsilcisi Onur Eyidoğan, konuştu. Dilbent Türker'in 21 Ocak'ta işten çıkarılmasının hemen ardından dava açtıklarını belirterek şunları söyledi: "Bakanlıklar, yetkililer, kurumlar işçi ve emekçilere mahkemeleri çözüm yolu olarak gösteriyor ancak ‘işe iade' davası bile ancak 8 ay sonra görülebiliyor. Biz mahkemelerde kazanacağımızı biliyoruz ancak kazanım yıllar sonra geliyor ve geldiğinde işe iade patronun inisiyatifine bırakılıyor" dedi.
"KHK'lar Ve Kod 29 Emekçileri Sivil Ölüme Mahkum Etti"
Sinbo işçisine desteğe gelen İstanbul KHK'lılar Platformu adına söz alan Serap Kılıç "Aynı KHK'larla bir gecede hayatımızın değiştiği gibi Kod 29'la da işçiler sivil ölüme mahkûm edilmek istendi. Bu ahlaksız düzenin sonucudur KHK'lar ve Kod 29. Bizler, ezilenler, muhalifler olarak işçi ve emekçilerin her zaman yanındayız" dedi.
"Sinbo İşçisi Geleceğimiz İçin Ne Yapmamız Gerektiğini Gösteriyor"
Devrimci Gençlik Birliği (DGB) adına yapılan konuşmda ise "Sinbo direnişi özgürlüğümüz, geleceğimiz ve haklarımız için bizlere ne yapmamız gerektiğini gösteriyor. Biliyoruz ki bu direniş aslında çoktan kazandı, düzenin mahkemelerinde de kazanacak. Zafer direnen emekçinin olacak" denildi.
"İşçiler Kod 29'a Mahkum Ediliyorsa Karşılığı Direniştir"
Genç İşçi Derneği (GİDER) adına yapılan konuşmada "Kod-29 patronların işçi düşmanlığı için kullandığı maddedir. Patronlar ceplerini milyonlarla doldururken işçiler açlığa mahkum ediliyorsa buna cevabımız direniştir. GİDER olarak Sinbo direnişçisi Dilbent'in yanındayız" denildi.
"Birlikte Mücadele Etmek Zorundayız"
Gebze'de taciz ve mobinge karşı mücadele eden Petrol-İş üyesi Alba işçisi "Kod-29 devlet tarafından patronlara lütuf olarak sunulmuştur ve patronlar işçiler üzerinde sopa olarak kullanmaktadır. Biz işçiler bu topyekun saldırılara karşı mücadele etmek zorundayız. Dilbent'in ve Kod-29'a karşı mücadele eden işçilerin yanındayız" diyerek birllikte mücadeleyi büyütme çağrısında bulundu.
"Kadın İşçiler İçin Örnek Bir Mücadele"
İşçi Emekçi Kadın Komisyonları (İEKK) temsilcisi de konuşmasında Sinbo işçisi Türker'in özellikle kadın işçiler için örnek bir mücadele yürüttüğünü vurgulayarak "Sinbo direnişi ile benzer bir örnek Alba'da yaşandı. Kadınlar taciz ve mobinge karşı ses yükseltiyorlar. Sinbo ve Alba'dan öğrenerek mücadeleyi yükseltme çağrısı yapıyoruz" dedi.
“Ahlak Kavramı Da Sınıfsal"
Sinbo işçisi Dilbent Türker Dilbent Türker basın açıklamasına “Kod 29 ‘Ahlak ve iyi niyet kuralına aykırı davranış’ demek. İş yerlerinde tacizcilere, işçi düşmanlarına Kod 29 uygulanmazken insanca çalışma koşulları isteyen bizler ahlaksızlıkla suçlanıyoruz. Görüyoruz ki ahlak kavramı bile sınıfsaldır, patronlara göre ‘iş kazalarında ölmek istemiyoruz’ demek, ‘tacizsiz mobingsiz çalışmak istiyoruz’ demek ahlaksızlıkmış. Asıl ahlaksızlar, işçilerin canı pahasına sömürüyü katmerleştiren ve onları teşvik edenlerdir" vurgusunda bulunarak başladı.
"Yeni Kodlarla İnsanlık Dışı Koşullara Ses Çıkaranlar işten Atılmaya Devam Ediyor"
SGK, Kod 29’un 29 rakamı değiştirerek her suçlamaya ayrı bir kod koyarak Kod 29’u kaldırdığını iddia ettiğine dikkat çeken Türker ancak hukuksuzca Kod 29 ile işten atılanların mağduriyetleri giderilmediğini belirterek "25/2 maddesinde ki Kod 29 da ki suçlara getirilen yeni kodlar sendikalaşan işçilere insanlık dışı çalışma koşullarına ses çıkaran işçilere kullanılmaya devam ediyor” dedi.
“Sorumlusu, Sermayedarlar Ve İktidardır”
Her sene yüzbinlerce işçinin Kod 29 vb ile işçilik sicili bozularak işten çıkarıldığını belirten Türker mahkemelerde kazanıldığını ancak bu sürecin çok uzun olduğunu vurgulayarak “Tüm bu haksızlığın hukuksuzluğun sorumlusu sermayedarlar ve onların bir dediğini ikiletmeyen iktidardır” dedi.
Sinbo işçisi Dilbent Türker taleplerini ise
“İşçilere iş ve gelir güvencesi sağlansın,
İş yasasının 25/2 maddesi kaldırılsın,
Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller, kaldırılsın,
Haksız ve hukuksuzca elimden alınan işim geri verilsin” olarak ifade etti.
Basın açıklaması sloganlarla sona erdi.
Bir sonraki duruşma ise 23 Aralık’a ertelendi.
Alba Plastik İşçileriyle Sesleniş
Alba Plastik işçileri duruşma sonrasında Sinbo fabrikası önüne giderek 236. gününde Sinbo işçisi Dilbent Türker ile birlikte direniş çadırını kurdu. Akşam mesai çıkışında ise işçilere birllikte seslenişte bulunarak örgütlenme ve birllikte mücadele çağrısında bulunuldu.