Genel İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 2 No'lu Şube üyesi Bakırköy Belediyesi işçileri toplu iş sözleşmesi hakkı için Özgürlük Meydanı'nda başladıkları eylemin 17'inci gnünde yaptıkları açıklamada işçi sınıfına yönelik saldırılara karşı dayanışma ve birlikte mücadele çağrısında bulundu.

Bakırköy Belediyesi’nde DİSK Genel İş İstanbul Avrupa Yakası 2 No’lu Şube üyesi işçiler, toplu iş sözleşmesi (TİS) hakları için Bakırköy Özgürlük Meydan'ında hafta içi her gün 11.00-17.00 saatleri arasında direniş çadırındalar ve her çarşamba günü saat 12.30'da basın açıklaması yaprak taleplerini tekrar ediyorlar.

İşçiler yaklaşık 3 yıldır yapılmayan toplu sözleşmeleri, artan hak kayıpları, kısa çalışma ödeneği, eşit işe eşit ücret adı altında maaşların düşürülmesi, sendikal faaliyetlere katıldığı gerekçesiyle işçi çıkarılması, yemek paralarının 5 liraya düşürülmesi, giyinme soyunma kabinlerinin olmaması, yazlık kışlık kıyafetlerinin ve yeterli ekipmanların verilmemesi gibi pek çok sorun nedeniyle yıllardır hak arama mücadelesini sürdürüyor.

İşçiler her çarşamba olduğu gibi bugün de basın açıklaması yaparak taleplerini tekrar etti. Açıklamaya TOMİS üyeleri ve BDSP katılarak destek verdi.

Kerimoğlu'nun "Yetkili Sendika Yok" Açıklamasına Tepki

Basın açıklaması öncesi konuşan DİSK Genel İş Sendikası 2 Nolu Şube Başkanı Adil Çiftçi, Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun önceki meclis toplantısında yaptığı konuşmada işçilerin toplu sözleşmelerinin yapılmama gerekçesi olarak “Yetkili Sendika Yok” açıklamasına tepki gösterdi.

Çiftçi, 2 Nisan 2018’de çoğunluğu sağlayarak bakanlığa yetki başvurusunda bulunduklarını ve yetki belgesi aldıklarını aktardı. “Bakırköy Belediyesi ve malum sendika” itiraz etti (daha önceki dönemlerde yetkili sendika Belediye İş Sendikası) diyen Çiftçi hukuki süreci işlettiklerini ve itirazlar nedeniyle her ay Çağlayan Adliyesi'ne mahkemeye gittiklerini belirtti.

Çiftçi, KHK’yı bahane gösteren Bakırköy Belediyesi’nin yeni bir şirket kurduklarına, işçileri yeni şirkete geçirerek ayrıca bir hak kaybına uğrattıklarına dikkat çelen Çiftçi, buna rağmen her seferinde çoğunluk sağladıklarını ve yetki belgesini aldıklarını ve söyledi.

"İşçiler Baskı Ve Mobbing Nedeniyle Eyleme Katılamıyor"

Bakırköy Meydanı’nda kurulan eylem çadırına ve basın açıklamalarına yüzlerce işçinin baskı ve mobingler nedeniyke katılamadığını da aktaran Çiftçi, "Hepsinin gönlünün meydanda olduğunu biliyoruz ve tek bir çalışanın hakkı için dahi sonuna kadar mücadele edeceğiz" dedi.

"CHP'nin Hak Hukuk Adalet Söylemi Boşa Düşmektedir"

CHP’li Bakırköy Belediye Başkanı Kerimoğlu’nun bugün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katılacağı İstanbul İl Başkanlığı binası açılışına gideceğini belirten Çiftçi, “Ne diyecekler orada? Biz bölgemizde hukuku ve adaleti tesis ettik mi diyecekler?” diyerek, kendi bölgesinde adaleti sağlayamayan bir yöneticisi olan partinin hak, hukuk, adalet vaatleri de boşa düşmektedir" dedi.

"Hak Kaybını Kabul Etmediğim İçin İşten Atıldım"

İşten çıkarılan işçilerden Oğuz Sanem söz alarak şirket değişikliğine giden Bakırköy Belediyesi’nin işçilere hak kaybına neden olan maddelerin bulunduğu sözleşmeye imza artırıldığını ve kendisi bu sözleşmeye imza atmadığı için işten çıkarıldığını belirtti.

"Anıt Yaptıran Başkanının Tek Amacı Reklam"

Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu'nun pandemi döneminde “Sağlık Çalışanlarına Saygı Anıtı” açılışı yaptığını belirten Sanem, “Bizler biliyoruz ki bu anıtın yapılma amacı sadece medyada kendi reklamını yaptırmak ve yandaş basın üzerinden halka kendini iyi addettirmektir. Bunları biliyoruz çünkü aynı Bülent Kerimoğlu pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının haksız yere maaşını düşürmüştür. Yemek paralarını brüt 5 liraya indirmiştir. Bunlar yetmezmiş gibi bu adaletsizliğe karşı çıkanları işten çıkartmıştır" dedi.

"Bizler Belediyenin Çalışmasını Sağlayan Çarkız"

Kerimoğlu'na seslenen Sanem "Bizler bu belediyenin çalışmasını sağlayan çarkız, halka hizmet verenleriz. İşçiler olarak önceliğimiz toplu iş sözleşmesinin yapılması, atılan işçilerin işe geri alınmasıdır” dedi.

Basın açıklamasını ise koronavirüs nedeniyle işten çıkarma yasaklarının sona erdiği 1 Temmuz itibariyle, sendikal faaliyetlere katıldığı gerekçesi ile işten çıkarılan DİSK üyesi Nazife Toprak okudu.

“Kuralsız Güvencesiz Çalışma Dayatılıyor”

2018 yılından beri güvenceli toplu sözleşmeli çalışmak için mücadele ettiklerini ifade eden Toprak Bakırköy Belediyesi’nde yaşanan hukuksuzluklara ilişkin olarak “Temmuz 2020 tarihinden itibaren zam alamayan Bakırköy Belediyesi şirket işçilerine, işten atılma ve ücretsiz izne gönderilme başta olmak üzere, maaşların düşürülmesi, yemek paralarının brüt 5 liraya indirilmesi, esnek, kuralsız ve güvencesiz çalıştırılma dayatılmaktadır" dedi.

"Bakırköy Belediyesi'nde Kanunsuzluk Devam Ediyor"

Bununla birlikte, sendikal çaışmata yönelik baskı yapıldığını ve işçilere zorla baskı ile hak kaybına sebep olan bir çok farklı evrak imzalatıldığını altaran Toprak, 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği, 4857 sayılı iş kanunu, 6356 sayılı sendikalar ve toplu sözleşme kanunu yok sayılarak, kanunsuzluk, hukuksuzluk ve adaletsizlik Bakırköy Belediyesi’nde devam etmektedir" dedi.

"Atılan İşçiler Geri Alınsın TİS İmzalansın"

Bakırköy Belediyesi işçilerinin anayasal ve demokratik haklarını istediklerini belirten Toprak taleplerini ise;

"• Kuralsız ve güvencesiz çalışmak istemiyoruz. • Kanunsuzca işten atılan işçi arkadaşlarımız işlerine geri alınsın istiyoruz. • İşçilerin toplu sözleşmesi yapılsın istiyoruz. • İşçilerin demokratik ve anayasal talepleri yerine getirilsin istiyoruz. • İşçilere yapılan zorlama ve baskılar son bulsun istiyoruz” diyerek sıraladı.

Topyekûn Saldırılara Karşı Topyekun Mücadele

Bakırköy Belediyesi'nde yaşananlar yalnızca buraya özgü de olmadığını da vurgulayan Toprak, "Dört bir yanımızda grevler, direnişler var. Sinbo, SML Etiket, Bayrampaşa Belediyesi, Tur Assist, Carrefour, AdkoTurk, Bel Karper, Cargill, Uzel, Xiaomi gibi birçok işçi kardeşimiz, Kod 29'a, keyfi işten atmalara, sendika düşmanlığına karşı direniyor. Bizim burada kazanmamız demek, diğer işçi kardeşlerimizin de kazanması demektir. Bizim kaybetmemiz işçi sınıfımızın kaybetmesi demek. Bu yüzden tüm direnişleri önemsemeliyiz. Ayrıca tüm işyerlerinde yaşanan sorunlar da ortak sorunlarımızdır. Patronlar, belediye başkanları, sermaye iktidarı işçi düşmanlığı yapıyorlar. Hepimize saldırıyorlar. Bu topyekûn saldırılara karşı topyekûn mücadele etmeliyiz. Birleşik ve kitlesel bir işçi sınıfı hareketi için emek harcamalıyız" dedi.

"İnsanı Önceleyen Herkesi Dayanışmaya Bekliyoruz"

Hafta içi her gün 11.00-17.00 saatleri arasında Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda direniş çadırında olduklarını,her Çarşamba 12.30’da basın açıklaması yaptıklarını ve işçi düşmanlığına karşı imza topladıklarını belirten Toprak "İnsanı ve insanlığı önceleyen herkesi her çarşamba saat 12:30’da yaptığımız basın açıklamasına, meydanda hafta içi saat 11:00 ila 17:00 arası kurduğumuz direniş çadırımıza ve imza kampanyamıza destek vermeye davet ediyoruz" dedi.

İşçiler basın açıklamasını sloganlarla sonlandırdı.