DİSK-AR: "Salgında 3,6 Milyon İstihdam Kaybı"

DİSK-AR'ın salgın bilançosunu çıkardı. Salgın döneminde eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybı ortalama 3 milyon 613 bin oldu.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), Covid-19 salgınının bilançosunu çıkardı.

2020 yılı başında tüm dünyaya yayılan ve halen devam eden Covid-19 salgını tüm dünyada başta işçiler olmak üzere halkın büyük istihdam ve gelir kayıpları yaşamalarına yol açıyor. Türkiye'de de salgının olumsuz sosyo-ekonomik etkileri sürüyor.

Covid-19 salgını sonrasında tüm dünyada çalışma saatleri düştü ve işbaşında olanların sayısında büyük azalma meydana geldi. Bu durum çok ciddi bir istihdam ve buna bağlı olarak gelir kaybına yol açtı. Aradan geçen bir buçuk yılın ardından salgının istihdamda yarattığı bilanço çok daha net olarak ortaya çıktı.

Salgının Küresel Bilançosu

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Monitor raporlarına göre 2020'de, 2019 4. çeyreğe göre küresel olarak çalışma süreleri %8,8 oranında azaldı. ILO çalışma sürelerindeki bu düşüşün 255 milyon eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybınakarşılık geldiğini hesapladı. ILO, bu kaybın 2008/2009 ekonomik krizinin yaklaşık 4 katı düzeyinde olduğunu belirtiyor. 2008/2009 ekonomik krizinin son derece büyük bir durgunluk ve iş kaybı yarattığı ve salgın öncesinde etkilerinin hala sürdüğü düşünülecek olursa Covid-19 salgının yarattığı istihdam kaybının boyutları ve etkisi daha iyi anlaşılabilir.

Eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybının sebeplerini çalışma sürelerinin kısalması ile Covid-19 sebebiyle işsiz kalanlar, daha az süreli çalışanlar ve işgücünden çekilenlerdeki artıştır. Bilindiği gibi salgın nedeniyle alınan önlemler çalışma biçimini de ciddi biçimde etkiledi. İş saatleri kısaldı, kısa çalışma ve izin uygulamaları ile uzaktan çalışma ve işten çıkarmalar yaygınlaştı.

ILO raporlarına göre Covid-19'un yarattığı eşdeğer tam zamanlı istihdam kayıpları ülke gruplarına göre büyük farklılıklar gösteriyor. Bu farklar ülkelerde Covid-19'un yaygınlığına ve alınan önlemlere göre değişiklik gösterebiliyor.

2020'de, 2019 4. çeyreğine göre eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybı oranı düşük gelirli ülkelerde %6,7, orta-yüksek gelirli ülkelerde %,3, yüksek gelirli ülkelerde yüzde 8,3 ve düşük-orta gelirli ülkelerde yüzde 11,3 olarak gerçekleşti. ILO metodolojisi kullanılarak gerçekleştirilen DİSK-AR hesaplamalarına göre ise Türkiye'de bu oran 2020 yılı için oldukça yüksek bir düzeyde yüzde 15,8 olarak gerçekleşti.

ILO'nun dünya için yaptığı hesaplamalar sadece 2020 yılını kapsıyor ve 2021 yılı verilerini kapsamıyor. DİSK-AR ILO metodunu kullanarak ve Türkiye'de TÜİK Hanehalkı İşgücü Araştırmalarının verilerinden yararlanarak tüm salgın dönemi için (2020 başından 2021 Haziran ayına kadar 18 aylık dönem) bir tahmin oluşturdu. Aşağıda Türkiye'de salgının istihdamda yarattığı kayba ilişkin tahminimiz yer alıyor.

 

Salgının Türkiye Bilançosu

DİSK-AR Covid-19 salgınının başlangıcından (2020 1. çeyrek) salgın kısıtlamalarının azaldığı ve ekonominin açıldığı dönem olan Haziran 2021 (2021 2. çeyrek) arasındaki 1,5 yıllık dönemde Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybı metodolojisini kullanarak Covid-19'un yarattığı istihdam kaybını hesapladı.

Bilindiği gibi TÜİK, kullandığı işsizlik hesaplama yönteminin yetersizliği nedeniyle salgının işgücü piyasalarındaki etkilerini yansıtamadı. DİSK-AR ise İşsizlik ve İstihdamın Görünümü-Haziran 2020 Raporundan başlayarak ILO'nun eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybı yöntemini kullanarak Covid-19 salgının işgücü piyasaları üzerindeki etkisini hesaplamaya çalıştı.

TÜİK'in salgın öncesi ve sonrasına ait çeyrek dönemlik mevsim etkisinden arındırılmış ham verilerinden yararlanarak ve ILO'nun eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybı yöntemini esas alarak hem 2020 yılı için (4 çeyrek) hem de 2020 1. çeyreği ile 2021 2. çeyreğini kapsayan salgın dönemindeki (6 çeyrek yıl, 1,5 yıl) toplam eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybını hesapladık. Hesaplama yöntemine ilişkin metodolojik bilgi bu raporun sonunda yer almaktadır.

Covid-19'un görülmeye başlamasından önceki çeyrek olan 2019 4. çeyreği baz alarak yaptığımız ve mevsim etkisinden arındırılmış verilere dayalı hesaplamaya göre eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybı sayısı 2020 1. çeyrekte 2 milyon 117 bin (yüzde 7,8), 2020 2. çeyrekte 8 milyon 942 bin (yüzde 32,8), 2020 3. çeyrekte 3 milyon 307 bin (yüzde 12,1) ve 2020 4. çeyrekte 2 milyon 862 bin (yüzde 10,5) olarak gerçekleşti. Böylece 2020 yılı için eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybı 4 milyon 307 bin oldu. Eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybı oranı ise 2020 yılında %15,8 olarak hesaplandı. Salgının etkisinin en yoğun yaşadığı 2020 2. çeyrekte en büyük kayıp yaşandı.

2021 yılının ilk çeyreğinde ekonominin kısmen açılmasıyla çalışma süreleri yeniden arttı. Böylece 2021 1. çeyrekte istihdam kaybı 2019 4. çeyreğe göre %8 ve 2021 2. çeyrekte ise %8,3 olarak gerçekleşti. Böylece salgının 6 çeyreklik döneminde (2020 başı-2021 Haziran ayı) toplam istihdam kaybı oranı %13,2 ve sayısı ise 3 milyon 613 bin oldu.

Türkiye'de salgın sırasında yaşanan eşdeğer istihdam kaybı dünya ve çeşitli bölge ortalamaları ile karşılaştırıldığında daha yüksek olduğu görülecektir.

Kadın İstihdamında Büyük Kayıp Salgın döneminde tüm dünyada kadınların istihdam kayıpları erkeklerden daha fazla yaşanıyor. ILO'ya göre Covid-19 nedeniyle kadınların istihdam kaybı 2020'de %5 iken erkeklerde %3,9'dur.

Salgın döneminde eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybına cinsiyetlere bakıldığında kadınlarda istihdam kaybının erkeklerden daha fazla yaşandığı görülüyor. 2020 yılında kadınların eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybı 2019 4. çeyreğine göre %18,3 olarak gerçekleşti. Bu da sayısal olarak 1 milyon 408 bin istihdam kaybına karşılık geldi. Aynı dönemde erkeklerde eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybı ise kadınlardan 4,5 puan az olarak %14,8 (2 milyon 899 bin) oldu.

2020 1. çeyrek ile 2021 2. çeyrek arasındaki 6 çeyreklik dönemde ise ortalama eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybı erkeklerde %12,5 (2 milyon 422 bin) ve kadınlarda %15,5 (1 milyon 191 bin) olarak gerçekleşti. İşgücü piyasalarında zaten var olan toplumsal cinsiyet eşitsizliği salgının etkisiyle daha da derinleşti.

Kadınların büyük bir bölümünün salgından ağır bir biçimde etkilenen sektörlerde çalışması iş kayıplarının kadınlarda daha fazla gerçekleşmesinin sebeplerinden biridir. Konaklama ve yiyecek hizmetleri, toptan perakende ve ticaret ve eğitim başta olmak üzere salgından ağır zarar görmüş sektörlerde kadın istihdamının yoğun olduğu biliniyor.

İkinci önemli husus ise salgın boyunca ev içi bakım yüklerindeki eşitsiz dağılımıdır. Normal zamanlarda tüm ücretsiz bakım hizmetlerinin yaklaşık dörtte üçü kadınlar tarafından sağlanmaktadır. Kadınlar özellikle ev içi bakım yüklerinin artması nedeniyle istihdamdan daha fazla çekilmek zorunda kaldı. Salgın döneminde kadınların ev içi bakım yüklerinin daha fazla arttığı görüldü. ILO'ya göre kadınlar üzerindeki bu etkiler işgücü piyasalarındaki kimi cinsiyet eşitliği kazanımlarının bir kısmını geriye götürebilir ve eşitsizlikleri ağırlaştırabilir.

 

İşbaşında Olmayanlarda Büyük Artış

Salgının istihdam üzerindeki etkisini ortaya koyan bir başka gösterge ise TÜİK'in ham verilerinden yararlanarak hesapladığımız işbaşında olmayanların sayısındaki artış ile haftalık ortalama fiili çalışma sürelerindeki düşüştür. Salgının istihdam üzerindeki olumsuz etkisi buralarda daha açık görülmektedir. Bilindiği gibi Covid-19 döneminde çalışma şekillerinde değişiklikler yaşandı. Salgın döneminde dönüşümlü çalışma, uzaktan çalışma, kısa çalışma, ücretli/ücretsiz/idari izin uygulamaları yaygınlaştı. Bu değişiklikler işbaşında olmayanların sayısında ciddi artışlara, çalışma saatlerinde ise ciddi düşüşlere sebep oldu.

2014 ve 2021 yılları arasındaki 2. çeyrek dönemlerini esas alarak yaptığımız hesaplamaya göre işbaşında olmayanların oranında 2020 2. çeyrekte beklendiği gibi devasa bir artış yaşandı. 2014 2. çeyrekte işbaşında olmayanların oranı yüzde 4 iken ve bu oran yıllar boyunca %3-4 bandında seyrederken 2019 2. çeyrekte %6,2'ye yükseldi ve salgının etkisinin zirve yaptığı 2020 2. çeyrekte %21'e ulaştı. İşbaşında olmayanların oranı 2021 2. çeyrekte ekonominin açılmasıyla %7,5'e gerilemesine rağmen önceki dönem ortalamalarına göre oldukça yüksek durumdadır. Bu durum salgının istihdam üzerindeki olumsuz etkisinin 2021 2. çeyrekte de devam ettiğini göstermektedir.

Öte yandan Covid-19'un görülmesiyle birlikte haftalık fiili çalışma saati de 2020 2. çeyreğinde ciddi biçimde geriledi. 2014 2. çeyrekte 47,4 olan haftalık fiili çalışma saati Covid-19'un Türkiye'de yeni görülmeye başladığı zamanları kapsayan 2020 2. çeyrekte 40,5'e geriledi. Böylece çalışma saatlerinde 2014'e göre %14,6 oranında düşüş yaşandı. Ekonominin açılmasıyla 2021 2. çeyrekte haftalık ortalama fiili çalışma saati 43,1'e yükseldi (Grafik 4). Böylece haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2020'nin aynı dönemine göre %6,4 oranında artarken, 2014'ün aynı dönemine göre %9,1 oranında düştü.

İstihdam Salgında Ciddi Biçimde Azaldı TÜİK'in salgının etkilerini dikkate almayan hesaplama yöntemine göre salgın döneminde işsizlik düşerken istihdamda da büyük artışlar yaşandı. TÜİK'in işsizlik ve istihdam hesaplamasındaki soru işaretlerini DİSK-AR'ın 10 Ağustos 2021 tarihli bülteninde ortaya koymuştuk.

ILO metodunu esas alarak yaptığımız hesaplama da salgın döneminde yaşanan ciddi istihdam kaybını ortaya koyuyor. Araştırmanın ortaya koyduğu sonuç 2020 yılında istihdamda yüzde 15,8 kayıp yaşandı bunun sayısal karşılığı ise 4,3 milyon oldu.

Tüm salgın dönemini dikkate alacak olursak ise eş değer istihdam kaybı oranı ise 13,2 ve eş değer istihdam kaybı toplamı ise 3,6 milyon oldu. Bunun anlamı salgın dönemdeki her bir dönemde 2019 yılının son çeyreğine göre ortalama 3,6 milyon kayıp yaşandı. Diğer bir anlatımda 3,6 milyon kişilik daha az çalışma söz konusu oldu. Gerçek istihdam bilançosu, günlük yaşamda hissedilen, çalışanlar tarafından hissedilen istihdam kaybı budur.