Sinbo İşçisi'ne Kıraç Polis Merkezi'nde İfade Verme Dayatması

Sinbo fabrikası önünden Ankara'ya “Yürüyüş! Kod Adı; 29” şiarıyla yürüyen ve valilik yasakları ve polis saldırılarıyla engellenen Dilbent Türker'e yönelik polis baskısı ve hukuksuzluk devam ediyor. "Evrakınız var" diyerek çağrılan Türker ifade vermeye zorlandı.

Sinbo fabrikasında Kod 29 ile işten atılan ve Ankara’ya _“Yürüyüş! Kod Adı; 29”_ şiarıyla yürüyşe geçen TOMİS üyesi Sinbo işçisi Dilbent Türker valilik yasaklarıyla engellenmeye çalışılmış, 14 günlük süreçte 1’i kayıtsız 11 gözaltı olmuştu. Dilbent Türker'e yönelik baskı ve hukuksuzluk devam ediyor.

Ankara yürüyen Sinbo işçisi Dilbent Türker ve TOMİS Temsilcisi Onur Eyidoğan 10. gününde (9 Ağustos Pazartesi), Sakarya Cumhuriyet Savcılığı’nın ikmalen serbest bırakmasının ardından Sakarya Yenikent Devlet Hastenesi’nden çıkıp yola devam etmişlerdi.

Sakarya Savcılığı talimat ile ikamet bölgelerinden ifadelerin alınmasını istendi. Bugün (26 Ağustos Perşembe) Dilbent Türker, Esenyurt Kıraç Polis Merkezi’ne çağrıldı.

Kıraç Polis Merkezi aradığında; _“Almanız gereken evraklar var, karakola gelmeniz gerekiyor”_ denilerek çağrılan Türker, sabah 09:40’da gittiğinde ise, Sakarya, Bolu ve Ankara’daki yürüyüşler ile ilgili ifade vermesi istendi.

Bunun üzerine “Telefon ile aradığınızda evrak var, gel al demiştiniz, şimdi de ifade diyorsunuz” diye soran Türker'e “Arkadaşların haberi yokmuş, ifadeni ver” denildi.

Dilbent Türker ise yasal hakkı olan susma hakkını kullanarak ifade vermeyeceğini belirtti. Susma hakkının kullanımına karşı çıkan Kıraç Polisi, “Az da olsa ifade vereceksin sonra da Büyükçekmece savcılığına götüreceğiz” diyerek Türker'e ifade vermesi yönünde baskıya devam etti. Türker susma hakkında ısrar edince Kıraç polisi ise tutanağa, -savcılığı kışkırtmak amacıyla- “polise de savcıya da ifade vermek istemiyorum” şeklinde yazdı.

Bunun üzerine Dilbent Türker polisin bu tavrının savcılığı kışkırtmak olduğunu belirterek ve tutanağa kendi sözlerinin doğru bir şekilde geçirilmesini belirterek “Susma hakkımı kullanıyorum” dedi. Kıraç Polisi ise “Bizim yazdığımızla senin söylediğin aynı şey” diyerek değiştirmemekte ısrar etti.

Sendika avukatı karakola ulaşarak, Kıraç Polisine yaptıklarının keyfi olduğunu, müvekkilinin kendi isteği ile karakola gittiğini ve susma hakkını kullanabileceğini belirtti.

Türker ve avukatın kararlı tutumunun ardından Kıraç Polisi keyfiyetini sonlandırmak zorunda kalarak ve savcılığa gönderilecek tutanağa, “Kendi isteği ile karakola geldi. Susma hakkını kullandı” yazdıktan saat 10 civarında Türker'i serbest bıraktı.

Sinbo işçisi Dilbent Türker'in yaşadığı hukuksuzluğa ilişkin açıklama yapan TOMİS

"Bir kez daha haykırıyoruz; Baskılar, gözaltılar, keyfi yasaklar ve engellemeleriniz mücadelemize engel olamaz!" diyerek "-Madde 25/2 (Kod 29) Kaldırılsın! -Tüm Çalışanlara İş ve Gelir Güvencesi Sağlansın! - Sendikal Örgütlenmenin Önündeki Engeller Kaldırılsın! - Dilbent Türker İşe Geri Alınsın!" şeklinde taleplerini tekrar ifade etti.