< < "Gerçekleri Halka Ulaştırmak İçin Var Gücümüzle Çalışacağız"

Suruç Katliamında yaşamını yitirenleri anmak için yapılan yürüyüşte polis işkencesine maruz kalan gazeteciler suç duyurusunda bulundu. Adliye önünde açıklama yapan gazeteciler "Basını dışarı atamayacaksınız. Gerçekleri halka ulaştırmaya devam edeceğiz" dedi.

20 Temmuz'da Suruç katliamının yıl dönümünde Gençlik Örgütleri'nin yapmak istediği anma yürüyüşünde polis saldırısı sırasında uygulanan işkenceyi belgelerken, işkenceye uğrayan gazeteciler bugün Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'ne suç duyurusunda bulunmak üzere bir araya geldi. Gazeteciler suç duyurusu öncesinde adliye önünde basın açıklaması düzenledi. "Nefes Alamıyoruz, Gazetecilik Boğulamaz" yazılı pankart açan gazeteciler eylemde, 20 Temmuz'daki uğradıkları işkencenin belgesi olan fotoğraflar taşıdı.

 

"İşkenceyi Belgelerken Darp Edildik"

TİHV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe, DİSK Basın-İş Başkanı Faruk Eren, TGS Başkanı Gökhan Durmuş, ÇGD İstanbul Temsilcisi Uğur Güç'ün de katıldığı eylemde söz alan gazeteci Emre Orman, 20 Temmuz günü polislerin işkenceyi belgelemelerinin engellemesi için kendilerine saldırdığını söyledi. Orman, "Önce arkadaşımız Fatoş Erdoğan kalkanların üstüne itilerek atıldı, ben yumruk yedim, birçok arkadaşımız darp edildi" dedi.

 

"Geri Adım Atmayacağız"

Polis amirinin "Atın bunları dışarı" diyerek talimat verdiğini ve polisler tarafından yakından hedef alınarak plastik mermilerle ateş edildiğini söyleyen Orman, halkın haber alma hakkını savunacaklarını ve tüm saldırılar karşısında geri adım atmayacaklarını vurguladı.

 

"Bu Mesleğe Ve Halkın Haber Alma Hakkına Saldırıdır"

Basın metnini gazeteci Meral Danyıldız okudu. Saldırının üzerinden on gün geçmesine rağmen şiddet uygulayanlar hakkında hala bir açıklama yapılmadığına dikkat çeken Danyıldız, "Bizler halkın doğru haber alması için çalışan gazetecileriz, bu saldırıların aynı zamanda toplumun haber alma hakkına yönelik olduğunu biliyoruz. Fiziken bizlere, mesleğimize, basın özgürlüğüne ve toplumun haber alma hakkına yönelik bu saldırılar karşısında gerekli cezai işlemlerin yapılmaması müdahalelerin daha da artacağı yönünde kaygılarımızı arttırmaktadır" dedi.

 

"Gazeteciliği Suç Gibi Göstermenize İzin Vermeyeceğiz"

Kendilerine saldıran, işlerini yapmalarını engelleyen ve bu talimatı verenler hakkında suç duyurusunda bulunduklarının altını çizen Danyıldız, "Adalet Bakanını, İçişleri Bakanını gazetecilere yönelik saldırılar konusunda cezasızlığa son vermeye, görevlerini yapmaya davet ediyoruz. Buradan bir kez daha haykırıyoruz, basını dışarı atamayacaksınız, gerçeklerin topluma ulaşması için var gücümüzle çalışacağız. Gazeteciliği suç gibi göstermenize izin vermeyeceğiz. Bu saldırıları yapanlar hak ettikleri cezayı alana kadar olayın takipçisi olacağız" ifadelerini kullandı.

 

"Bu Baskıları Durduracağız, Aşacağız"

Söz alan DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, "TGS Başkanı Gökhan Durmuş ile vali beyle görüştük. Vali bey bize bu baskılardan rahatsız olduğunu, gazetecilerin bir kamu görevi yaptığını söylemişti. Ama 20 Temmuz'da daha sert bir süreç yaşadık. Bu baskıları durduracağız, bu baskıları aşacağız" dedi.

 

"Kamu Görevi Yapan Gazetecilere Şiddet Uygulanamaz"

TGS Başkanı Gökhan Durmuş da gazetecilere yönelik polis saldırısının dozunun gittikçe arttığını belirtti. Özellikle basının görüntü almasını engellemeye dair çıkarılan Emniyet Genelgesi'yle gazetecilerin hedef alındığına dikkat çeken Durmuş, "Bu konuda bu yıl içerisinde TGS olarak bu adliyeye 4. suç duyurumuzu vereceğiz. Gazetecilere baskının durmasını talep ediyoruz, kimse devletten aldığı güçle kamu görevi yapan gazetecilere şiddet uygululayamaz. Sessiz kalmayacağız. Gerekirse İçişleri Bakanlığı önünde eylem yapacağız" dedi.

 

"Haber Alma Hakkı Anayasal Bir Haktır"

ÇGD İstanbul Temsilcisi Uğur Güç ise halkın haber alma hakkının anayasal bir hak olduğunu kaydetti. Güç, gazetecilerin engellenerek anayasal hakkın ihlal edildiğini belirtti.

Açıklamanın ardından gazeteciler suç duyurusunda bulunmak için adliyeye geçti.