Ev İşçileri: "Güvenceli İş İnsanca Yaşam İstiyoruz!"

İMECE Ev İşçileri Sendikası üyeleri, Dünya Ev İşçileri Günü nedeniyle Kadıköy Süreyya Operası önünde basın açıklaması gerçekleştirerek ev işçilerinin işçi sayılmadığını, bir çok meslek hastalığına yakalandığını, bir çok nedenle ayrımcılığa uğradıklarını belirterek "Güvenceli insanca bir yaşam için mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

İMECE Ev İşçileri Sendikası üyeleri, "16 Haziran Dünya Ev İşçileri Günü" nedeniyle Kadıköy Süreyya Operası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Ev İşçilerne Güvence İstiyoruz! 16 Haziran Dünya Ev İşçileri Günü Kutlu Olsun" yazılı pankartın açıldığı eylemde taleplerin yer aldığı dövizlerin taşınarak "Ev İşi İş Ev İşçisi İşçidir", "Kül Kedisi Değil Ev İşçisiyiz", "Güvenceli İş İnsanca Yaşam İstiyoruz", Yaşasın 16 Haziran Dünya Ev İşçileri Günümüz" sloganları atıldı. Açıklamayı ev işçileri Zeynep Kartal Ayvalıtaş ve Yıldız Ay okudu.

16 Haziran 2011 tarihinde ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) tarafından "Ev İşçilerine İnsanca İş Sözleşmesi" kabul edilirken, 16 Haziran'ın "Dünya Ev İşçileri Günü" olarak kutlanmasına karar verildiğini, Türkiye'de ise 1milyondan fazla ev işçisi olduğunu hatırlatan Ayvalıtaş ve Yıldız, tüm ev işçilerinin gününü kutladı.

 

"Ölüyor, Sakatlanıyor, Meslek Hastalıklarına Yakalanıyoruz"

Ev işçileri olarak uzun bir süredir öncelikle ev işçilerinin iş yasası kapsamına alınması ve ev işçilerinin insana yakışır iş koşullarına kavuşmak için mücadele ettiklerini, sigorta ve emeklilik hakları için, ev işçiliğinin mesleki standartlarının oluşması için sendikal çalışmalar içinde örgütlenerek mücadeleyi büyütmeye çalıştıklarını belirten Ayvalıtaş ve Yıldız, "Camdan düşerek hayatını kaybeden onlarca ev işçisi arkadaşın olduğuna tanık olduk, hayatını sakatlanarak devam ettirmek zorunda olan arkadaşlarımız oldu ve pek çoğumuz menüsküs, bel fıtığı, astım alerji gibi çok çeşitli meslek hastalıklarıyla yaşamaya devam ediyoruz" dedi.

 

"Kayıtdışı Çalışıyor Hiçbir Sosyal Güvence Ve Yardımdan Yararlanamıyoruz"

Ev işçilerinin genellikle kayıt dışı çalıştırıldığını ve sosyal güvenlik haklarından ve kriz dönemlerinde işsizlik, kısa çalışma ödeneği gibi  geçici çözümlerden yararlanamadıklarını vurgulayan Ayvalıtaş ve Yıldız "Gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz. Sadaka değil, güvenceli İş, güvenceli gelecek istiyoruz" dedi.

Pandemiyle birlikte ev işçilerinin yaşam ve iş koşullarının giderek güvencesiz bir noktaya geldiğini, çoğu ev işçisinin Covid-19 virüsüyle mücadele ederken bir de işlerinden olduğunu belirten ev işçileri "Geçtiğimiz yıl yüze yakın ev işçisiyle görüşmeler yapan sendikanın ev işçilerinin pandemide yaşadıkları hak gasplarını raporlaştırdığını aktardı.

 

"Bir Çoğumuz İşsiz Kaldı Çalışabilenlerin İş Yükü Arttı"

Ayvalıtaş ve Yıldız "Temas ettiğimiz ev işçisi kadınların büyük bir çoğunluğu salgın sürecinde ücretsiz olarak işten çıkarıldığını öğrendik. Genel olarak ev işlerinde çalışma saatlerinin uzun olduğundan şikâyetçiler; öyle ki günlük on saat çalışan bile var. Bazılarının molası yok, olanlar ise on beş dakika ile ifade ediyor. İşverenler tatile gidip geldiklerinde biriken ev işlerinin kendilerini zorladığını belirtiyorlar. Salgın döneminde çalışanlar ise ev halkının bütün bireylerinin karantinada olmasından dolayı ev işlerinin normalin birkaç katı arttığını ifade ediyor. Çünkü birebir görüşme yaptığımız ev işçilerinin ifadelerine göre bir iş tanımları olmadığı için ev temizliğinin yanında; yemek yapımı, evdeki yaşlı bakımı varsa evde hayvan bakımına kadar evin bütün işleri ile ilgileniyorlar" dedi.

 

"Artık Ev İşçilerinin Sesi Duyulsun!"

İmece Ev işçileri Sendikası olarak ev işçisi arkadaşlarımızla birlikte ev işçilerinin insana yakışır bir işi olsun, güvenceli çalışma koşulları olsun, iş yasası kapsamına alınalım diye mücadele ettiklerini ve ev işçilerinin sesi artık duyulmasını istediklerini belirten Ayvalıtaş ve Yıldız "Bugün 16 Haziran Dünya’da ev işçileri sokakta taleplerini haykırıyor" dedi.

"Hala birçoğumuz iş güvenliğinden yoksun ve kayıt dışı çalışmaya devam ediyoruz. Türkiye ILO’nun C 189 nolu ‘ev işçilerine insanca iş sözleşmesi’ni hala imzalamadığı gibi ilk imzaladığı İstanbul Sözleşmesinden de çekilme kararı aldı" diyen Ayvalıtaş ve Yıldız İstanbul Sözleşmesindrn çıkılmasının ev işçilerinin can güvenliğini de tehdit ettiğini söyledi.

İmece Ev İşçileri Sendikası olarak; taleplerini ise şöyle sıraladılar:

• Ev işi görünmeyen emek olduğu için ev işçilerinin emeği de değersiz. Biz ayrımcılığa itiraz ediyor, emeğimizin karşılığını almak istiyor, güvenceli iş talep ediyoruz!

• Ev işçileri iş yasası kapsamına alınsın!

• ILO C-189 Ev İşçilerine İnsanca İş Sözleşmesi İmzalansın!

• Ev işçilerine sosyal güvence, emeklilik hakkı istiyoruz!

• Ev işçilerine ev işlerine gittikleri vakit; koruyucu gereç ve yeterli derecede salgın bilgisi sağlanmalıdır!

• Salgın sürecinde aile bireylerinin karantina ile ev içinde olması kadınların ve ev işçisi kadınların ev işleri mesaisini artırmıştır. Çocuk bakımı, yaşlı, engelli, hasta bakımı, ev işleri sadece kadınların sorumluluğu değildir. Eşit bir iş bölümü için devleti, işverenleri ve erkekleri sorumluluğa davet ediyoruz.

• Kayıt dışı çalışan emekçi kadınlar açıklanan ekonomi destek paketlerinden yararlanamadılar. Bunun için düzenleme yapılmalıdır.

• Göçmen Ev işçilerinin çalışma koşulları iyileştirilmelidir!

• Ev işçilerine Güvenceli bir yaşam istiyoruz!