"Ölümleri Durdurun!" Diyen Sağlık Emekçilerine Polis Saldırısı

İstanbul'da sağlık meslek örgütleri "Yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz, ölümleri durdurun" demek için İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önüne yürümek istedi. Yürüyüş polis tarafından engellendi. Sağlık emekçileri Çemberlitaş'ta açıklama yaparak "Ölümleri durdurun" diye haykırdı.

İstanbul Tabip Odası, İstanbul Diş Hekimleri Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubeleri, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş) ve Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER) üyeleri "Yaşam Hakkımızdan Vazgeçmiyoruz, Ölümleri Durdurun" demek için Çemberlitaş tramvay durağında buluştu.

 

Polis Kalkanlarla Sağlık Emekçilerine Saldırdı

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önüne "Yaşam Vazgeçmiyoruz, Ölümleri Durdurun" pankartı ve "Salgını Değil Algıyı Yönetiyorlar", "AKP Sağlığa Zararlıdır", "Hastanelerimiz Lebalep Doldu" dövizleriyle yürümek isteyen sağlık emekçilerinin önü polis tarafından kesildi. Sağlık emekçilerinin İl Sağlık Müdürlüğüne yürümelerine izin vermeyen polis kalkanlarla saldırdı. Sağlık emekçileri ile polis arasında bir süre arbede yaşandı.

 

Çemberlitaş'ta Açıklama

Sağlık emekçileri saldırı sonrası Çemberlitaş'a geçerek sağlık burada açıklama yaptı. Sağlıkçıların eylemine İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, ÇHD ve siyasi partiler destek ver

Eylem son bir yılda Covid-19 sebebiyle yaşamını yitiren sağlık emekçileri için yapılan saygı duruşuyla başladı.

 

"Bilim Dışı Önlemler Ölümleri Durdurmayacak"

Ortak basın açıklamasını okuyan İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Güray Kılıç, "13 Nisan Çarşamba günü Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan iki haftalık 'kısmi kapanma' 1 Mart'tan bu yana uygulanan 'kontrolsüz normalleşememe' halinin ne denli başarısız olduğunun ifadesidir. Yeni kısıtlamalar adı altında alınan önlemler de iktidarın pandemi sürecine dönük bilimdışı bir anlayışın ürünüdür. Alındığı söylenen önlemler, ölümleri durdurmayacak, sağlık çalışanlarının karşılaştığı zorlu koşulları değiştirmeyecektir" dedi.

 

"Sermayenin Çıkarlarına Kararlar Alınıyor"

Pandeminin yoksulları ve işçileri vurduğunu söyleyen Kılıç, "Her gün bir uçak dolusu yurttaşımızı toprağa veriyoruz. Her gün ortalama bir ilimizin nüfusu kadar yurttaşımızı hasta eden pandemiyle ve pandeminin kötü yönetimiyle karşı karşıyayız. İktidar bilimin, meslek örgütlerinin sesine kulağını tıkamakta, sermayenin çıkarlarına uygun kararları uygulamaktadır. Bu tedbirler paketi halkı oyalama paketidir" dedi.

 

"Aşı Umudu Tacirliği Yapıyorlar"

Kılıç, "Yaşadıklarımız, Gabriel Garcia Marquez'in 'Kırmızı Pazartesi' romanındaki gibi her şeyin herkesin gözü önünde olmasını andırıyor. Böyle olacağını başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere bütün yönetenler biliyordu. Ancak tüm uyarılarımıza rağmen gereken önlemleri almak yerine tabloyu seyretmekle yetindiler. Baştan beri yaptıkları gibi hala SALGINı yönetmek yerine ALGIyı yönetmeye çalışıyorlar; 'aşı umudu tacirliği' yaparak insanları oyalıyorlar. Mızrak çuvala sığmayınca da 'Maske, Mesafe, Hijyen' tekerlemesiyle suçu vatandaşlara atıyorlar" diye konuştu.

 

"Çaresizlik İçinde Yeni Ölümlere Tanıklık Ediyoruz"

Hastanelerin Covid-19 hastalarıyla dolduğu, yeni açılan servislerin dahi ihtiyacı karşılamaya yetmediğini, yoğun bakımlarda yer bulunmadığının altını çizen Kılıç, "Her gün çaresizlik içinde yeni ölümlere tanıklık etmekten tükeniyoruz. Bu tablodan sadece Covid-19 hastaları değil, Covid-19 dışı hastalarımız da mağdur oluyor, ertelenemez sağlık sorunları için gereken hizmete ulaşamıyorlar" dedi.

 

"Veterinerler Sağlık Personeli Sayılmıyor"

Kılıç, "Bu süreçte veteriner hekimler; halk sağlığı, hayvan sağlığı, çevre sağlığı ve gıda güvenliği alanında tüm sağlık çalışanları gibi özveriyle çalışmışlardır. Ancak Sağlık Bakanlığı veteriner hekimleri sağlık personeli olarak kabul etmemiş, riskli gruba dahil etmemiştir. Veteriner hekimler aşılamada  öncelikle gruba alınmamıştır. Bu durum sağlık meslek grubunda bulunan veteriner hekimler için incitici olmuştur" diye kaydetti.

 

"Önlenebilir Ölümleri Önlemediniz!

Kılıç, "Geç kaldınız, önlenebilir ölümleri önlemediniz! Her gün yüzlerce insanımızı kaybettiğimiz son durumda acil adımlar atılmalıdır" diyerek taleplerini aktardı.

 

TALEPLER

🔹Mevcut sağlık politikalarının başarısız olduğu artık kabul edilmeli; sağlığa bütüncül bakan toplum ve sağlık örgütlerinin katılımıyla dayanışma içerisinde yeni bir sağlık sistemi kurulmalıdır.

🔹Pandemi ile mücadele, derhal geniş katılımlı yerel pandemi kurullarına devredilmelidir. Bu kurullara yerel yönetimler, sağlık emek ve meslek örgütleri ve toplum dahil edilmelidir.

🔹Bilimsel kriterlere uygun filyasyon çalışmalarına hızla başlanıp salgının ilk kaynağına ulaşılmalı, bireyler hastalanmadan veya hastaneye gelmeden gerekli adımlar atılmalıdır.

🔹Çalışanlar sosyal ve ekonomik hiçbir kayba uğratılmadan; AVM, fabrika, lokanta, atölye, şantiye gibi kalabalık ve kapalı alanlar derhal kapatılmalıdır. En az 14 gün, tercihen 28 gün zorunlu üretim alanları dışında çalışanlar hiçbir şekilde mağdur edilmeden çarklar durdurulmalıdır. Zorunlu üretim alanlarında çalışanlar için işyerine ulaşmada ve iş yerlerinde fiziksel önlemler alınmalı, dönüşümlü çalışma modelleri ile çalışma ortamlarında bulunan sayısı azaltılmalıdır.

🔹Uluslararası dolaşım en aza indirgenmeli ve yalnızca çok gerekli şartlarda olmalı, yurtdışı seyahatlerinde 14 gün karantina uygulanmalıdır.

🔹Aşılamada hedef toplumsal bağışıklık olmalıdır. Etkili bir aşılama programı uygulanmalıdır. Aşı temini ile ilgili süreç şeffaf bir biçimde kamuoyu ile paylaşılmalı, toplumun önüne net bir aşı takvimi konulmalıdır. Mevcut durumda hızlı aşılama salgınla mücadelenin en önemli parçasıdır. Aşıda patenti ortadan kaldıracak uluslararası adımlar atılmalıdır.

🔹Sağlık çalışanlarının mevcut pandeminin yükü yetmezmiş gibi iktidarın vurdumduymazlığıyla daha da tükendiği görülmelidir. Covid-19'un meslek hastalığı kabul edilmesi gibi basit bir adımın bile atılmaması halen bir ayıp olarak ortada durmaktadır. Halen atanmayı bekleyen ve KHK ile gerekçe gösterilmeden ihraç edilmiş tüm sağlık çalışanları hızla salgınla mücadelede yerlerini almalıdır. Sağlık çalışanları artık dinlenebilmelidir.

 

"TTB bilimsel sorumluluğu almaya Hazır"

Bilim insanlarına çağrı yapan Kılıç, "Verilerin kamuoyu ile paylaşılmadığı, bağımsız bilimsel çalışmaların engellendiği şartlarda sınırlı sayıda da olsa eldeki mevcut verileri ile ülkenin, bölgelerin, risk gruplarının özgün durumlarının gösterilmesi gerekir. Bilim insanları yayın üretme konusunda Bakanlığın çizdiği çerçevenin dışına çıkmalıdır; TTB bilimsel sorumluluğu almaya hazırdır" diye belirtti.

 

"Ekonomik Çıkarlar İçin Sağlığımız Hiçe Sayıldı"

Halka da çağrı yapan Kılıç, "Sosyal haklarımızın korunması; temel gıda, su, ısınma, barınma, temizlik ihtiyaçlarınızın karşılanması salgınla mücadelede iktidarın görevidir. Temiz hava, güneş ve fiziksel hareketliliğinizi sağlayacak alanlar ve düzenlemeler organize etmek yine iktidarın sorumluluğundadır. Ekonomik çıkarlar için sağlığımızı hiçe sayarak çalıştırıldığımız işyeri ortamlarına gitmemeyi talep etmek en doğal sağlık hakkı talebimizdir. Hareketliliği azaltıp bulaşı önlememiz için ekonomik destek, zamanında aşılanma, şeffaf bilgi edinme yurttaşlık haklarımızdır" dedi.

 

"Bu Çığlık Hepimizin!"

Uyarılarılarına rağmen yanlış sağlık politikalarında ısrar edilmesinin sosyal cinayet olduğunun altını çizen Kılıç, "Toplumun ve sağlık çalışanlarının canını ve sağlığını riske atan vurdumduymazlığına daha fazla tahammülümüz kalmamıştır. Siyasi ve ekonomik çıkarları değil insanı önceleyin! Artık tükendik, söylenecek sözümüzü tükettik. Çığlığımızla buradayız! Bu çığlık hepimizin!" dedi.