SML Etiket 70'inci gününde taleplerini Bakırköy’de bulunan Capacity AVM önünde haykırdı.

Sendikalı oldukları için 'İşler azaldı denilerek işten atılan SML Etiket işçileri 70 gündür süren eylemlerini bugün Bakırköy'de bulunan Capacity AVM önüne taşıdı. Eyleme Kod 29 ile işten atılan TOMİS üyesi Dilbent Türker de katılarak destek verdi.

"Kâr Yağmur Demeden 70 Gündür Mücadele Ediyoruz"

Eylemde ilk olarak konuşan Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (Dev Tekstil) İstanbul Avrupa Yakası Temsilcisi Okan Karaçam, SML Etiket işçilerinin sendikasızlaştırmaya, taşeron çalışmaya, keyfi işten atmalara karşı 70 gündür fabrika önünde mücadele ettiğini belirterek "Biz 70 gündür yağmur demeden kar demeden çamur demeden haklarımız ve geleceğimiz için direniyoruz" dedi.

"Kendileri Zenginleşirken İşçileri Açlığa, Sefalete Mahkum Ediyorlar"

SML Etiket fabrikasında 28 Ocak günü 22 işçinin ve 3 Dev Tekstil üyesinin işten atıldığını ve 3 Şubat'tan bu yana fabrika önünde mücadele ettiklerini söyleyen Karaçam, "Bizler direnişimizi sadece fabrika önünde gerçekleştirmiyor SML Etiketi'inn üretim yapmış olduğu firmaların önüne de geliyoruz. SML Etiket Zara H&M, Mango, Dechatlon gibi ünlü markalara üretim yapıyor. Onlar zenginliklerine zenginlik katıyorken işçiler emekçiler açlığa, yoksulluğa, sefalete mahkum ediliyor" dedi.

Pandemi koşullarında işçilere ücretli izin verilmediğinş, işçilerin fabrikalarda ölesiye çalıştırıldığını vurgulayan Karaçam, "Yüzlerce arkadaşınız hayatını kaybetti. Biz işçiler ve emekçiler de sendikalı olmamızdan kaynaklı SML patronu tarafından işten çıkartıldık. Bizler sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi. SML işçileri "Direne Direne Kazanacağız", Yaşasın SML Direnişimiz sloganları attı.

"Şirketlerin Zenginliği İşçilerin Sömürüsünden Kaynaklanıyor"

Ardından işten atılan işçilerden Derya Sırbudak "Bu gün bazı şirketlerin dünyanın en değerli, ünlü markaları arasında olduğunu, bu markalar arasında Zara, H&M, Dechatlon, Mango da bulunduğunu belirterek "Onlara bu değeri işçi ve emekçiler kazandırdı. Onların ünü, zenginliği, büyüklüğü emekçilerin sömürüsünden kaynaklanıyor" dedi.

"Tek Bir Ürünü İşçilerin Asla Alamayacakları Fiyata Satıyorlar"

Biz işçi ve emekçiler baskıyla sömürü altında çalışılırken, tek bir ürünü bile işçilerin alamayacakları ücretlerden satıyorlar. Çünkü bizler fabrikalarda üç kuruşa çalıştırıyoruz. Asgari ücrete çalıştırılıyoruz. Ve biz açlık düzeyinde ücretlere mahkum bırakılıyoruz. İşçiler, emekçiler ücretsiz izne, kısa çalışma ödeneğine mahkum ediliyor. İktidar patronları sermayeyi korurken, biz işçi ve emekçileri açlığa sefalete mahkum etti" dedi.

"Haklarımıza Geleceğimize Sahip Çıkacağız"

"Bugün Türkiye'de bir dizi direniş sürüyor. İşçiler, emekçiler hakları ve gelecekleri için direniyor" diyen Karaçam "Bizler haklarımıza geleceğimize sahip çıkacağız direnmeye devam edeceğiz ne patronlara boyun eğeceğiz ne de onları koruyan iktidara boyun eğeceğiz, Çocuklarımızın geleceğinden vazgeçmeyeceğiz" dedi

Talepleri kabul edilinceye kadar SML Etiket'in çalıştığı firmaların önünü eylem alanına çevireceklerini söyleyen Karaçam, Bizler emeğimizi, hakkımızı her yerde savunacağız. Hiçbir şekilde mücadelemizden geri adım atmayacağız" dedi.

Capacity önünde işçileri izleyenler de alkışlarla desteklerini gösterdi.

"Asıl Gerekçe Sendikal Örgütlenmeyi Engellemekti"

İşten atılan işçi Derya Sırbudak ise 28 Ocak'ta sendikalı oldukları için "İşler azaldı" gerekçesiyle 22 arkadaşlarıyla birlikte sendika üyesi 3 kişinin işten çıkarıldığını belirterek "Asıl gerekçe sendikalaşmanın, haklarımızı aramamızın önüne geçmekti. İş yeri yönetimi toplantılarda, sendikalı olabilirsiniz demişlerdi. Bu konuda ne kadar samimi olduklarını hakkımızı ararken sendikal çalışma yaparken gördük" dedi.

"Sorunları Söyledik Yaka Paça Dışarı Atıldık"

Sırbudak Biz işyerinde çalışırken yaşadığımız bütün sorunlarımızı konuşabileceğimiz ve birlikte çözüm üretebileceğimiz komiteler kurduk. İş yerlerinde çalışmalar yaparak arkadaşlarımızı bilgilendirdik. Fakat sorunlarımızı dile getirdiğimizde SML Etiket yönetimi bizi yaka paça dışarı attı" dedi.

"Fabrikadaki Baskılar Direnişte De Devam Ediyor"

70 gündür fabrika önünde mücadele ettiklerini söyleyen Sırbudak, SML yönetimi fabrika içinde olduğu gibi direnişimiz sırasında da bize her türlü baskıyı yaptı. Sendika temsilcimiz fabrika güvenlik görevlilerinin fiziki saldırısına uğradı. Direniş çadırınızı gözetleyen iki kamera yerleştirdiler. İşçi arkadaşlarımızı göremeyelim onlara seslenemeyelim diye fabrika çevresine branda çektiler. Servislerin giriş yerlerini değiştirdiler" dedi.

"Asıl Terörist İşçinin Emeğini Gasp Edenlerdir"

Haklarında kara propaganda yapılarak 'Onlar teröristtir, onlar marjinal gruptur' denildiğini aktaran Sırbudak, "Biz fabrikada çalışırken üretim yaparken mesailere kalırken terörist olmuyoruz ama hakkımızı aradığımızda terörist mi oluyoruz?" Asıl terörist işçilerinin emeğine alın terine hakkına göz dikenler, işçilerin hakkını gasp edenlerdir. Patronlar ve patronları koruyan iktidardır" dedi.

"Mücadeleyi Her Yere Taşıyacağız"

Fabrikaya sendika girinceye kadar mücadeleyi sürdüreceklerini de vurgulayan Sırbudak, "Her yere mücadelemizi taşıyacağız. İşten atılmamızdan sadece SML Etiket yönetimi değil onunla çalışan firmalar da sorumludur. Bu firmalar biz kurumsal firmalarız çalışanlar sendikalı olabilir diyor. O zaman neden işten çıkartıldık" dedi.

Şikayetleri üzerine Çalışma Başkanlığı müfettişlerinin gelerek SML Etiket fabrikasında denetleme yaptığını, işten çıkarılan bazı işçilerle görüşmelerine rağmen kendileriyle görüşülmediğini söyleyen Sırbudak' "Böyle denetim olmaz. Denetime gelenleri dürüstçe görevlerini yapmaya çağırıyoruz" dedi.

İşçiler eylemi “Direne Direne Kazanacağız”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak” sloganları atarak sonlandırdı.