Bir yıl önce moto kuryelik yaptığı sırada yaşamını yitiren Fırat Eroğlu, ailesi ve Limter-İş Sendikası tarafından Aydınlı mahallesindeki Domino's Pizza önünde anıldı.
İş cinayetinde yaşamını yitiren moto kurye Fırat Eroğlu için DİSK'e bağlı Limter-İş Sendikası ve ailesinin çağrısıyla Tuzla Aydınlı'da Domino's Pizza önünde ölümünün birinci yıl dönümünde anma etkinliği gerçekleştirildi.
"Çalışırken Ölmek İstemiyoruz" pankartının açıldığı anmaya işçi sendikaları ve HDP üyeleri de katıldı.
Anmada ilk olarak Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı, "Fırat'ın hikayesi hepimizin hikayesidir. Çocuklarımızın, genç işçilerimizin işçi sınıfının hikayesidir. Çünkü işçi sınıfı pandemi koşullarında işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri alınmadığından dolayı işçiler ölüme mahkum edildiler. Moto kuryede çalışan işçilerin durumu içler acısı" dedi.
"Ölümle burun buruna çalışmak nedir?" diye soran Saygılı "Bunu 'Moto kurye olmak' demektir" diye yanıtlayabiliriz. Çünkü, moto kurye arkadaşlarımız hiçbir şekilde işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri alınmadan 14 saat çalıştırılıyor. Aynı zamanda sigortaları yatırılmıyor. Kullandıkları motorların zamanında bakımı yapılmıyor. Güvenlik tedbirlerine uygun olmayan kasklar kullanılıyor" dedi.
Saygılı, "Bizim çocuklarımız, 16 yaşında 17 yaşında ailesine bakmak için 14 saat çalıştırılırken Sarayın çevresindekiler zevk-ü sefa içerisinde yüzüyorlar. Bizim çocuklarımız teker teker iş cinayetine kurban giderken, onların çocukları bizim alın terimiz, bizim kanımız üzerinden sefa sürüyorlar. İşte biz buna itiraz ediyoruz" diye belirtti.
İş cinayetlerinde yalnızca moto kuryelerin değil, pek çok iş kolunda artarak yaşandığını ifade eden Saygılı, patronların İSIG önlemlerini maliyet unsuru olarak gördüğünü ve gereken önlemleri almadığı için her ay yüzden fazla işçinin iş cinayetlerine kurban gittiğini söyledi.
Pandemi koşullarında salgının nedeniyle de pek çok işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini ifade eden Saygılı İSIG Meclisi'nin belirlediği iş cinayetleri rakamlarını da aktardı.
İnşaat-İş adına konuşan Deniz Gider "Eğer bizler bunlara duyarsız kalırsak, görmezden gelirsek bu sayı hergün artacak. Sadece moto kurye arkadaşların değil, pandemi koşullarında karlarına kar katan patronlar iş cinayetlerine karşı, iş kazalarına karşı önle almadığı sürece bütün işçi ve emekçiler ölümün bir adım önünde olacaklar. Biz buradan bir kez daha sesleniyoruz: Siz önlem almazsanız, siz karlarınızdan ödün vermezseniz bu işçi ölümlerinin önüne geçemezsiniz. Biz iş cinayetlerinin, iş kazalarının yaşandığı bütün sektörlerde bunları görüp sizin başınıza bunları hatırlatmak için geleceğiz" dedi.
Fırat Eroğlu'nun annesi Kumriye Eroğlu, "Benim çocuğum 14 saatten fazla çalışıyordu. Hergün çok sayıda genç işçi ölüyor. Neden kimse bu gidişata dur demiyor. Oğlumun iş kazası sonucu yaşamanı yitirdiğini SGK'ya dahi bildirmediler" dedi.
Zaman zaman konuşmakta zorlanan anne Eroğlu, patronların kârlarını arttırmak için genç insanları acımasızca uzun saatler boyunca ve hiçbir önlem almadan çalıştırdığını belirterek, "Katilsiniz, benim çocuğumun katilisiniz!" diye haykırdı. "Oğlu çalışmaya başladığında moto kurye ölümlerinin dikkatini çekmeye başladığını ifade eden anne Eroğlu, "Oğlumu kaybettikten sonra baktım ki, pandemi başladıktan sonra moto kurye ölümleri her gün yaşanıyor. Patronlar para kazansın diye gencecik insanlar her gün 3-4 kişi ölüyor" dedi.
Yaşanan iş cinayetlerinin kapitalist sistemin bir sonucu olduğunu da vurgulayan Eroğlu, "Oğlumun ölümüne ilişkin hukuksal mücadelemi vereceğim. Bu kapilalistlere karşı mücadele edeceğim. Başka Fırat'lar ölmesin diye hukuksal mücadelemden vazgeçmeyeceğim" dedi.
Fırat Eroğlu'nun teyzesi Zöhre Evren ise katılanların duyarlılığına teşekkür ederek, "Burada Fırat için ve başka Fırat'lar ölmesin diye bir araya geldik. Fakat dikkat etmemiz, duyarlı olmamız gereken bir nokta daha var. Bizler sipariş vereceksek, bunu bize bir moto kuryenin getireceğini unutmayalım. Ve sipariş vereceksek de lütfen 'Çabuk gelsin', 'Neden geç geldi?' demeyelim. Bizim siparişlerimizi getiren bu genç arkadaşlarımızın hangi koşullarda çalıştığını hiç aklımızdan çıkarmayalım. Yalnızca iş cinayetlerine karşı değil böyle de bir sorumluluğumuz var. Bunu unutmayalım" dedi.
Son olarak söz alan Kanber Saygılı, iş cinayetlerinin yaşanmaması için başta işçiler olmak üzere tüm emekçilerin mücadele etmesi gerektiğini belirterek, "Bizler işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri için, haklarımızı almak, insanca koşullarda yaşamak için mücadele etmezsek patronların sömürüsünden de, iş cinayetlerinden de kurtulamayız" dedi. Saygılı, tüm işçi ve emekçilerin insanca, özgür bir yaşam için emek, demokrasi ve barış için birlikte mücadelesi vermesi gerektiğini vurguladı.
Anma "Çalışırken Ölmek İstemiyoruz", "Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz" sloganları atılarak sona erdi.