"İhaleye Gelince Çok İşçiye Gelince Yok"

Bakırköy Belediyesi işçileri toplu sözleşme hakları ve atılan işçilerin geri alınması talebiyle Salı ve Perşembe günleri yaptıkları eylemlere devam ediyor.

Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda toplu sözleşme hakları ve işten atılan işçilerin işe iadesi, düşürülen ücretlerinin iyileştirilmesi talebiyle 15'inci eylemini gerçekleştirdi. "Toplu Sözleşme Hakkımız Engellenemez", "Atılan İşçiler Geri Alınsın", "Sefalet Ücreti İstemiyoruz" sloganları atılan eylemde basın açıklamasını Genel İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 2 Nolu Şube Mali Sekreteri Süreyya Doğan yaptı.

 

"Belediye Yönetimi Emek Düşmanlığına Devam Ediyor"

Bakırköy halkına hizmet eden 1100 belediye emekçisinin kurallı, güvenceli ve toplu sözleşmeli çalışmak istediğini ve kanunların, yasaların biz işçilere tanıdığı Anayasal ve insani haklarını talep ettiklerini söyledi.   Bakırköy Belediye Yönetiminin 2018 Nisan ayından bu yana, sırasıyla BYUAŞ, MAKRİKÖY ve BAK-PER olarak şirket değişikliğine gittiğini ve bu yapılan şirket değişikliğine karşı sendikanın Çalışma Bakanlığı 'ndan yetki aldığını fakat belediye yönetiminin üst üste itirazlarda süreci uzatmaya devam ettiğini belirten Doğan, bir de 'kısa çalışma ödeneği' ile 'esnek çalışma', 'eşit işe eşit ücret söylemi ile maaşları düşürdüğünü söyledi.

”Yemek parasını  5 liraya indirme, hakkını arayan işçileri tehdit etme, ücretsiz izin ile işten çıkarma ve sendikadan istifa baskısı ile zorla evrak imzalatma gibi yasal olmayan, demokrasi ile bağdaşmayan, hak, hukuk, dalet kavramları ile alakası olmayan bir davranışla, emek düşmanlığı yapmaya devam etmektedir" dedi.

Bu yapılan olumsuzluklarla birlikte, işçileri dolaşarak, işçilere nefret söylemleri ile her türlü baskı ve zorlama yapan Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu'nun çalışma şartlarının olumsuzluğunu, iş kıyafetleri ve soyunma yerlerinin olmamasını, iş yükünü, iş güvenliğini, kuralsız, güvencesiz ve toplu sözleşmesiz çalışmayı, işçilerin düşürülen maaşlarını, 5 liraya çekilen yemek paralarını ve yapılmayan toplu sözleşmeleri görmezden gelindiğini belirten Doğan,  "Bakırköy belediyesinde çalışan işçilerin ve tüm çalışanların, Belediye Başkanına güveni yoktur. Bakırköy Belediye bütçesini ve harcamaların nerelere yapıldığını hepimiz çok iyi bilmekteyiz. İstanbul ‘un 39 ilçesi arasında en büyük 14 ncü bütçeye sahip bir belediyeyiz. Hatta Türkiye deki en iyi sözleşmeleri imzalayan, en iyi hizmetleri yapan bir çok belediyeden daha fazla bir bütçeye sahibiz" dedi.

 

"İşçiye Gelikce Yok İhaleye Gelikce Çok"

"Basında çıkan ihale haberleri ile de gördük ki, Bakırköy Belediyesi'nde ihaleler yapılıyor ama ihale gereği işler yapılmıyor" diyen Doğan, 2014 yılından beri başkanlık binası ile ek bina 5 kere ihale ile yenilenmiş gözüktüğünü, ama bu işlerin yapıldığını hiç görmediklerini vurguladı. Her defasında "Paramız yok. Asgari ücret verebiliyoruz. 5 lira yemek parası neyinize yetmiyor. Bu şartlarda iş bulduğunuza şükredin" gibi söylemlerle işçilerin sömürülmeye devam edildiğini söyledi.

2014 yılından bu yana bu devasa bütçe ile sadece ihale yapanların çalışanların toplu sözleşmesini yapılmadığını ve 120 milyon olan toplam personel giderinin 90 milyonun altına düşürerek, yıllık 30 milyon personel giderinden de ayrıca kar ettiklerini söyleyen Doğan, İstanbul'da 25 ilçe belediyesinden daha büyük bütçeye sahip Bakırköy Belediyesi‘nde, şimdiye kadar yapılan ihalelerin şeffaf bir şekilde açıklanması ve ihale yapanların, birinci derecede yakınları ile birlikte mal beyanının araştırılması "İşçilere gelince yok, ihalelere gelince çok" anlayışından vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. İşçilerin sorunları çözülmediği takdirde bilgi ve belgelerle birlikte adli, yasal ve kanuni yollar kullanılacaklarını söyledi.  İşçilerin taleplerini ise"

"- Bakırköy işçilerinin anayasal hakkı olan toplu sözleşmeleri yapılsın,

- Keyfi olarak işten attığınız işçiler geri alınsın,

- Ücretlerinde kesinti yaptığınız işçilerin ücretleri eski haline getirilsin,

- İşçiler üzerinde yapılan baskılara ve tehditlere son verilsin,

-Sendikalı olma hakkımıza saygı gösterilsin,

-Sorunlarımız masa başında çözülsün" şeklinde sıraladı.