Sinbo'da geçtiğimiz yıl ücretsiz izin saldırısıyla karşılaşan ve 3 ay süren mücadeleyi kazanımla sonuçlandırarak işbaşı yapan TOMİS üyelerinden Dilbent Türker'i 25/2 madde ile işten çıkarılması üzerine TOMİS üyeleri fabirka önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Sinbo işçisi Pazartesi günü fabrika önünde çadır kurarak mücadeleye devam edecek.
İstanbul Haramidere Sanayii'de bulunan, elektrikli ev aletleri üreten Sinbo'da işçi ve sendika düşmanlığı devam ediyor.
Fabrikadaki çalışma koşullarının iyileştirilmesi için Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası'nda (TOMİS) örgütlenen işçilere yönelik baskı ve saldırılar işten atma, ücretsiz izin, mobbing, iftira, görevinden başka işlerde çalıştırma gibi yöntemlerle sürüyor.
Geçtiğimiz yıl iki kez üst üste ücretsiz izin saldırısıyla karşılaşan ve 3 ay süren mücadeleyi kazanımla sonuçlandırarak işbaşı yapan işçilerden Dilbent Türker'in bu sabah 25/2 madde ile işten çıkarılması üzerine TOMİS üyeleri fabirka önünde eylem yaptı.
Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası ve TOMİS üyesi işçilerin de katıldığı eylemde sık sık "Sinbo'da Baskıya, İşten Atmaya Son", "Sendika Haktır İşten Atmak Suçtur", Sinbo'da Ücretsiz İzin Dayatmasına Son", "Sinbo İşçisi Yalnız Değildir", "Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz", "25/2 Kaldırılsın", "Yaşasın Sınıf Dayanışması", "Sinbo İşçisi Kazanacak" sloganları atıldı. "Madde 25/2 Kaldırılsın Güvenceli ve Sendikalı Çalışmak İstiyoruz", "Kurtuluş İşçinin Kendi Eseri Olacaktır" yazılı pankart açılan eylemde açıklamayı işten atılan işçi Dilbent Türker yaptı.
"Mücadelemizin Kazanımla Sonuçlanmasına Tahammülsüzlük"
"Dün olduğu gibi bugün de direnerek haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkacağız" diyen Türker, Sinbo yönetiminin sendikal faaliyete sürekli olarak saldırmakta olduduğunu işten atma ve ücretsiz izin saldırılarıyla kölece çalışma koşullarına devam etmek için sendikal faaliyetimizi engellemeye çalıştığını belirterek Sinbo yönetiminin ücretsiz izin uygulamasına ilişkin "Ücretsiz izin hak değil, saldırıdır" dedi.
'Güvenceli ve sendikalı çalışmak istiyoruz' diyerek başlattıkları mücadelenin kazanımla sonuçlanmasına Sinbo patronlarının tahammül edemediğini vurguladı.
"Kazanan İşçiler İzole Bölümlerde Çalıştırılıyor"
"İşbaşı yapan üyelerimize, kendi bölümleri dışında izole bölümlerde çalışmayı zorlayarak bu tahammülsüzlüğünü göstermiştir" diyen Türker "İtirazlar ardından üyelerimizin bir kısmı için bu tutumdan vazgeçmek zorunda kaldı. Ancak sendikal faaliyetimize yönelik ne yalan ve karalamaların ne de baskının sonu gelmedi. Tüm bunlara rağmen birlikte sendikal faaliyetimizi kararlıkla sürdürmemiz karşında Sinbo yöneticileri bu kez de ahlaksızca bir yönteme sarılmıştır" dedi.
"Tehdit Ve Hakaretlerde Bulunuldu"
Ücretsiz izin saldırısıyla, baskıyla, yalanlarla yapamadıklarını çetelerle yapmaya çalıştıklarını ifade eden Türker kendisine yönelik bilinçli ve sistematik saldırılarda bulunulduğunu bu çete mensubu işçinin sürekli “yönetime gideyim sana neler yaptıracağım”, “şeflerine gidip seni mahvettireceğim” gibi söylemleri ile de Sinbo yönetimini arkasına alarak insan onuruna aykırı küfür ve hakaretlerde bulunduğunu aktardı.
"Tehdit ve İftiraya Uğradım 25/2 İle İşten Atıldım"
Geçtiğimiz hafta yaşanan bu saldırının ardından, durumu yönetime bildirerek şikayette bulunduğunu ancak yönetim şikâyet ile ilgili bir değerlendirmede bulunmamış, hızla hazırladığı saldırıyı sonuca ulaştırarak 21 Ocak sabahı iftiralarla 25/2 maddesini (Kod 29) kullanarak tazminatsız bir şekilde işten atıldığını aktaran Türker "Sinbo işçilerinin de farkında olduğu bu oyunu bozacağız! Oynanan oyunun içerisinde yer alan herkes, bunun hukuki bedelini ödeyeceğini de bilmelidir" dedi.
"25/2 Pandemide İşten Atmalara Kılıf Oldu"
17 Nisan'da çıkarılan 7244 nolu yasa ile işten çıkarmak sözde yasaklandığını da hatırlatan Türker "Ancak patronlar iş yasasının 25/2 maddesine dayanarak, pandemi sürecinde daha da ağırlaşan çalışma koşullarına ses çıkaran işçileri susturmak ve sendikal faaliyete engel olmak için yaygın olarak işten çıkarmalara devam ettiler. İşçi ve sendika düşmanı patronlar için Madde 25/2, kölece çalışmaya boyun eğmeyen işçileri iftiralarla, ahlaksızca iddialarla saldırarak işten atmanın bir kılıfı olmuştur. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işçi düşmanı bu keyfi saldırılardan bizzat sorumludur. Bu dönem 25/2'den işten çıkartılan işçilerin sayısındaki artış ve bunların ağırlıklı olarak sendika üyesi oluşu bu saldırının kapsamını gözler önüne sermektedir. Bakanlığın ‘işten çıkartmaları yasakladık’ söyleminin koca bir yalan olduğu artık gizlemez bir gerçektir.
"Madde 25/2 (Kod 29) Kaldırılsın"
"Sermayedarlar ve onun devleti bugün elbirliği ile işçi sınıfının yaşama ve çalışma koşullarını ağırlaştırmak ve köleliğe boyun eğdirmek için çalışmaya devam ediyor. Amaç daha çok sömürü ve daha çok kârdır. Dün nasıl ki ücretsiz izin saldırısına karşı direndiysek, bugün de Madde 25/2 ile işten atılmaya karşı kararlılıkla direneceğiz. Tüm sorumlular bilsin ki sendikalı olmak haktır! Fiili-meşru mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
"Pazartesi Yine Çadırımızı Kuracağız Ve Kazanacağız"
Geçen yıl iki kez üst üste ücretsiz izin saldırısıyla karşılaştıklarını ve 3 aylık mücadeleyle kazandıklarını vurgulayan Dilbent Türker "Pazartesi gününden itibaren de fabrika önünde çadırımızı kurarak direnişe geçeceğiz. Tüm dostlarımızı da mücadelemize omuz vermeye çağırıyoruz. Haklarımız ve geleceğimiz için mücadele edecek ve dün nasıl kazandıysak bugün de öyle kazanacağız" dedi.
Türker Sinbo işçileri ve TOMİS üyelerinin taleplerini ise
"* Haksız bir şekilde çıkarıldığı işine İade edilmesi,
* Sendikal faaliyetlere yönelik baskılara son verilmesi,
* İşten atmalar gerçekten yasaklanması,
* Ücretsiz izin dayatmasına son verilemesi,
* Madde 25/2 (Kod 29) kaldırılması" olarak ifade etti.
Türker, işçiler insan onuruna yakışan çalışma ve yaşam koşullarına ulaşıncaya kadar da mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayarak Sinbo da vardiya giriş çıkışı yapan arkadaşlarına da sendikalı olmaları ve her türlü bu baskı ve sömürüye karşı birlikte mücadele etme çağrısında bulundu.
TOMİS üyeleri ve dayanışmaya gelen işçiler fabrikadaki vardiya giriş çıkışları tamamlanıncaya kadar sürdürdükleri eylemi "Sinbo İşçisi Yalnız Değildir", "Yaşasın Sınıf Dayanışması" sloganlarıyla ve alkışlarla sonlandırdı.