< "Korkmuyoruz! Kayyum Rektörler Gidecek Üniversiteler Özgürleşecek"

Üniversite Öğrencileri, Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör atamasını protesto ettikleri için gözaltına alınan öğrencilerle dayanışma için Çağlayan'da İstanbul Adliyesi önünde toplanarak "Gözaltılarınız bizi yıldıramaz. Üniversiteler özgürleşinceye kadar mücadelemiz sürecek" dedi.

Boğaziçi Üniversitesi'ne AKP'li Metin Bulu'nun rektör olarak atanmasını protesto eylemine katıldıkları için 4 ve 5 Ocak'ta evleri basılarak gözaltına alınan 34 öğrenciden 26'sı bugün ifadeleri alınmak üzere adliyeye sevk edildi.

Gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek amacıyla Üniversite Öğrencileri Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde bir araya geldi.

"Üniversiteyi Savunmak Suç Değildir! Gözaltılar Serbest Bırakılsın!" yazılı pankart açan öğrenciler "Kayyum Rektör İstemiyoruz", "Gözalılar Serbest Bırakılsın", "Üniversiteler Bizimle Özgürleşecek", "O Duvarınız Vız Gelir Bize Vız", "Gözaltılar Tutuklamalar Bizi Yıldıramaz", "Üniversiteler Ayakta Melih Bulu İstifa", "Üniversiteyi Özgür Bırak Üniversite Yargılanamaz", "Gençlik Kazanacak" yazılı dövizler taşıdı.

Eylemde sık sık "Kayyum Rektör İstemiyoruz", "Kayyum/Melih Defol Üniversiteler Bizimdir", "Baskılar Gözaltılar Bizi Yıldıramaz", "Gözaltılar Serbest Bırakılsın" sloganları atıldı. Farklı üniversitelerden öğrencilerin de söz aldığı eylemde Üniversite Öğrencileri adına yapılan açıklamayı Meltem Çuhadar okudu.

 

"Rektör Atamak Üniversitenin Öznelerini Yok Saymaktır"

4 Ocak’ta Boğaziçi Üniversitesi’nde katıldıkları eylem gerekçe gösterilerek gözaltına alınan arkadaşları için geldiklerini belirten Çuhadar, 2 Ocak günü, Melih Bulu’nun  Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atandığını öğrendiklerini, 2 Ocak’tan bu yana da başta Boğaziçi Üniversitesi olmak üzere her yerde "Kayyum Rektör İstemiyoruz!" diye eylemde olduklarını belirtti.

Çuhadar, üniversitenin karar alma mekanizmalarını, öznelerini ve özerkliğini yok sayarak rektör atanmasının Boğaziçi Üniversitesi’ni cumhurbaşkanının keyfiyetine teslim etmek olduğunu söyledi.

 

"Kayyum Rektöre De Sermayeye De Teslim Etmeyeceğiz"

Belediyelerle başlayan ve sivil toplum örgütlerine kadar uzanan faşist kayyum siyasetinin OHAL ile devreye sokulduğunu ve kalıcı hale getirildiğini belirten Çuhadar "Kayyumlar bugün yalnızca üniversitenin teslim alınması değil siyasi iktidarın toplumu iradesizleştirme ve tüm toplumsal alanları işgal etme politikasının bir parçasıdır. İlk günden bugüne söylediğimiz gibi, üniversitelerimizi cumhurbaşkanına da kayyum rektörlere de sermayeye de teslim etmeyi kabul etmiyoruz!" dedi.

 

"AKP Medyasında Hedef Gösterildik"

4 Ocak Pazartesi günü , üniversiteyi savunmak için Boğaziçi Üniversitesi’nde bir araya geldiklerini ve burada tazyikli suyla, biber gazıyla, plastik mermiyle saldıran polislerin ertesi gün evlerini basarak arkadaşlarını işkenceyle gözaltına aldığını hatırlatan Çuhadar, 2 gün boyunca bir yandan gözaltı terörü sürerken diğer yandan AKP’nin medya kanallarında fotoğrafları, videoları ve sosyal medya paylaşımları yayınlanarak hedef gösterildiklerini söyledi.

Çuhadar "Gözaltında tutulan arkadaşlarımız çıplak arama işkencesiyle, cinsel kimlikleri hedef alınarak tecavüz ve ölüm tehdidiyle karşı karşıya kaldı.

 

"Kayyum Rektöre Karşı Örgütlenmenin Kaçınılmaz"

Tüm bu saldırılar gençliğin birlikte karşı koyuşunu terörize etmek, dayanışmayı kırmak ve bizleri birbirimizden ayrıştırmak içindi. Üniversitelerde ve toplumsal yaşamın her alanında sorunları ortak olan öğrencilerin kayyum rektöre karşı tepkisini de dayanışma içerisinde beraberce örgütlemesi kaçınılmazdır" dedi.

 

"Korkutamaz, Ayrıştıramaz, Yıldırmazsınız"

Kayyum protestolarının ilk gününden bu yana bu saldırılara rağmen birlikte mücadele etmeye devam ettiklerini vurgulayan Çuhadar "Gözaltılarınızla, baskılarınızla, tutuklamalarınızla gençliği ayrıştıramaz, korkutamaz, yıldıramazsınız" dedi.

Melih Bulu’nun istedikeri gibi bir nesil yaratmak için görevlendirilmiş bir kukladan daha fazlası olmadığını da ifade eden Çuhadar “Rektör İstifa!” sloganlarından duyduğu korkuyla polislerin arkasına saklanan, kameralar karşısında ise türlü şirinlikler sergileyen Melih Bulu'nun üniversite kapısına vurulan kelepçeyi savunduğunu ve öğrencilere yönelik saldırıları meşru ilan ettiğini hatırlattı.

 

"Kayyum Rektörler Gidecek"

Çuhadar "İktidar, Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan kayyum rektör karşısında üniversiteyi savunan gençlerin evine düzenlediği baskınla kim olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur" dedi.

Çuhadar, sözlerini "Ancak tekrar ediyoruz: Korkmuyoruz! Yasaklarınızla sindiremediğiniz gençlik, gözaltılarla yılmayacak. Arkadaşlarımız özgürleşecek, kayyum rektörler üniversiteden gidecek!" diyerek tamamladı.

 

"Duvarlar Kırıldı, Aileler Tehdit Edildi"

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) avukatlarından Ali Turgut, ev baskınlarından Emniyette yaşanan hukuksuzlukları aktardı. Kapısını kıramadıkları evlerin duvarlarını kırarak girdiklerini ve öğrencilerin ters kelepçe yapılarak yere yatırıldıklarını, şiddet uygulandığını belirten Turgut, evde bulunamayan öğrencilerin ise ailelerinin tehdit edildiğini söyledi.

 

Terörize Edilmeye Çalışıldı

Turgut, operasyonu yapan Güvenlik Şubenin gözaltına alınanları terörize etmek için Terörle Mücadele nezarethanelerine götürdüklerini beliterek "TEM'de özellikle LGBTİ+'lara çıplak arama dayatıldı, bir kısmı itiraz ettiği için paçalarından tutup pantalonları çıkarıldı. Şeker ve su ihtiyaçları verilmedi, gıda ihtiyaçları karşılanmadı. 24 öğrenci var şu an Çağlayan'da ama devamı gelecek" dedi.

Turgut yarım saat önce Çağlayan'a dayanışma için gelenlere köprüde GBT yapıldığını ve avukatlara karar gösterilmeden gözaltına alındıklarını aktardı. Turgut, süreci takip edeceklerini ve kamuoyuyla paylaşacaklarını vurguladı.

Eylemi sloganlarla sonlandıran Üniversite Öğrencileri, gözaltındaki arkadaşları serbest bırakılıncaya kadar adliye önünde bekleyişlerini sürdürüyor.