SES İzmir Şubesi üyeleri, 9 Aralık Günü saat 12:30’da İZSU Büyükşehir Belediyesi önünde toplanarak “Salgının Yükü Omuzlarımızda Tükendik!” dedi.
Sık sık “Yaşamak, Yaşatmak İstiyoruz”, “Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir” sloganlarının atıldığı eylemde basın açıklamasını Şube Eşbaşkanı Erkan Batmaz okudu. Batmaz “Tüm dünyada etkisini göstermeye ve yayılmaya devam eden Covid-19 pandemisi kapsamında Türkiye’de de vaka sayıları giderek artmakta, ülke pandemi gidişatı bakımından da sağlık sistemi bakımından da alarm vermektedir. Ne yazık ki salgınla mücadelenin halk sağlığı ve sağlık emekçilerini koruyacak şekilde sürdürülmesinin, buna uygun sağlık organizasyonunun sağlanması ve sağlık emekçilerinin güvenliklerinin ve haklarının korunmasının sağlanabilmesinin temel zorunluluklarından biri olan şeffaflık ve sürecin sendika ve meslek örgütlerinin katılımı ile yürütülmesi ilkeleri yok sayılmıştır. İlk vakaların görülme tarihinin Şubat ayında olmasından tutalım da hastalanan sağlık emekçisi sayısına, her gün açıkladıkları turkuaz tablodaki türlü çeşitli kandırmacalara, belediye başkanlarının açıkladıkları sadece bir ildeki ölüm sayısının bile tüm ülkede gösterilenden fazla olmasına karşı bakanlığın cevabı vaka/hasta ayrımı gibi çelişkiler ve ulusal çıkarlar olmaktadır. Oysaki ülkede yaşayan insanların sağlığını korumaktan daha önemli bir ulusal çıkar olamaz.” dedi.
Bir taraftan aşı beklentisiyle umut yaratılmaya devam edilirken diğer taraftan alınmayan önlemlerden kaynaklı yeni tanı alan hasta ve hayatını kaybeden sayısının da giderek artmakta olduğunu, hastanelerde yatakların, yoğun bakımların dolduğunu, vatandaşların test kuyruğunda çile çektiğini vurgulayan Batmaz “Sağlık emekçileri ise tümüyle tükenme aşamasına gelmiştir.
Bakanlar kurulunun karar aldığı ve cumhurbaşkanınca kamuoyuna duyurulan kısıtlamalar ve tedbirler içerisinde kamu kuruluşlarının mesaileri günlük 6 saat olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemeden dahi tükenme aşamasına gelen sağlık emekçileri yararlandırılmamıştır.
Bu yok sayma halinden acilen vazgeçilmeli; Sağlık Emekçilerinin aşağıdaki acil talepleri dikkate alınmalıdır.” dedi.
Batmaz sağlık emekçilerinin taleplerini is şöyle sıraladı:
-Sağlık kurumlarında dönüşümlü çalışma uygulaması yeniden planlanmalıdır. 24 saat çalışmanın sürdüğü yerlerde 24 saat çalışma kaldırılmalıdır. Uzun saatler, yoğun ve sık çalışma, dinlenememe, yorgunluk salgın karşısındaki en önemli risklerdir. Bu nedenle çalışma saatlerinin düşürülmesi, sağlık emekçilerinin dinlenme koşullarının oluşturulması, iş yüklerinin azaltılması için gerekli tüm tedbirler alınmalıdır. Kamu çalışanlarının mesailerinin 6 saat olarak düzenlenmesine rağmen virüs riskine en çok maruz kalan meslek grubu olan sağlık emekçilerine yönelik düzenleme yapılmaması kabul edilebilir değildir. Sağlık emekçileri de bu haktan faydalandırılmalıdır.
-Sağlık emekçilerinin yıllık izin haklarının kullanımı yasaklanmıştır. Yıllık izinlerin kullanımının yasaklanması kaldırılmalı, uzun süredir pandemi koşullarında çalışan yorulmuş ve yıpranmış sağlık emekçilerinin dinlenme haklarını kullanmaları sağlanmalıdır. Ayrıca istifa ve emekliliği yasaklayan genelge iptal edilmeli, emeklilik hakkını kazanmış olan sağlık emekçilerinin bu hakkın kullanımı önündeki engeller kaldırılmalıdır.
-Sağlık bakanlığı tarafından idari izinli sayılacak çalışanlarla ilgili hazırlanan ve ciddi şekilde sınırlandırılan kronik hastalıklar listesi acilen değiştirilmelidir. Risk gurubu sağlık emekçileri olan kronik hastalar, engelli olarak çalışanlar (engelli kadrosundan istihdam edilip edilmediğine bakılmaksızın), 60 yaş ve üzerinde olanlar, hamileler (gebelik testinin pozitif çıktığı andan itibaren), süt izninde olan sağlık emekçileri herhangi ayrı bir değerlendirmeye ya da amirlerin inisiyatifine bırakılmadan koşulsuz idari izinli sayılmalıdır.
-Sağlık emekçilerine yönelik bu tedbirlerin yerine getirilmesinin de bir koşulu olarak acilen alandaki ihtiyacı karşılayacak, kadrolu sağlık emekçisi istihdamı yapılmalıdır. Atama bekleyen tüm sağlık emekçileri güvenceli bir şekilde istihdam edilmelidir.
-Salgın koşulları gerekçe gösterilerek sağlık emekçilerinin görev tanımlarına uymayan, sağlıklarını riske atan, angarya iş yükleyen yazılı ya da yazılı olmayan görevlendirmeler sonlandırılmalı, sağlık emekçileri üzerindeki baskı ve ayrımcılık uygulamalarına son verilmelidir.
-Performans sistemi kaldırılmalı, yoksulluk sınırının üstünde olacak şekilde, emekliliğe yansıyacak temel ücret verilmelidir. Ek ödemeler maaşa yansıtılmalı, hiçbir kesinti yapılmamalı, ek ödeme kesintisi çalışanlar üzerinde tehdit unsuru olmamalıdır.
-Nöbet usulü çalışan sağlık emekçilerinin nöbet ücretlerinin yeniden düzenlenmeli ve artırılmalıdır.
-Covid- 19 meslek hastalığı statüsüne alınmalıdır.
-Sağlık emekçilerinden Covid – 19 pozitif ve temaslı olanlara uygulanan algoritma, anlaşılacağı üzere personel açığına göre yazılmış bir algoritmadır. Bu algoritmadan vazgeçilmeli, bilimsel veriler ışığında Covid – 19 olan sağlık emekçisi 2 negatif sonuç alıncaya kadar izinli sayılmalıdır. Hastalar ve çalışan sağlığı açısından doğru ve etik olan budur.
-ASM ve TSM’ lere yeterli nitelikli koruyucu ekipman sağlanmalı, hasta yoğunluğu dikkate alınarak ASM ’lerde çalışan sağlık emekçilerinin sağlığı düşünülerek triyaj uygulamasına geçilmeli, bu süreçte performans kriterleri tamamen kaldırılmalıdır.
-Pandemiyle beraber hastanelerde artan çalışma saatleri sonrası mağdur olan sağlık emekçilerinin çocukları için güvenli, ücretsiz, 7/24 hizmet verecek kreşler acilen açılmalıdır.
-Sosyal hizmetler alanında yataklı hizmet veren kurumlarda, 14 günlük kapalı vardiya sistemiyle çalışan sosyal hizmet emekçileri, yıllık izinlerini kullanamamakta, ek ödeme ve nöbet ücretlerinden de faydalanmamaktadır. Kapalı vardiya sistemin sosyal hizmet emekçilerinin üzerinde yarattığı tükenmişlik göz ardı edilmemeli, uğradıkları hak gaspları acilen giderilmelidir.
-Emeklilikte de insanca yaşayacak ücret için yıllardır söz verildiği halde düzenleme yapılmayan 3600 ek gösterge ayrımsız bütün sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine verilmelidir.
-Fiili hizmet zammı bu haliyle hem yetersiz hem de adaletsizdir. Fiili hizmet süresi zammından yararlanmayı fiili çalışma şartına bağlanması, zorunlu mazeretler ile izinlerin çalışmadan sayılmaması, maruz kalınan risklerle ilgili olarak geçmiş yıllardaki çalışmaların kapsama alınmaması düzenlemesi iptal edilmelidir. Sağlık emekçilerinin bırakın yıpranmayı canları pahasına çalıştıkları ortadadır. Erken emeklilik hakkı geçmişi de kapsayacak şekilde 5 yıla 1 yıl olmalıdır.