Posta, Telefon ve Telekomünikasyon İşçileri Sendikası (PTT-Sen), sendika temsilcileri ve yöneticilerinin işten çıkarılmalarını protesto etmek amacıyla İstanbul Kadıköy Rıhtımda bulunan PTT önünde bir açıklama yaptılar.
"Kamunun üvey evlatları PTT taşeronları" pankartının açıldığı açıklamada, "Yardımcı İşçi Değiliz Asıl İşçiyiz", "Bütün Taşeronlara Kadro" ve "Bak Postacı Geliyor Kadro İstiyor" dövizleri taşındı. Açıklamada sık sık " İşçiyiz haklıyız kazanacağız” ve “Taşeron çalışmak istemiyoruz” sloganları atıldı.
Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikası (Güvenlik-İş) Genel Başkanı Soner Güney de, işçilerin eylemlerine engel olmak için patronalrın işçileri mecburi mesaiye bıraktığını söyledi. Güney, "İstediğiniz kadar engel olun, bizler inandığımız davadan vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Sendikalaşmadan sonra iş yükünün iki katına çıkarıldığını belirten Güney, "Sendikalaşma sonrası taşeron yöneticileri tarafından işçilere baskı yapıldı. İşveren, işçileri ‘ya sendika ya iş’ diyerek tercih yapmak zorunda bıraktı. Mobingler uygulandı. Sendika anayasal bir haktır, hiçbir kişi ve kurum anayasanın üzerinde değildir. Bize tercih sunanlar suç işlemektedir" diye konuştu.
Güney, yıllarca emek mücadelesi veren PTT işçilerinin işten çıkarıldığını ifade ederek, "İşten çıkarılmanın yasak olduğu pandemi döneminde kanunlar hiçe sayılarak arkadaşlarımızı işten çıkarttılar” dedi.
Güney, işçilerin taleplerini, “PTT'de taşeron düzeninin kaldırılması, sendikalaşma üzerindeki baskıların son bulunması, her geçen gün daha da artan iş yükünün hafifletilmesi, baskı, mobbing ve işten çıkarılma tehditlerinin son bulunması, sendika yetki belgesinin gerektirdiği doğrultuda masaya oturulması” diyerek sıraladı.