Oktyabrskaya Madeninde yaklaşık 30 madenci vardiyalarından sonra yüzeye çıkmayı reddetti. Daha sonra başkaları da onlara katıldı...
"Bu bir grev değil, bir protesto eylemidir" diyor Ukrayna Bağımsız Madenciler Sendikası Krivoy Rog örgütünün başkanı Yuriy Samoilov.
2 Eylül'de Oktyabrskaya Madeninde yaklaşık 30 madenci vardiyalarından sonra yüzeye çıkmayı reddetti. Daha sonra başkaları da onlara katıldı. Şu sıra 300 madenci yeraltında “protesto eylemi”nde. Eylemlerini “grev” değil de “protesto” diye adlandırıyor sendika, hükümetin baskılarından çekiniyor.
Madencilerin talepleri ise ekonomik. Ücretlerde 1.000 avroya bir artış, dayanılmaz çalışma koşullarında bir iyileşme ve yeraltı çalışanları için mesleki hakların korunması...
Patronların tepkisi ise hemen polisi devreye sokmak oldu. İşçiler ve aileleri Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) tarafından sorgulanıyor. Ve patronlarla işbirliğindeki sendika, dışarıda herhangi bir eylem düzenlemiyor, aşağıdaki eylemci işçilerle bağlantısını kesmiş durumda.
Aşağıda eylemdeki işçilerin çoğunun kadın olduğunu öğreniyoruz. Evet, alışkın olmadığımız bir tablo, kadın maden işçileri...
Madende yaklaşık 2.000 kadın madenci çalışıyor. Kırma ve eleme işlemlerini yapıyor, kaldırma tesislerini kontrol ediyor ve patlayıcı malzemelerle çalışıyorlar. Kısacası, madende çalışan erkeklerin yaptığı neredeyse her şeyi yapıyorlar.
Bir süre önce maden işçilerinin çalışma şartları yeniden düzenlendi ve kadın işçiler 45 yerine 60 yaşında emekli olmak zorunda kalacak. Erkek maden işçileri 700-800 euro arası kazanırken kadın işçiler 150-200 euro maaş alıyorlar.
Her yerde olduğu gibi burada da eylemin en önünde ve bir kısmı kendilerini madene kapatmış durumda iken, bir kısmı da şehir merkezinde, hükümet binalarının çevresinde düzenlenen eylemlerin başını çekiyor. Ve bir grev çadırı kurulmuş durumda.
Madencilerin bu eylemi, yalnızca işçi örgütleri tarafından değil, tüm şehir halkı tarafından destekleniyor. Belediye Başkanı ve belediye meclisi üyeleri de madencilerin taleplerini destekleme sözü verdi.
Eylemdeki madenciler parlamentoya, hükümet organlarına ve cumhurbaşkanlığına taleplerini iletseler de, hiç bir karşılık alamadılar henüz. Bunun üzerine BM ve diğer uluslararası kurumlara başvursalar da, hepsi kayıtsız kaldı. Gelişmeler üzerine başkentte Rada'nın önünde bir çadır kent kurmak isteseler de, polis tarafından dağıtıldılar.
Evet, ne Ukrayna medyası, ne uluslararası kuruluşlar işçilerin seslerini, taleplerini duymuyor, görmüyorlar. Maidan'ın galipleri, işçi sınıfına karşı verdikleri mücadeleyi devam ettiriyorlar! Ve hükümet, işçilerin haklarını daha da budayan kanunlar çıkarmaya hazırlanıyor. Krivoy Rog'daki yeraltı eylemi bu açıdan da önemli. İşçiler bu mücadeleyi kaybederse, ülke çapında kaybetmiş olacaklar ve bu yasalar hızla meclisten geçecek. Kazanırlarsa, Ukrayna işçi sınıfı hanesine yazılan bir artı puan olacak. Onların mücadelesi, şu an tüm ülke işçi sınıfının mücadelesi konumunda.
*'Gazeteci yazar Greg Butterfield'ın Struggle-La Lucha'daki çevirisinden özetlenmiştir.