Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak,Koronalı hastalara reçete yazılıp gönderildiğini, bunun da pek çok risk demek olduğunu belirtti.

Meslektaşlarını koronavirüs  nedeniyle kaybeden Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, katıldığı bir radyo programında sistemde yaşanan sıkıntılara değindi. Koronovirüs sürecinde sağlık emekçilerine büyük bir sorumluluk, yoğun ve bir o kadar da yüksek riskli bir çalışma temposu getirdi.

Sağlık Bakanlığı'nın ve devletin izlediği sürü bağışıklığı politikasıyla süreci yönetmesi, "normalleşme" açılımları pandeminin çok daha fazla yayılmasına neden oldu.

Sağlık emekçilerinin sorumluluklarına değinen Çolak, hastanelere giden Covid-19 hastalarına ilişkin izlenen sürece dikkat çekti.

 

”Kağıt Bulaş Riski En Yüksek Maddelerden”

“Reçeteyi bilgisayardan yazmak hekimlere zor geliyor olabilir. Bir an önce hastayı gönderelim diye kağıda yazıp gönderiyorlar. Kağıt bulaş riski en yüksek olanlardan. Eczaneye vatandaş geliyor, elindeki reçete Covid-19 reçetesi. Nereden geldiğini sorunca 'Hastaneden geliyorum, testim pozitif çıktı. Elime de bu reçeteyi verdiler’ dediğini aktardı.

Erdoğan Çolak, zor bir süreçten geçildiğini vurgulayarak yaşanan sürece ilişkin gözlem ve düşüncelerini de şöyle aktardı:

 

"8 Eczacıyı 3 Çalışanı Kaybettik"

''Zor bir süreçten geçiyoruz ve bu sürecin en büyük askerleri sağlık çalışanları. Eczacılar da vatandaşın sağlığı konusunda hizmet veriyorlar. Kamudaki hastaneler pandemi hastanesine dönüştü. Bu yüzden vatandaşlar tekrar ilacını almak için de eczanelere geliyor. Bu süreçte 8 eczacımızı, 3 sağlık çalışanımızı kaybettik. Yaklaşık 60 eczacımız ve sağlık çalışanımız evde bakım sürecinde.

 

"Covid-19 Hastaları Eczaneye Geliyor"

Hastanelere gidip test yapılıp pozitif çıkan insanlara bulaş riski olan kağıt reçete yazılıyor ve hastalar eczanelere geliyorlar. Hastanın gelmemesi gerekiyor ama biz hastaya gidin evinizde kendinizi karantinaya alın deyip göndersek de o hasta o ilacı almak için eczaneye gelecek. Bu salgınla mücadele etmeye çalışan sağlık ordusu var ve onları korumamız gerekiyor. Sağlıkçılarımıza sık sık test yapılması gerekiyor.

 

"Elektronik Reçete Kullanımı Düştü"

Elektronik reçete kullanımında yüzde 85’leri bulan bir ülkeyiz ama bu dönemde maalesef yüzde 65’lere kadar düştü. Gelen hastayı çabuk gönderme gibi bir talepleri var. Bilgisayardan yazmak hekimlere zor geliyor olabilir. Bir an önce hastayı gönderelim diye kağıda yazıp gönderiyorlar. Kağıt ki bulaş riski en yüksek olanlardan.  Hastaneden çıkıp eczaneye gelmesi bir olay, toplu taşımaya binecek olması bir başka olay. Böyle baş edebilmek gerçekten çok zor.

 

"Vatandaş Yeni Normalleşmeyi Yanlış Anladı"

Vatandaş yeni normalleşmeyi ‘Biz eskiye dönüyoruz’ diye anladı. Bizim vatandaşımız zaten kuralı çok sevmez, bu yüzden de kurallar bozuldu. Bugün geldiğimiz noktaya baktığımızda Mayıs ve Haziran ayında yaşadığımız pikin daha üstünü yeniden yaşıyoruz. Tedbirleri yeniden almakta, vatandaşı bilgilendirmekte, kamu spotlarını çoğaltmakta, eğitim materyallerini çoğaltmakta ve tedbir almakta fayda var. Sağlığı vatandaşa havale ederek krizi çözmek dünyanın hiçbir yerinde mümkün değil. Bizdeki gibi sağlık okuryazarlığı ilkokul 1 seviyesinde, ilaç okuryazarlığı olmayan bir toplumun durumu algılaması ve buna göre davranması çok kolay değil.’’