Türk Tabipler Birliği Covid-19 pandemisinin artarak devam ettiğini belirterek, yoğun ve ağır koşullarda yeterli korunma sağlanamadan çalışmak zorunda kalan sağlık emekçilerinin durumuna dikkat çekti ve “Hekimler Tükeniyor!” uyarısında bulundu.

Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi, Ankara Tabip Odasında basın toplantısı düzenleyerek Covid-19 pandemi sürecinde sağlığın kontrolden çıktığını ve yükselişe geçtiğini belirtirken, sağlık çalışanlarının da yoğun ve yeterli korunma önlemleri alınmadan çalışmak zorunda kalmaları nedeniyle tükenmekte olduklarına dikkat çekti.

Basın toplantısının yapıldığı salona “Covid-19 Pandemisi Tüm Ağırlığı İle Devam Ediyor! Hekimler Tükeniyor!” pankartı asılan toplantıyı Türk Tabipler Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman ve Türk Tabipler Birliği Yönetim Kurulu Üyelerinden Dr. Ayşe Uğurlu gerçekleştirdi.

 

Pandemide Sağlık Kontrolden Çıktı!”

İlk olarak konuşan Prof. Dr. Sinan Adıyaman, salgının sağlık çalışanlarının kaygılarını derinleştiren bir duruma geldiğini ve kontrolden çıktığına dikkat çekti. Virüsün kontrolsüz olarak hızla yayılmaya devam ettiğini belirten Adıyaman, kayde geçen ve doğrulanmış verileri aktardı. Elde edilen son Covid-19 verilerine göre “100 bin nüfusta en yüksek ölüm sayısı %18.7 ile İstanbul, İstanbul'u %7,4 ile Bursa'nın içinde yer aldığı doğu Marmara bölgesi izliyor.

Son bir haftada Türkiye genelinde Covid-19 yeni olgu sayısı %7, ölüm sayısı ile %12.1 fark gösterdi. Yeni olgu görülme sıklığı İstanbul dışında bütün bölgelerde artmış, fakat en yüksek %43.1 ile orta Anadolu'da %29.4 ile Kuzeydoğu Anadolu'da %23.1 ile orta Anadolu'da gerçekleşti.”

 

“Sağlık Emekçilerinin Çığlıklarını Duyuyoruz”

Salgınlarda gerçeklerin gizlenmesinin mümkün olmadığına değinen Adıyaman, “Sağlık emekçilerinden ve yerelden yükselen çığlıkları duyuyoruz. Sağlık çalışanları tükenmektedir.Hızlı yeni açılma sürecini takiben tedbirlerin hızlı ve kademesiz kaldırılması yeni olgu süreçlerinin yükselişe geçmesine ve pandemiyle mücadelenin de birilerinin inisiyatifine bırakılmasıyla tüm sağlık çalışanlarında yorgunluk, halsizlik, değersizleşme gibi duygular oluşmasına yol açıyor” dedi.

 

İş Yükü Artıyor Ücretler Azalıyor, Şiddet Sistematik Hale Geldi”

Sağlık çalışanlarının özlük haklarının geliştirilmesi ve Covid-19 nedeniyle yaşamını yitiren sağlık çalışanlarının geride kalan yakınlarının yaşamlarının güvence altına alınmasının önemini vurgulayan Adıyaman, buna karşın sağlık çalışanlarının çok daha yoğun çalışmasını gerektirdiği fakat Covid-19 hastalığının meslek hastalığı ve iş kazası sayılmadığını hatırlattı. Aile Sağlığı Merkezlerinde, aile sağlığı hekimleri ve TTB tarafından daha önceleri de ifade edilmiş olmasın rağmen ücretlerinde artış yapılmadığını aksine hastalandıkları zaman bir de ücret kaybına uğradıklarını da ifade etti.

Bu pandemi sürecinde yasal sorumluluklarını yerine getiren sağlık çalışanlarının hasta ile karşı karşıya getirildiğini de hatırlatan Adıyaman, zaman zaman sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin sistematik bir hal almış şekilde sağlık çalışanları üzerinde bir baskı oluşturduğunu belirtti.

 

28'i Hekim 56 Sağlık Çalışanı Hayatını Kaybetti”

Adıyaman Son olarak hastalanmadan ilaç yazılması suç olmasına rağmen bir hastanın sağlık çalışanına istediği ilacı yazmadığı için şiddete uğradığını hatırlarak “Biz şiddetten arındırılmış güvenli çalışma ortamlarının sağlanmasını istiyoruz”dedi.

Adıyaman Covid-19 nedeniyle son süreçte 28'i Hekim Olmak üzere 56 sağlık çalışanının yaşamını yitirdiğini de hatırlatarak saygıyla andıklarını belirtti ve sağlık çalışanlarının korunmasının önemine işaret ederek sözlerini tamamladı.

Basın metnini okuyan Türk Tabibpler Birliği Merkez Yürütme Kurulu üyesi Ayşe Uğurlu ise hekimlerin ve sağlık çalışanlarının görevinin hastaları tedavi etmek toplumu ise hastalıklardan korumak olduğunu, toplumu ve sağlık sistemini esastan etkileyen COVID-19 gibi yoğun ve riskli dönemlerde hastalıkla mücadele etmenin ise bedeli ne olursa olsun sağlık çalışanlarının kamusal, mesleki ve hepsinden önemlisi etik sorumluluğu olduğunu vurgulayarak sözlerine başladı.

Çığ Gibi Büyüyen Virüs Yükünden Nefes Alamıyoruz!”

Olağan sağlık hizmetleri dönemindeki performans baskısı, gerekli olmayan sağlık hizmeti tüketimi ve hekim emeği üzerinden yaratılmaya çalışılan “hasta-müşteri memnuniyeti”, SABİM -CİMER şikayet hatları ve yönetici baskılarının sağlık çalışanları üzerindeki baskılarına işaret eden Uğurlu, buna bir de çığ gibi büyüyen vaka sayıları ile pandeminin “virüs yükü” bindirildiğini belirtti.

Türk Tabipleri Birliği olarak COVID-19 pandemisinin zayıflatılamadığı ve yaygınlaşma eğiliminin arttığı bu dönemde öncelikli ve ısrarlı taleplerinin hekimlerin ve sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu boğucu ortamın görülmesi ve artık nefes alamayacak hale gelip tükendiklerinin farkına varılması olduğunu belirten Uğurlu, COVID-19 pandemisi ile mücadele her şeyin normal, olağan kabul edildiğini ve Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere ülkeyi yönetenlerin hekimleri ve sağlık çalışanlarını görmezden geldiği bir anlayışla sürdürülemeyeceğine dikkat çekerek “Hekimler için alkışların yerini uzun süredir hüzün almıştır. Hemen her gün onlarca meslektaşımızın hastalık haberini alıyoruz, birileri televizyonlardan, twetter mesajlarından başarı hikayeleri anlatırken bizler ölüyoruz!”dedi.

“İstifalardan Sağlık Bakanlığı Sorumludur”

Koşulların pandemiye uygun olarak iyileştirilmediği; eşitlik, adalet anlayışından uzak görevlendirmelerle mağduriyetlerin yaratıldığı; hekimlerin yakın geleceğe dair kaygılarının arttığı bu günlerde, sesini duyuramayan, umudunu yitiren hekimlerin emeklilik ya da istifa sayısındaki artışın ciddiye alınması gerektiğine işaret eden Uğurlu, “Kötü yönetim ve her şeyi ben bilirim anlayışının ürünü olan bu tabloların sorumluluğu Sağlık Bakanlığı’ndadır. Aylardır özveriyle çalışan hekimleri emeklilik ya da istifa noktasına getiren, yöneticilerin beceriksiz ve empatiden yoksun, çözüm üretmeyen dayatmaları ve vurdumduymazlıklarıdır. Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odaları olarak, meslektaşlarımızı görevlerinden uzaklaşmamaya, Sağlık Bakanlığı’nı ve ülkeyi yönetenleri ise yasaklama, kısıtlama ya da cezalandırmayı aklına bile getirmeden hekimlerdeki bu sıkışmışlığın ve tükenmişliğin farkına varmaya davet ediyoruz” dedi.

“Pandemiye karşı en ön saflarında mücadeleyi yürüten bizler, güven veren, geleceğe dair kaygıları azaltan, her hekimi ve sağlık çalışanını değerli gören, çalışma ortamının, çalışma koşullarının iyileştirilmesini, kişisel koruyucu donanımların eksiksiz ve zamanında temin edilmesini, maddi ve manevi desteği sözlerde, vaatlerde değil fiilen, hemen ve sürekliliği sağlayarak gösteren bir sağlık yönetimi istiyoruz” diyerek sağlık çalışanlarının acil taleplerini dile getiren Uğurlu, evde çocuğunu bırakarak ya da hastalığı anne babasına bulaştırma endişesini her gün taşıyarak günlerce COVID-19 polikliniklerinde hasta bakmanın maddi bedeli ölçülemeyeceğine dikkat çekti.

Sağlık Çalışanlarının Haykırışına Kulak Verin!”
COVID-19 pandemisi sürecinin toplumsal ayağını yönetemeyen, toplumda günlük hayata yansıyan bir pandemi bilinci oluşturamayan, “başarı öyküsü” yaratma çabasından kaynaklı gerçekler yerine sanal rakam ve beklentiler ile pandemide kontrolü kaybettiği anlaşılan yöneticilerin, hastanelerin salgınla kuşatıldığı bu günlerde, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının sesine, haykırışına kulak vermelerini isteyen Uğurlu, “Hekimler ve sağlık çalışanlarında manevi olarak yaşanmakta olan çöküş ve tükenmişliğin, düşük temel maaşlar, komik rakamlardaki performans ödemeleri ile iç içe geçerek pandemi sürecinde yaratabileceği moralsizlik ve zaaflar konusunda yetkilileri uyarıyoruz” dedi.

Dr. Ayşe Uğurlu, sağlık çalışanlarının ücretleri konusuna da değinerek, bütün çalışanların ekonomik kriz ve pandemi dikkate alınarak maaşlarında artış yapılması gerektiğini, öncelikle hekimlerin ve sağlık çalışanlarının performans dahil hiçbir ön koşul ve sınırlamaya tabi kılınmadan, emekliliğe yansıyan temel maaş alabilmelerinin sağlanmasını; bu gerçekleşinceye kadar mevcut döner sermaye ödemelerinin salgın bitinceye kadar tavandan ödenmesini, Aile Sağlığı Merkezi ve İlçe Sağlık Müdürlüklerinde çalışan hekimlere de yansıtılmasını istedi.

Hekimler ve sağlık çalışanları severek ve onurla yapmaya işlerini yapmaya devam edeceklerini de ifade eden Uğurlu sözlerini “Türk Tabipleri Birliği olarak pandeminin ilk günlerinde yaptığımız uyarıyı bir kez daha tekrarlıyoruz: Hekimleri ve sağlık çalışanlarını korumayı başaramaz, maddi ve manevi desteği sağlayamazsanız, toplumu hiç koruyamazsınız” uyarısıyla sonlandırdı.