Koronavirüs en çok işçileri ve yoksulları vurmaya devam ediyor. Sermaye sınıfı sosyal medyada, canlı yayınlarda şov için onlarca test yaparken, özel sağlık ekipleri ile adalarında, yalılarında karantinaya çekilmişken, hastanelerde hastalananlar için yatak bulunamıyor. İşçiler ise hasta olanlar, belirti gösterenler, sağlıklı olanlar hepsi iç içe çalışmaya devam ediyor, akşam evlerine ekmek yerine virüs taşımaya devam ediyorlar.
Ankara’dan, başkentten geliyor bir haber. Hastalanan ama çalışmak zorunda kalan, çalışma ortamının yanı sıra pek çok işçi ile bir arada yaşamak zorunda kalan işçilerin hikayesi...
Bingöl Solhan’dan, bina mantolama işinde çalışmak için Ankara Etimesgut’a gelen 13 işçiden 3’ünün Koronavirüs (Kovid-19) testi pozitif çıktı... Ancak memleketlerine dönemeyen ve gidecek başka yeri olmayan, hastaneye de yatırılmayan işçiler, diğer 10 işçiyle birlikte bir binanın bodrum katında yaşıyor... Gidecek başka yerleri yok... Halka sürekli önerilen, “maske, mesafe ve hijyen”i sağlamanın da olanağı yok. 13 işçi, tek pencereli, tek banyo tuvalete sahip bir oda... İşçilerin bulup bulabileceği tek yaşam alanı...
İşçilerden biri 3 defa hastaneye gittiğini, ancak yeterli semptom göstermediği için test yapılmadığını anlatıyor. Ve sonunda iki işçi arkadaşının fenalaştığını, hastaneye kaldırıldıklarında üçünün de pozitif çıktığını söylüyor. 2 gün sonra 184 Danışma Hattı’ndan arayan kişinin “Kendi kendinizi izole edin” dediğini söylüyor... İşçiler sağlık ekiplerine yaşadıkları koşulları anlatsa da, “yapacakları bir şey olmadığını” söylüyorlar.
Ve artık diğer işçiler de hastalığın semptomlarını göstermeye başlıyor...
Gelinen aşamada artık 13 işçiden sadece bir sitede yaşadıklarını söyleyen işçiler, sitedeki insanlara da bulaştırmaktan endişe ederken, “sadece sağlığımız için gerekli tedbirlerin alınmasını istiyoruz” diyorlar.