< < "Sınıfsız Dünya İçin Harlanmaya Devam Edeceğiz"

Sivas Katliamı’nın 27'inci yılında Sarıgazi'de  her yıl olduğu gibi yapılacak anma yürüyüşü polis tarafından 'Pandemi' gerekçesiyle engellendi.

İSTANBUL - Anma yürüyüşünün başlayacağı 30 Ağustos İlköğretim Okulu önünde toplanılarak yürünmesine izin verilmemesi üzerine Sarıgazi halkı Demokrasi Caddesi girişinde toplanarak, sloganlarla yürüyüşün engellenmesini protesto etti.

Saat 19.30'da Demokrasi Caddesi'nde "Bozuk Düzende Sağlam Çark Olmaz Sivas '93 Unutmadık, Unutturmayacağız" yazılı katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları bulunan pankart açılan eylemde, Sivas katliamını protesto eden dövizler taşındı. "Sivas'ın Işığı Sönmeyecek", "Sivas'ı Unutma Unutturma", "Dün Maraş'ta Bugün Sivas'a Çözüm Faşizme Karşı Savaşta", "Katil Devlet Hesap Verecek", "Sivas'ı Yakanlar AKP'yi Kuranlar",  "Yaşasın Devrimci Dayanışma" sloganları atıldı. Sivas'a yaşamını yitirenlerin isimleri okunarak "Yaşıyor" denilerek anıldı ve saygı duruşunda bulunuldu.

Sarıgazi Tertip Komitesi adına basın açıklamasını Gül Ertaş okudu. 27 yıl önce Sivas’ta "Bozuk düzende sağlam çark olmaz" diyenlerin Pir Sultan'ı, küllerinden yeniden doğanları anmak, Nesimi'nin derisini yüzenlerden, bozuk düzeni dile getiren ve susturulan ozanların , dünyanın kurtuluşunu sosyalizm mücadelesinde gören devrimcilerin hesabını sormak için Sivas’ta buluştuklarını hatırlatan Ertaş "Ancak 12'sindeki Koray'dan 66'sındaki Asım Bezirci'ye Alevisi-Sünnisi, Türkü, Kürdü Ile Hollandalı Carina Cuanna'ya kadar kıydılar canlarımıza" dedi.

2 Temmuz 1993'de Pir Sultan Abdal Anma Şenliklerinde binlerce aydın, yazar, sanatçı, ilerici devrimci insanın araya geldiğini, etkinlik öncesinde  katliam hazırlıklarının da başladığını etkinliğe katılacak aydın, yazarlar için karalama faaliyetleri başladığını söyleyen Ertaş, etkinliğe katılmak içın gelenlerin kaldığı Madımak Oteli"nin önüne yol bakım çalışması bahanesi Ile bir kamyon taş boşaltıldığını,  kolluk güçlerinin ise başka llçelere gönderilerek katliam için her türlü hazırlığın tamamlandığını belirtti.

Dönemin devlet yetkililerinin katliamı onaylayan sözlerini hatırlatan Ertaş, insanlık suçu olan katliamın  zaman aşımına uğratıldığını, sanıkların ise milletvekili, Anayasa Mahkemesi başkanı olarak ödüllendirildiklerini söyledi. Geçmişte yapılan katliamlara değinen Ertaş, "Dersim, 1 Mayıs ’77, Maraş, Çorum, Gazi, Sivas, Ulucanlar, 19 Aralık katliamları ve yakın geçmişte gerçekleştirilen Roboski, Amed, Gezi, Suruç, Ankara katliamları sermaye düzeninin katliamcı yüzünü tüm çıplaklığıyla gösterdi" dedi.

Sermaye iktidarının, bu sömürü düzeni ve  saltanatı devam etsin diye işçi ve emekçilere karşı her türlü ayrımcı, gerici politikayı uyguladığını, katliamların devam ettiğini belirten Ertaş, "Her saldırısında bizlerin biteceğini, yok olacağını sandılar. Ama yanıldılar. Ne Sivas'ta yakılan ateş ne darağaçları bizleri yıldıramadı" dedi. Dünyayı saran ekonomik ve siyasal kriz ile salgın koşullarında da emekçilerin haklarına saldırıların devam ettiğini, rant ve talan politikalarıyla halklara karşı savaşların yürütüldüğünü söyleyen Ertaş, sözlerine" Yaşamın her alanına sinen gericilik, zorunlu din dersi dayatması ve imam hatiplerin sayısının artması ile yaygınlaştı. Alevi inancı yok sayılıyor, İnanç merkezleri saldırıya uğruyor. Son olarak direnişçi Grup yorum Üyesi İbrahim Gökçek’in cenazesi bahane edilerek Gazi Cemevi saldırıya uğradı, talan edildi" diyerek devam etti.

Kapitalist sistemin krizi derinleştikçe polis devletin şiddetinin de arttığını ifade eden Ertaş, ilerici, devrimci, sosyalist düşüncedeki herkese saldırıldığını tutuklandığını belirterek  "Siyasal iktidar kendisinden olmayana yaşam şansı bırakmıyor. Siyasal iktidara karşı ateşte semaha duran insanlığın direnciyle mücadele etmeli, örgütlenmeliyiz. Sınırsız, sömürüsüz bir dünya kurana dek Yitirdiğimiz nice canla harlanmaya devam etmeli, birliğimizi büyütmeliyiz" diyerek sözlerini tamamladı. Sarıgazi halkı sloganlarla Sivas katliamını protesto ederek eylemi sonlandırdı.