İstanbul KHK’lılar Platformu, Kadıköy İskele Meydanı’nda basın açıklaması yaparak KHk'lıların yaşadığı açlığı, sefaleti, ölümlrti, intiharları gözdenlerden kaçırmaya, unutturmaya çalışıyorlar. Bizler çok sesli ve çok renkliliğiyle ortak değerlerine sahip çıkan insanlar olarak, bu umudu büyütmeye devam edeceğiz" dedi.

İSTANBUL - İstanbul KHK’lılar Platformu, Kadıköy Eminönü İskele Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya Barış Akademisyenleri, demokratik kitle örgütleri ve siyasi parti temsilcileri de katıldı.  KHK ile ihraç edilen emekçiler sık sık “KHK’lar Gidecek Biz Kalacağız ” “Ne OHAL Ne Darbe, Demokratik Türkiye” sloganları attı

"Yaşadıklarımızı Umuttutmaya Çalışıyorlar"

Basın açıklamasını okuyan KHK ile ihraç edilen rehber öğretmeni Ekin Bayrak,"Ülkemizin içerisine düşürüldüğü, sosyal, siyasi ve ekonomik kriz ortamında, sizler ve bizler, geçim derdi ve birçok sıkıntılarımızla birlikte ayakta kalma mücadelesi verirken, bütün bu krizlerin sebebi olanlar, “suni” gündemler oluşturup, halkımızın önemli bir kesimine yaşattıkları, işsizlik, açlık, yoksuzluk, çaresizlik, intihar ve ölümleri gözden kaçırmaya; yaşadıklarımızı gördüklerimizi unutturmaya çalışmaktadırlar" dedi.

20 Temmuz 2016’da ilan edilen Olağanüstü Hal ve Olağanüstü Hal koşulları, sözde kaldırılmış gibi gösterilmesine rağmen, gerçekte, aradan geçen 3,5 yıla rağmen hâlâ devam ettirildiğini ve insan hakları ve özgürlükleri, adaletsizlik ve baskı uygulamaların halen hüküm sürdüğünü söyledi.

"Soykırıma, Toplu Ölüme Mahkum Ettiler"

İktidarın kendilerine muhalif gördüğü kişileri, darbenin sorumlusu, günah keçileri ilan ettiklerini belirten Bayrak, "Bunun için irtibat, iltisak, şüphe gibi hukukta yeri olmayan bahanelerle, yüzbinlerce insanı KHK kazanına atarak, işlerini ve özgürlüklerini ellerinden aldılar. Yüzbinlerce insanı, hasta, yaşlı, gebe, çocuk, bebek demeden cezaevlerine doldurdular, seyahat, çalışma, sağlık güvencesi gibi temel yurttaşlık haklarını ellerinden aldılar. Yetmedi, bütün bunların üzerine KHK’lıların, yurt dışına seyahatlerini de engelleyerek, açlıktan, bakımsızlıktan ve hastalıktan toplu ölüme mahkûm ettiler" dedi.

Bayrak, bu uygulamaların  “sivil ölüm” ve "soykırım"   olduğunu  çünkü, OHAL’in başlangıcından bu yana 500’den fazla insanın, hastalık, bakımsızlık ve intihar etmek suretiyle ölümlerine sebep olunduğunu geriye kalan binlerce KHK’lının da ölüme sürüklenmekte olduğunu ifade etti.

"İnsan Haklarını Savunan Emekçileriz"

KHK’lılar hakkında “Devlete sadakatsizlik şüphesi", "terörist", "darbeci" gibi ifadelerle kara propaganda yapanları kınadıklarını belirten Bayrak "Bizler ne terörist ne de darbeciyiz. Anayasal hukuk ile evrensel değerlere inanan, insan haklarını savunan farklı görüşlere sahip kamu çalışanları ve emekçileriz" dedi.     

"Mutlaka Heasp Verecekler"

Bu nedenle AKP’nin, “Anayasa ve milletine bağlı kamu çalışanları olmamızı istemek yerine, kendi partisine bağlı kamu çalışanları olmamız” dayatmasını da kabul etmediklerini söyleyen Bayrak, "Gerçekler, elbette bir gün ortaya çıkacaktır. KHK’lılar hakkında empoze edilen “nefret söylemleri”, yalanlar, iftiralar ve sivil ölüm uygulamalarının failleri, işledikleri hukuksuz fiillerinden dolayı mutlaka yargı önünde hesap vereceklerdir" dedi.

"Susmuyoruz!"

KHk'lıların sorgusuz sualsiz bir biçimde biat etmesinin istendiğini, ve açlıkla, yoksullukla, cezaevleriyle, işkencelerle terbiye etmeye çalışıldığını vurgulayan Bayrak "Ancak bizler günden güne zayıflayan toplumsal barış ile adaletsiz bir dünyaya sürüklenmemek için, adalet, hak, hukuk eşitlik için susmuyoruz" diyerek dıyarlı olan herkesi mücadeleye çağırdı.

"Umudu Büyütmeye Devam Edeceğiz"

Bayrak, sözlerini "Bizler çok sesli ve çok renkliliğiyle ortak değerlerine sahip çıkan insanlar olarak, bu umudu büyütmeye devam edeceğiz. Çünkü biz “bir” olunca birlikte güçlüyüz. Bu inançla herkesi selamlıyoruz" diyerek tamamladı.

"Bu Bir Ortaçağ Uygulaması"

Barış Akademisyeni Esra Mungan kendisinin KHK ile işten atılmadığını söyleyerek, “Birçok meslektaşım ve başka mesleklerde çalışan yüzlerce kişi KHK ile işinden edildi. Bu bir ortaçağ uygulamasıdır. Çünkü on binlerce insan hiçbir gerekçe gösterilmeden işlerinden atıldılar. Cem Küçük denen bir tetikçinin kullandığı tabirle bu insanlar sivil ölüme yatırıldılar. Ben bir barış imzacısıyım buraya geldim çünkü burada yapılan korkunç bir hak ihlalidir. Bunun eşi benzeri görülmemiştir ”dedi.

Konuşmaların ardından KHK ile ihraç edilen sağlık emekçisi Vahap Salman'ın okuduğu "Bıçak Kemikte" şiiriyle ve sloganlarla eylem sona erdi. .