6331 sayılı İSİG Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin 7'inci yılında meslek örgütlerinin düzenlediği sempozyumda kanununa ilişkin uygulamalar ve yol aç yol açtığı olumsuzluklar ele alındı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Mühendis ve Mimar Odası Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), İstanbul İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi ve İşyeri Hekimleri Derneği tarafından İstanbul Barosu Konferans Salonu’nda düzenlenen ve iki gün sürecek olan “7. yılında İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu’nun Değerlendirilmesi Sempozyumu” bugün (29 Kasım) başladı.
Sempozyumda işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin düzenlemelerin aşamaları ile 6331 sayılı yasa çerçevesinde taraflar ve sorumluluklarının yanı sıra çözüm önerileri tartışılıyor.
Dr. Nejat Yazıcıoğlu Anıldı
Sempozyum İstanbul Tabip Odası İşyeri Hekimliği Komisyonu Üyesi Nazmi Algan söz alarak, İstanbul Tabip Odası eski Genel Sekreteri ve işçi sağlığı alanının duayen isimlerinden biri olan Dr. Nejat Yazıcıoğlu'nu ölümünün 25’inci yılında andığı konuşmasının ile başladı. Dr. Nejat Yazıcıoğlu’nun yaşamı boyunca işçi sağlığı alanındaki çalışmaları ve mücadelesinin anlatıldığı slayt gösterimi yapıldı.
"İşçilerin Daha İyi Yaşamı Olması İçin Çalıştı"
Dr. Nejat Yazıcıoğlu'nun eşi Hatice Yazıcıoğlu ile kızı Aylin de Yazıcıoğlu’nun yaşamını ve mücadelesini anlatan kısa birer konuşma yaptı. Yazıcıoğlu’nun yaşamı boyunca büyük zorluklarla mücadele yürüttüğünü belirten eşi Hatice Yazıcıoğlu, “O çok iyi bir doktordu. Kurtardığı hasta sayısı çoktu. İyi bir devrimciydi. Türkiye İşçi Partisi (TİP) kurucuları arasında yer aldı ve partinin birçok kademesinde çalıştı. Hayatını işçilerin daha iyi bir yaşam sürmesi için mücadele ederek ve çalışmakla geçirdi. Örgütleme çalışmalarıyla geçen bir ömrü oldu. 25 yıldır anılarımızla özlemle yaşıyoruz. Bu sempozyumu gerçekleştirilenlere de çok teşekkür ediyoruz” dedi.
"Yasa Tümüyle Çöpe Atılmalı"
Anmanın ardından 6331 Sayılı Yasaya ilişkin değerlendirmelere geçildi. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, her gün işçilerin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini dile getirerek, “Sempozyumun ana teması 6331 sayılı yasa olacak. Yasalar kağıtlara yazılı kurallar değildir. Sosyal koşulların sonucuna göre şekillenir. Yasa ilk çıktığında çok övünüldü. Biz o zaman da çok uyardık. Önemli olan yasa çıkarmak değil, yasayı etkili olabilmesi için ortamın hazırlanmasıdır dedik. Bu kara tablo ortadan kalkmadı. Ana mantığını değiştiremezsek bu alandaki gelişmeler mümkün olmayacaktır" dedi. Bu olumsuzlukları Çalışma Bakanlığı’na da ilettiklerini ancak olumlu bir sonuç alınmadığını ifade eden Çerkezoğlu, "Yasanın tümüyle çöpe atılması ve sorumlu meslek örgütleriyle bir araya gelinip oluşturulması gerekir. Sendikanın önündeki engeller kaldırmadan sorunlar ortadan kalkmayacaktır. Buradan çıkan sonuçlar işçilerin mücadelesine ışık tutacaktır” diye konuştu.
"Hekimlerin Bağımsızlığı Ortadan Kaldırıldı"
İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip ise, 6331 sayılı yasanın kendilerini çok yakından etkilediğini belirterek Çünkü iş cinayetleri azalmadı, aksine artmaya devam ediyor. Bizler Tabip Odası olarak iş cinayetlerini önemsiyoruz. Hastaneler en riskli iş yerlerinden biri. Gün geçmiyor ki, bir sağlık çalışanı şiddete maruz bırakılmasın. Hekim emeğinin sömürülmesi de çok önemli bir başka konu. Hem emek sömürülmekte hem de hekimin bağımsızlığı ortadan kaldırılmış durumdadır” dedi.
Saip, kanunun üniversiteler, meslek örgütleri ve sendikalarında görüşleri doğrultusunda hazırlanması gerektiğini dile getirdi.
"Her Alanda Emekçilerin Aleyhine Sonuçlar"
Meslek odaları olarak sağladıkları iş birliklerinin kanunların değiştirilmesine dair bir süreç oluşturulması dileğinde bulunan İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Nazan Moroğlu ise “İş güvenliği ve iş sağlığı konusunun da diğer alanlarda olduğu gibi emekçilerin yararına değil onlar aleyhine sonuçlar getirdiğini ifade eden Moroğlu, "Eğitimde, sağlıkta ve birçok yerde bunu yaşıyoruz. Bu mücadeleyi sürdürenler daima saygıyla anılacaklar” dedi.
"Sorunların Nedeni Sendika Önündeki Engellemeler"
TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik ise, yaptığı konuşmada “Ülkemizde iş güvenliği basit hale getirildi. Sorumluluk bütünüyle işverendeyken bu sorumluluktan kaçınılıyor. İş cinayetleri ve meslek hastalıklarının bu denli artmasındaki bir neden ise sendika önündeki engellemelerdir. İşçiler savunmasız duruma düşürülmeye çalışılıyor” dedi.
Yasa, Mevzuat ve Uygulamalar...
Yapılan açılış konuşmaları sonrası Cevahir Efe Akçelik ile avukat Hasan Erdem’in oturum başkanlığı yaptığı sempozyumun sunum bölümüne geçildi. Sunum bölümünde, “6331 sayılı yasa öncesi ve sonrası mevzuatın karşılaştırılması ve yasanın uluslararası açıdan değerlendirilmesi, işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından asıl işveren ve alt işveren sorumlulukları, iş güvenliği uzmanlarının görev değişiklikleri ve sorumlulukları, sendikaların yetki ve sorumlulukları konuşuldu.
Sempozyum yarın da devam edecek.