İşyerinde İSİG önlemlerinin alınması için sendikal çalışma yürüten Birleşik Metal İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Valfsan’da işten atılan 10 işçi baskılara rağmen 26 gündür işe dönme mücadelesini sürdürüyor.
İSTANBUL - Tuzla’da serbest bölgede bulunan ve Birleşik Metal İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Valfsan’da işyerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, işçilerin haklarının verilmesi için sendikal çalışma yürüten 10 işçi işten atıldı.
Valfsan işçileri işten atılmaları üzerine, işten atılan işçilerin geri alınması, oluşabilecek işçi kıyımının önüne geçilmesi, şu andaki işçi temsilcilerinin derhal görevden alınarak adil bir seçimle işçi temsilcilerinin yeniden seçilmesi talepleriyle serbest bölge girişinde eyleme başladı.
Her gün saat 06.45’ten itibaren eylem alanına gelen işçiler servislerin giriş ve çıkış saatlerinde sloganlarıyla ve ajitasyon konuşmalarıyla taleplerini dile getiriyor.
İşten atılmalarının ardından kendilerini tazminatlarını alıp gitmeleri konusunda iknaya etmeye çalışıldığını belirten Valfsan işçileri, “Bizim derdimiz tazminatlarımızı almak değil, işyerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmıyor. Kimyasalları solumak zorunda kalıyoruz. İşin yoğunluğundan kaynaklı sağlık sorunu yaşayan arkadaşlarımız var. Birleşik Metal İş Sendikası yıllardır burada örgütlü bir sendika ve henüz toplu sözleşme imzalanmışken bizler işten atıldık. Çünkü içeride işçilerin haklarını talep etmelerini istemiyorlar, biz de insanca çalışabileceğimiz bir ortamın sağlaması için mücaele ediyoruz. Bizim işten atılmamızın nedeni, ne iş kapasitesinde daralma, ne de performans düşüklüğüdür. Biz sendikal faaliyet yürüttüğümüz, baskılara karşı geldiğimiz için işten atıldık” diyorlar.
İşten atılmalarının ardından başka işçilerin de işten atılma ihtimalı olduğunu belirten işçiler, “Burada direnişe geçmemizin nedeni bizim haksız şekilde çıkarıldığımız işlerimize geri dönmemiz yanında, İSİG önlemlerinin alınmasını sağlamak ve işten atmaların önüne geçebilmek. Şu ana kadar başka işten atılan arkadaşımız olmadı. Ve öğrendiğimiz kadarıyla yetersiz olan havalandırma sisteminin yenilenmesine ilişkin çalışmalar başlamış. Bu bizim için olumlu bir gelişme” diyorlar.
Onlar sloganlarını haykırırken, geçen servisler, tırlar, kamyonlar ya da çevreden geçen özel araçlar da korna çalarak, el sallayarak onların mücadelesini selamlıyor. Valfsan işçileriyle dayanışmak üzere pek çok emek dostu da ziyaretlerde bulunuyor.
İşçiler 26 gündür Tuzla serbbest bölge girişinde eylemine devam ederken, polisin ve serbest bölge güvenliğinin engellemeleriyle de karşılaşıyor. Sabah eylem alanına gelen işçiler polisin engellemesiyel karşılaştıklarını belirtti. Burada eylem yapamazsınız, tabureler koyamazsınız, yolun iki tarafına yayılamazsınız gibi engellemelerle karşılaştıklarını belirten işçiler, serbest bölge güvenliklerine de “Bunların burada durmasına izin vermeyin” gibi telkinlerde bulunduklarını aktardılar.
Valfsan işçileri bugün de sık sık polisin taciziyle karşılaştı. İşçilerle dayanışmaya gelenlere polis “Birlikte mi geldiniz?”, “Başka gelecek arkadaşınız var mı?”, “İstanbul’dan mı bu bölgeden mi geliyorsunuz?”, “Sizden önce gelen arkadaşları tanıyor musunuz?” gibi sorular sorarak gelenleri de taciz etti.
Valfsan işçilerinin servis araçlarının giriş çıkış saatlerinde yolun iki yanına geçerek slogan atmalarını da engellemek için “Kendinizi de araçları da tehlikeye atıyorsunuz”, “Bizim başımızı derde sokuyorsunuz” diyerek tacizlerde bulunuyorlar. Bu tacizlerinin gerekçesi ise işçilerin bir kez yolun ortasına geçerek slogan atmış olmaları ve bu sırada onları izleyen polisin fotoğraflarını çekmiş olması.
İşçiler “Bu olay bir kez yaşandı bunu yapmamızın da bir nedeni vardı. Siz uyarınızı yaptınız. Bir daha da böyle bir olay gerçekleşmedi bizi engellemeye çalışmayın” demelerine rağmen polisin engelleme çabası akşam saatlerinde de devam etti.
Saat 17.30 sıralarında işçilerin çıkış saatinde servisler geçerken sloganlarını atan işçiler alandan ayrılırken iki işçinin araçlarıyla yola çıktılar. Alandan çıkan ikinci araç birkaç yüz metre ileride durduruldu. Önce aracı kullanan işçiden ehliyet ve ruhsat istendi. Ardından araçtaki işçilerin ve muhabirimizin kimlikleri istendi ve GBT yapıldı.
Araç sahibi işçiye “Aracın camında film var. Plakanın yazıları çok kalın” gibi gerekçeler söylendi. İşçi arabayı “Bugün teslim aldığını ve ön camlardan içeridekilerin rahatça görülebildiğini” söylemesine rağmen ikna edemedi. Trafik polisi de çağrılarak yine aynı konuşmalar yapıldı. Aracın camındaki filmler için ceza kesildi. Bir hafta içinde aracın camındaki filmler çıkartılmazsa ve trafik tescile bildirilmezse arabasının bağlanacağı ihtarında bulunuldu.
Bunların sürekli kontrol edilen ve uyulması gereken kurallar olduğunu söylenip işçiler bekletilirken camları film kaplı araçlar, kasası yük dolu ama arka kapıları kapatılmadan giden araçlar, kasasından metal parçaları, kumaş parçaları sarkann kamyonlar geçip durdu fakat ne ceza kesen, ne durduran, ne de işçiler uyarmasına rağmen dönüp bakan oldu.
İşçilere “İstersek ilk günden sizin burda durmanıza engel olabilirdik, ama anlayışla davrandık, siz güvenliği tehlikeye atıyorsunuz” diyerek engelleme ve tacizlerini uzun süre devam ettirdiler.
Üstelik işçilere aracı kullanan işçinin daha genç olmasından kaynaklı “Gencecik çocuğu kullanıyorsunuz” gibi ithamlarda bulundular.
İşçiye de “Senin paraya ihtiyacın yok ki, bak araban bile var. Sen işe dönmek istiyorsan yarın bizim yanımıza gel biz patronla görüşmeni sağlar seni işe aldırırız. Bunlarla ne işin var” gibi ahlaksıze tekliflerde bulunan polise işçinin cevabı ise “Ben çalıştım ve haksız şekilde işten atıldım ve hakkımı arıyorum. Patronla mı görüştüreceksiniz. Eğer hepimizi birlikte işe alacaksa görüşelim” oldu.
Polisler bu yanıt karşısında “Ona biz karışamayız, ama sen temiz bi çocuksun seni işe aldırırız” gibi söylemlerde bulununca işçi “Hepimiz haksız şekilde işten atıldık, işe dönersek hepimiz birlikte döneriz. Ben arkadaşlarımdan ayrı ne görüşür ne de işe dönerim” dedi.
İşçilere “Siz bu çocuğu kullanıyorsunuz”, “Sizin sendika yöneticileriniz neden burada değil?”, “Biz patronla görüştürür sizi işe aldırırız, eylem yapmanız yasal değil”, “Siz paralarınızı almışsınız hala burada eylem yapıyorsunuz amacınız ne?” gibi söylemlerle tacizlerini de devam ettirdiler.
İşçiler kararlılıkla, “Biz haksız şekilde işten atıldık, tazminatlarımız ödenmedi. Ödense dahi bizim belirlenmiş taleplerimiz var ve bu taleplerimiz karşılanıncaya kadar, yasal ve anayasal haklarımızı kullanarak burada hakkımızı arıyoruz” diyerek kararlılıklarını dile getirdiler.
Valfsan işçileri “Taleplerimizi açık ve nettir, bu taleplerimiz karşılanıncaya kadar mücadelemiz sürdürecek” diyor.