Maltepe Belediyesi’nde işten atılan işçilerin işe geri alınması ve toplu sözleşme şartlarının uygluanması talebiyle başladıkları iş bırakma eylemi dün akşam Maltepe Belediyesi yönetimi ile yapılan görüşmede anlaşmaya varılarak sona erdi.
İSTANBUL- CHP’li Maltepe Belediyesi’nde temizlik işçilerinin başlatmış oldukları işten atılan işçilerin geri alınması ve toplu sözleşme şartlarının uygulanması talebiyle 8 gündür sürdürmekte oldukları iş bırakma eylemi dün akşam CHP İstanbul İl Binasında Maltepe Belediyesi yönetimi ile yapılan uzun görüşmelerin sonucunda anlaşma sağlanarak ve protokol imzalanarak sonlandırıldı. Dün akşam geç saatlerde sonuçlanan görüşmede Maltepe Belediyesi yönetimiyle yapılan uzun tartışmalar sonucunda;
İşten atılan işçilerin geri alınması,
Maaşlara 310 lira seyyanen zam,(bir önceki teklif 270 TL)
Haftalık 40 saatlik çalışmanın Mayıs 2020 itibariyle uygulanması,
Toplu sözleşmedeki diğer maddelerin aynen kabulü,
Hakkında soruşturma yürütülen, tutunak tutulan işçiler hakkındaki işlemlerin geri çekilmesi şartlarıyla anlaşma sağlanarak protokol imzalandı.
Yapılan görüşmeye ilişkin ilk bilgilendirmeyi işten atılan işçi Altan Okuducu sosyal medya hesabından paylaştı.
Maltepe Belediyesi’nde örgütlü bulunan DİSK’e bağlı Genel İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 2 Nolu Şube ile 18 Kasım 2018 tarihinde imzalanan toplu sözleşme şartlarının uygulanması konusunda sıkıntı yaşanıyordu. Toplu sözleşme şartlarının uygluanması yönünde çalışmalarını sürdüren sendika yönetici ve temsilcileri üzerindeki baskıları yoğunlaştıran belediye yönetimi 7 Ekim tarihinde park bahçe işçisi ve sendika şube yöneticisi Altan Okuducu’yu usulsüz ve gerekçesiz bir şekilde geriye dönük devamsızlık tutanakları tutarak işten atmıştı. Altan Okuducu belediye binası önünde oturma eylemine başladı.
25 Ekim’de ise Maltepe Belediyesi’nin sendika baştemsilcisi Ali Sönmez ve temsilci Yüksel Kahraman’ın iş akitlerini feshetti. Bunun üzerine temizlik birimindeki işçiler sabah saatlerinden itibaren iş bırakarak araçlarını Aydınevler şantiyesine çekti. İşten atılan arkaaşlarının geri alınması ve toplu sözleşme şartlarının uygulanması talepleri karşılanıncaya kadar işbaşı yapmayacaklarını duyurdu.
İşçilerin haklı ve meşru eylemi sendikalar, demokratik kitle örgütleri tarafından da sahiplenilerek kitlesel olarak Maltepe Belediyesi işçilerine dayanışmaya gidildi. Belediye yönetiminin sendikayı ve öncüişçileri hedef alan tutumu nedeniyle görüşmeler tıkanırken akşam saatlerinde ise şantiyeye polis gelerek kalkanlarla iterek ve plastik mermi kullanarak saldırdı ve işçileri şantiyeden çıkarmaya çalıştı. Fakat işçiler bu saldırı nedeniyle daha da öfkelenerek kararlılıkla şantiyeyi terk etmedi.
İşçilerin başlattıkları eyleme daha sonra Fen İşleri, Park Bahçe ve Ulaşım hizmetlerindeki işçiler de destek vererek, aynı taleplere iş bıraktı.
Maltepe Belediyesi ile 28 Ekim günü yapılan görüşmeye ise tüm dış birimlerdeki işçilerin katılımı ve demokratik kitle örgütlerinin kitlesel katılımlarıyla gidildi. Gece geç saatlere kadar süren görüşmede belediye yönetiminin teklifi akşam işçilere iletildi. İşçiler 29 Ekim günü, tartışmasız tek bir irade belirlemek üzere bir sandık oluşturarak teklifi oyladı.
İşçilerin yaptıkları oylamada ‘Eyleme devam’ kararı çıktı. İşçilerin eylemi 8 gündür Aydınevler şantiyesinde devam ediyordu.
Dün akşam (1 Kasım) yapılan görüşmelerden çıkan sonuçla işçiler on ayı aşkın zamandır gasp edilen toplu sözleşmeden kaynaklanan haklarından geriye dönük olarak bir kazanım sağlayamadılar.Fakat işçiler bu süreçte oldukça önemli bir deneyim yaşayarak bir tecrübe daha kazandılar.
Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın, sendika ve işçi düşmanı tavrı nedeniyle sözleşmeden kaynaklanan haklarını gasp etmek konusundaki ısrarında devam ederek işçilerin geriye dönük hakları konusunda geri adım atmadı. Öncü işçileri işten atarak, toplu sözleşme şartlarının uygulanması talebini öncü işçilerin işe alınmasına karşılık bir pazarlık konusu haline getirmek istedi. İşçilere “Haklarımızı almak öncü işçileri feda etmek”, “Öncü işçilerin işlerine geri dönmesine karşılık maddi kazanımlardan vazgeçmek” arasında bir tercih yapması dayatılmaya çalışıldı.
İşçiler öncü işçilerin geri alınması konusunda “Vazgeçilmez şartımız” diyerek onlara sahip çıktılar. Fakat belediyenin her türlü baskı ve mobbingi uygulamaya devam etmesi ve TİS konusunda olumlu bir tavır göstermemesi noktasında farklı düşünenler oldu. Bu konuda ise sendika yönetimi ve öncü işçiler tartışmalara yer vermemek ve yine hep birlikte davranmak açısından teklifi oylamaya sundu. “Oylamada sonuç ne çıkarsa hep birlikte bu iradenin arkasında durmak” kararı alındı. İşçiler gece gündüz şantiyede kalarak eylemlerini sürdürdüler.
Maltepe Belediyesi’nde öncü işçiler sendikal örgütlenmedeki ısrarlarını, mücadele kararlılıklarını hiç geri adım atmaksızın gösterdiler. İşçiler arasında ve birimler arasında birlikteliği sağlayacak bir bir örgütlenmeyi oluşturabildiklerini de ortaya koydular.
CHP’li Maltepe Belediyesi işçilerin eylemini kırabilmek, onları dağıtabilmek için baskı ve tehditlerden, çeşitli ayak oyunlarına, kaçak işçi çalıştırmaktan, büyükşehir belediyesinden destek almaya, işçi ve sendikayı hedef gösteren saldırılara, işçilere polis saldırısına kadar her türlü yöntemi denemekten geri kalmadı. Fakat Maltepe Belediyesi işçileri öncü işçileri ve sendikal örgütlenme haklarını sahiplendiler, onların işten atılması karşısında üretimden gelen güçlerini gösterdiler. Yaşanan saldırılar karşısında aldıkları kararların arkasında durarak geri adım atmayarak birlik içinde davrandılar. Bunlar işçiler açısından kritik aşamalar ve Maltepe Belediyesi işçileri bu kararlılık ve birliğini korumayı başardı.
Sonuca bakıldığında maddi anlamda ciddi bir kazanım yok. Hatta geriye dönük haklarından feragat etmiş durumdalar. Hedeflenen elbette ki her zaman daha iyisini, zaferi elde edebilmektir. Fakat belediye yönetiminin her türlü ayak oyunu, baskı ve şiddeti uygulamaya devam edeceği gerçeği ve eylemin çok daha uzun sürmesi halinde olumsuz sonuçların da ortaya çıkabilme ihtimali de her zaman vardır. Bu yönüyle düşünüldüğünde Maltepe Belediyesi işçileri için, dostun düşmanın kim olduğunu, sınıf düşmanlarının neleri yapabildiğini gördükleri, işçilerin örgütlü bir güç olarak davranabilmesinin, üretimden gelen gücünü kullanabilmesinin, sınıf kardeşleriyle mücadele birliğini oluşturabilmenin önemini deneyimledikleri süreç ve tecrübe kazanımı oldu. Önlerinde bulunan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sürecinde bu deneyimlerin de katkısı olacaktır.