Venezuella’da 2000’lerin başından beri süren karşı-devrimin saldırıları, hep Chavez ve Latin Amerika halklarına çarparak geri döndü. Chavez’in ölümünü fırsat bilen karşı-devrim, her tür aracı kullanarak saldırılarını artırdı.
Son haftalarda karşı-devrimci güruh, şiddet olaylarını tırmandırdı. Yapılan sokak gösterilerinde, mahallelerde insanlar öldürülmeye başlandı. Bu gösteriler sırasında sadece 1 ayda 33 kişi öldürüldü. Bir kısmının motorsikletli gruplarca öldürüldüğü kesinleşirken, ölümlerin suçlusu ise hükümet ilan edildi. Hükümet, protestoculara sert müdahalesine yönelik yapılan eleştirilerin ardından Amerikan Devletleri Örgütü'nden (OAS) ayrılma kararı aldı. Dışişleri Bakanı "Venezuela onuru, bağımsızlığı, egemenliği, ülkenin barış ve geleceği için OAS’tan çekiliyor" dedi.
Venezuela’nın işçi emekçi halkları da, devrimin rengi kırmızıları giyerek sokaklarda hükümetlerini destekleyerek bu karşı-devrimci “beyaz”ların karşısına çıktı.
Emperyalist-kapitalist sistemin bu “beyaz” kitleleri, sosyalizme yürüyen Latin Amerika halklarının önünü kesebilmek için her yolu mubah sayıyor. İşletmeler, ekonomik krizi tetiklemek için uğraşır emperyalistlere ambargo çağrıları yaparken, halklar yoklukla ve açlıkla boğuşmaya başladı. Venezuella devlet başkanı Maduro da bu süreçte önlemlerini artırdı.
Nisan ayının sonlarına doğru ABD merkezli otomotiv şirketi General Motors’a Venezuela hükümeti adına el konuldu. 2000’lerden bu yana el konulan, kamulaştıran çok sayıda şirketten biri oldu bu otomotiv devi de.
Ardından Maduro, kamu emekçilerinin maaşlarını ve asgari ücreti %60 artırma sözü verdi.
Mayıs’ın ilk günlerinde de meclisi yeniden yapılandıracağını ve yeniden anayasa yazılacağını duyuran Nicolas Maduro, muhalefetin kontrolündeki meclisin dönüşümünde halka da görev verilmesini planlanıyor.
Maduro “Halk, devleti dönüştürme amacıyla bir kurucu ulusal meclisi çağrısında bulunabilir. Devleti dönüştürmeye ihtiyacımız var. Burada her şeyin ötesinde çürümüş bir ulusal meclis görüyoruz” derken karşı-devrimci “muhalefet” ise bunun Venezuela tarihinin en ciddi darbesi olduğunu söyleyerek “Nicolas Maduro demokrasiyi dağıtıyor, cumhuriyeti dağıtıyor” diyerek ayaklanma çağrısı yaptı.
Nicolas Maduro’nun anayasanın yeniden yazılması için bir halk meclisinin toplanmasını içeren kararnameyi imzalanmasının ardından karşı-devrim yeniden ayaklandı ve sokakları çöp torbaları ve metal parçalarıyla kapattı.