Katalonya’da Katalan halkı, bağımsızlık için, 1 Ekim günü referanduma hazırlanıyor.
İspanya’da Katalonya özerk yönetimi, b ağımsızlığını ilan etmeye hazırlanırken, bağımsızlık referandumu öncesi 20 Eylül günü İspanya polisi tarafından Katalan hükümetine ait binalara baskın yapıldı.
Bağımsızlık referandumunu engellemek için Katalan hükümetine ait binalara, bakanlıklara baskın yapan İspanyol polisi, Katalonya Başkan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Oriol Junqueras’ın yardımcılarından Josep Maria Jove’nin aralarında olduğu 14 Katalan yetkiliyi gözaltına aldı.
Madrid hükümeti, referandum için kullanılmasını önlemek bahanesiyle Katalonya’ya ait mali kaynaklara da el koyduğunu duyurdu. Bir çok yere baskın yapılarak referandum ile ilgili çok sayıda materyal ve belgeye el koydu. 10 milyona yakın oy pusulası ve seçim kağıdına el konuldu.
Bu, Katalonya’nın özerkliğinin fiili olarak askıya alınması anlamına gelirken, İspanya Anayasa Mahkemesi de, Katalanlar’ın bağımsızlık referandumunu yasa dışı ilan etmişti.
İspanya’da özerk bölgeler vergilerini merkezi hükümete ödüyor, merkezi hükümet de bu yönetimlere sağlık, eğitim ve altyapı gibi hizmetlerde kullanılması amacıyla belli bir kota ayırıyor. 7 buçuk milyon nüfuslu Katalonya her ay Madrid hükümetinden yaklaşık 1.5 milyar avroluk bir ödeme alıyor.
Katalonya’daki 712 belediye başkanının da savcılıkta ifadeleri alınmak istendi; savcılığa giden ilk üç belediye başkanı ifade vermeyi reddetti, diğerlerinin de aynı tavrı göstereceği öğrenildi.
Katalonya’da ‘Halk Adaylığı Birliği’ (CUP) partisi ise kendisine bağlı 30 kadar belediye başkanının savcılığa bile gitmeyeceğini açıkladı.
İspanya’da mecliste olan Podemos Lideri “İspanya’da siyasi tutuklular bulunması utanç verici” derken, baskın yapılan Katalonya Ekonomi Bakanlığı binası önünde yüzlerce kişi toplanarak “Independencia/Bağımsızlık” sloganları attı.
Onbinlerce kişi Barcelona’da sokağa çıktı, “Özgürlük İstiyoruz”, “özgür olmak için oy kullanacağız” sloganları atarak İspanya hükümeti protesto edildi. “İspanyollar büyük bir hata yaptılar. Biz oy kullanmak istedik, onlar savaş ilan ettiler. Kurumlarımızı savunacak binlerce kişiyiz” denildi.
Katalonya özerk yönetim Başkanı Carles Puigdemont, “İspanya devleti kırmızı çizgiyi aştı, Tüm yasalar bir kenara bırakıldı, İspanyol devleti, demokratik bir utanç haline geldi” dedi. Referandumu yine de yaparak İspanya’ya cevap vereceklerini söyleyerek, protestoculara da barışçıl olma çağrısı yaptı. Katalanların eylemlerine en büyük destek de, yine özerk bir bölge olan Bask’tan geliyor.
Başta Barcelona olmak üzere 21 Eylül günü de pek çok kentte sokaklara çıkan onbinlerce Katalan, “İşgalci güçler dışarı” dedi. Protesto eylemleri Katalan bayrakları, “Evet”, “oy”, dövizleri ile Katalanya, Bask ve Madrid’de yayılarak sürüyor.
Katalonya özerk yönetimi hükümetine bağlı Ekonomi Bakanlığı binasının üzerine de “Katalonya Cumhuriyeti’ne Hoş Geldiniz” pankartı asıldı.
Protesto eylemleri, 22-23 Eylül’de de devam etti. Katalanlar çadır kurup geceleri sokakta geçirirken, öğrenciler de BArcelona Üniversitesi’ni işgal etti.
“Korkmuyoruz” diyen Katalanlar, hükümet üyelerinin gözaltında tutulduğu Barcelona’daki İspanyol Mahkemesi’nin önünde sabaha kadar nöbet tuttu, jandarma araçları tahrip edildi.
La Liga ve Avrupa’nın efsane klübü Barcelona FC (Barça) da İspanyol hükümetinin tutumunu protesto etti ve Katalonya halkının kendi kaderini tayin etme hakkında sahip olduğunu, bu hakların özgürce kullanılmasını engelleyecek her türlü saldırının da karşısında olduklarını söyledi.