Emperyalist devletler ve tekeller nereye giderse gitsin, halklar onlara “cehennem”i götürmeye devam ediyor. 90’ların sonlarında emperyalistlere dünyaya dar etmeye başlayan emekçi halklar, bu defa Hamburg’daydı.
G20 Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi 7-8 Temmuz tarihlerinde Almanya'nın Hamburg kentinde yapılıyor. Ve protesto eylemleri 6 Temmuz gününden itibaren başladı. Sadece Almanya’dan değil, Avrupa’nın pek çok şehrinden emekçi halklar, Hamburg’da devasa eylemler düzenlemeye ve kendilerine engel olmak isteyen güvenlik güçleriyle çatışmaya başladılar.
Bu toplantı dünya liderlerini bir araya getirecek ve dünya halklarının hayatını cehenneme çevirecek yeni ekonomik yıkım ve savaşlar planlamak için yapılıyor, halklar da bunu “Wellcome2Hell” (Cehenneme hoş geldiniz) diyerek karşıladılar.
G20 zirvesi boyunca her ne kadar devasa güvenlik önlemleri alınsa da, yüzbinlerce kişi, her çeşit ve türde protestolara katılmak için hazır. Yürüyüşler, pasif gösteriler, sokak performansları, çatışmalar, yağmalar…
6 Temmuz akşamı başlayan kitlesel gösteriler Hamburg polisinin tazyikli su saldırısıyla karşılandı. Eylemciler de polise cam şişe ve fişeklerle karşılık verdi. Polis, gazetecilerin görüntü almasını engellemeye çalıştı, G20 Zirvesi’ni takip eden bazı gazetecilerin akreditasyonları da iptal edildi; "Şimdiden sonra basın özgürlüğü yok" denildi.
Sokaklara kurulan barikatlar ateşe verildi, polisin tazyikli su ve sert müdahalesine sapan, molotof kokteyli, taş ve şişelerle karşılık verildi. Bazı mağazaların yağmalandığı görüldü, çok sayıda kişi gözaltına alındı, ağır silahlı özel kuvvet ekipleri bölgeye girdi.
7 Temmuz günü emperyalist sistemin kıyameti getireceğini temsil için “zombi yürüyüşü” yapılırken, kitlesel gösteriler ve çatışmalar da devam etti.
8 Temmuz günü yapılacak eylemlere Kürt halkı ve Türkiyeli devrimciler de kitlesel olarak katılacak ve Efrin Kantonunun işgali, Öcalan’ın serbest bırakılması ve diktatörleşen iktidar protesto edilecek.