Şili’de binlerce kişi, hükümetin politikalarını ve kongrede tartışılan emeklilik sistemini değiştirme planlarını protesto etmek için sokaklara çıktı.
Şili’de Devlet Başkanı Sebastian Pinera hükümetinin politikalarını ve kongrede tartışılan emeklilik sistemindeki değişiklik planlarını eleştiren binlerce kişi, protesto için sokağa çıktı.
“Yorulduk” sloganlarını atıldığı protestolarda, polis tazyikli su ve göz yaşartıcı gaz ile eylemcilere saldırıldı. Şilililer ise kendilerinden kesinti olmasındansa hükümetin emeklilik programına daha fazla katkı yapmasını talep ediyor.
Şili'deki şu an uygulanmakta olan emekli aylığı modeli, 1980 yılında eski Devlet Başkanı Augusto Pinochet'nin yönetimi sırasında kurulmuştu. Bu modele göre: Her bir çalışan aylık brüt maaşının yüzde 10’unu bireysel emeklilik fonuna koyuyor. Zorunlu bir bireysel tasarruf sistemi oluşturuluyor. Emekli olduktan sonra da maaşını buradan alıyor. Şili Devlet Başkanı Pinera, Ekim 2018’de kademeli olarak patronların yararına olacak şekilde, işçilerin tasarruf hesaplarına katkısını yüzde 4 oranında artırmayı hedefleyen bir reformu duyurmuştu.
Şili hükümetinin tartışma yaratan bir diğer politikası ise göçmenlik sorununa ilişkin. Şili hükümeti, BM'nin uluslararası ölçekte ilk göçmen anlaşması olan "Güvenli, Düzenli ve Kurallı Göç için Küresel Pakt"ı imzalamama kararı aldı. Buna gerekçe olarak da açıklama yapan İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Rodrigo Ubilla konuya ilişkin, "Bizim durumumuz çok açık. Biz göçün insan hakkı olmadığını söylüyoruz. Hak olan şey, ülkelerin yabancı vatandaşlar için giriş yükümlülüklerini belirlemesidir. Göç insan hakkı olsaydı, o zaman sınırları olmayan bir dünyada yaşardık" dedi.
Küresel ölçekte kapitalizmin içinden çıkamadığı derin sarmalları artık onu boğuyor. Kendisine ucuz iş gücü olarak gelir sağlayan işçi sınıfının haklarını her gün kırparak daha çok kar elde eden kapitalistler, yatırım yaparken dünya üzerinde sınır tanımıyor. Bizler de birleşmek için, bizim olanı almak için sınır tanımayacağız.