< Fransa’da Sarı Yelekli Ayaklanma 4. Haftasında

Sarı Yelekliler’in eylemi sadece Fransa’yı değil, dünyayı sarsmaya devam ediyor. “Çevre Koruma İçin Akaryakıt Zammı” bahanesi idi yüzbinleri sokağa döken ve kısa sürede tüm bir toplumu ilgilendiren talepler çevresinde toplandı Fransız halkı. Geçtiğimiz hafta yapılan eylemlerden sonra hükümet geri adım atıp akaryakıt zammını geri çekse de, daha köklü sorunlara sahip olan halkın bu hafta sonu da meydanlara akmasını engelleyemedi.

Ve günün ilk saatlerinde önleyici gözaltılara başladı Fransız polisi. Champs-Élysées’e çıkan yollar başta olmak üzere tüm yollarda kimlik kontrolleri ve aramalar yapan polis çok sayıda tehlikeli madde (gaz maskeleri, kayak ve deniz gözlükleri, bayrak sopaları vb) ele geçirerek daha ilk saatlerde 700’e varan kişiyi, ilerleyen saatlerde de 1400 civarı kişiyi gözaltına aldı. İktidar partisi halka itidal çağrıları yaptı, halka silahların dağıtılıp darbe yapılacağı söylentileri ortalıkta kol gezdi. Bunların hiç biri Fransız halkını yıldırmadı.

Sokaklara çıkıp caddeleri dolduran her yaştan ve her milliyetten halkın polisle karşı karşıya geldiğinde ilk tepkisi, iki gün önce liseli öğrencileri diz çöktürüp eller başın üstünde sıraya dizmelerini protesto için elleri başlarının üzerinde diz çökerek sessiz protesto eylemleri oldu. Ancak saatler ilerledikçe eylemler sertleşti ve polisle çatışmalara dönüştü.

Champs-Élysées Bulvarında bulunan lüks mağazalar kepenk kapatsa da, taşlanmaktan, yer yer yağmalanmaktan kurtulamadı. Polisle çatışmalar yaşanırken öfkeli halk, çok sayıda aracı ateşe verdi, barikatlar kurdu.

24 Kasım ve 1 Aralık’ta eylemler Paris’teki Etoile Meydanı ve Batı Paris’te yoğunlaşırken, ilk kez başkentin doğusu ve güneyi eylemlerin adresi oldu. Polis Etoile Meydanını tamamen kapattı. Eylemler daha çok Saint-Lazare ve Champs Elysée’de yoğunlaştı.

Marsilya’da ise binalarda camlara, balkonlara da sarı yelekler asılmıştı. Dünyanın gözü Paris’te olsa da Marsilya başta olmak üzere pek çok şehirde halk sokaklarda meydanlarda idi. Marsilya’nın en işlek caddelerinden Vieux-Port, Canebière ve Castellane’da polis gaz bombası ve plastik coplarla saldırdı, kent savaş alanına döndü.

Saint -Étienne kentinde bir polis aracı yakılırken, Rennes’de de polis karakolu önünde yangın çıkarıldı. Nantes'da eylemciler valiliğe yürümek istedi ancak yoğun gaz bombaları ile durduruldular. Bordeaux'da da polisin plastik mermi ve kauçuk top kullanımı sonucu bir kişinin eli parçalandı.

Hafta için sosyal medyaya yansıyan haberlerde, insanların bağış kutularıyla Paris’e gitmek için para topladıkları görüldü.

Sarı Yelekliler bir çok noktadan Champs Elysée Bulvarı’na doğru akmaya devam ederken, “Macron İstifa” sloganları ile jandarma ile ilk çatışmalar başladı. Fransız bayrakları pankart olarak da kullanılıyor. Birinde "Barikat Sokağı Kapatır Ama Yolu Açar" yazıyor. Bir diğeri ise Paris’in sahne olduğu diğer ayaklanmalara atıf yapıyor: “1789-1968-2018”…

Anarşist haber ajansı Taranis News, bir gün önceden nerelerde polis kontrolü olacağına dair harita paylaşmıştı.

Başbakan sokaklardaki halkı Vandallıkla suçlarken, polisin uyguladığı şiddet Gezi Ayaklanmasını aratmadı.

Aynı gün çevrecilerin iklim yürüyüşü vardı. Eylemlerin fitilini ateşleyen olayı hesaba katarsak, hükümetin çevrecilerle sarı yeleklileri karşı karşıya getirme planı tutmadı. “Çevre eylemcileri”nin de bir çoğu sarı yelekli idi. Sloganları da "ayın sonu (alım gücü), dünyanın sonu (iklim değişikliği) aynı sorumlular, aynı mücadele"…

Fransa içişleri bakanlığı, 10 bini Paris olmak üzere, 125 bin kişinin eylemlere katıldığını açıkladı. 36 metro istasyonu, belediye binaları, müzeler, pazarlar kapatıldı, Eiffel Kulesi de ziyaretçilere kapatıldı. Sadece Paris’te 8 bin polis ile jandarmaya ait 12 zırhlı araç görevlendirildi.

Fransa halkı, en köklü sorunları çözülene kadar sokakları terk etmeyecek. Ve Fransa’da dolaşmaya başlayan bu hayalet, şimdiden Belçika, Hollanda, Almanya’da kendisini göstermeye başladı.

Fransa’yı izlerken hepimizin (iktidar dahil) aklında canlanan Gezi Ayaklanması oldu. Madem öyle, yazımızı bir Gezi sloganıyla bitirelim.

Bu Daha Başlangıç Mücadeleye Devam.