Fransa’da Sarı Yeleklilerin eylemleri 3. haftada da devam etti.

Cumartesi günü gerçekleşen Sarı Yeleklilerin eylemleri, Paris’in her yanında çatışmalara dönüştü. Yüzlerce kişi gözaltına alındı, onlarcası yaralandı, araçlar, bankalar, binalar ateşe verildi.

100 bini aşkın kişinin katıldığı eylemlerde Paris’te polisle çatışmalar yaşandı, 220'yi aşkın eylemci gözaltına alındı, onlarca kişi yaralandı.

Paris’teki eylemler sırasında, “Macron istemese de biz buradayız, işçilerin onuru ve daha iyi bir dünya için buradayız”, “Gaz bombalarından daha yakıcıyız” sloganları yükseldi.

Sarı Yeleklilerin taleplerine baktığımız zaman, orta katmanların tekelci sermayenin gericiliğine karşı mücadelesini görüyoruz. Bunlar kesinlikle proletaryanın devrimci taleplerinden uzak sınırlı talepler. Kimi talepler açıkça gerici, çoğu ise sistem içi güdük istemler. Bu, küçük burjuvazinin amorf isyanı, bir var oluş savaşı. Öte yandan nesnel şartlar, öznel yanılsamalardan bağımsız olarak, hareketi daha ileri gitmeye, daha kesin karşı karşıya gelmeye zorlayacaktır.

Eylem kapısından girerken sahip oldukları düşünce ve taleplerle eylem sürecinde üstlenecekleri görevlerin uyuşmazlığı, tekellerin boyunduruğuna genel isyana dönüşmek zorunda kalacaktır. Daha şimdiden Belçika’ya sıçrayan hareket, bu dinamiği gözler önüne sermeye başladı bile.