2018’i sokaklarda karşılayan İran halkı, son haftalarda yine meydanlarda.
Susuzluk ve elektrik kesintileri, kuraklık, sınır kapılarının kapanması, kolberlerin katledilmesi, ticaretin durması, yoksulluk, ekonomik kriz son aylarda yaşanan eylemlerin gerekçeleri oldu.
Eylemleri esnaf ve sınır ticareti ile uğraşan halk başlatmış olsa da, taksi şoförleri ve işçiler katıldı ardından. Ve kadınlarla gençler de sokaklarda yerlerini aldılar.
29 Temmuz’u 30 Temmuz’a bağlayan gece Tahran yakınlarındaki Kerec’de bir çok noktada protesto eylemleri yapıldı. Dini bir okulun kapıları kırıldı ve yakılmak istendi. Paramiliter besic güçleri ve devrim muhafızları gençlere saldırsa da, gençler saldırıları püskürterek ilerledi, motosikletleri ateşe verdi. Kerec’de sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
İsfahan merkezli protesto eylemleri, 2 Ağustos günü Şiraz, Meşed, Şahin Şahr, Necef Abad, Ahvaz, Arak, Kerec, Tahran ve diğer bir çok kente daha yayıldı. Yabancı medyanın İran’daki protesto eylemlerini izlemesi yasak olduğundan, bu eylemlerin haberleri sosyal medya üzerinden yayılıyor. Ahvaz’da sokaklara çıkan geçler “Düşmanımız burada, ama Amerika olduğu yalanını söylüyorlar”, “Halk yoksul, mollalar ise tanrılar gibi yaşıyor” diyorlar.
Tahran’da Veliyê Asr Meydanında toplananlara devrim muhafızları saldırırken, “Kahrolsun Hamaney”, “Kahrolsun diktatör” sloganları yükseliyor, çöp konteynerları ateşe verildi. Necef Abad’da kadınlar “Suriye’de savaşı beslediler ama gençlerimizi yok ettiler” diyor, gençler ise “Baskılar işlemeyecek, ayaklanma devam edecek” sloganlarını haykırıyor. Şiraz’da ise “Mollalar defolun” diyen eylemcilere polis gaz bombaları ile saldırdı.