Sudan Komünist Partisi'nin ait olduğu koalisyon, “Müzakere yok, uzlaşma yok, iktidar paylaşımı yok” sloganı altında 7-8 Kasım'da ulusal grevler ve sivil itaatsizlik eylemleri düzenleneceğini duyurdu ve sivil bir hükümetin tam sivil yönetimle Sudan'a liderlik edene kadar kitlesel protestolar düzenleme sözü verdi. Koalisyon, sivil grupların 25 Ekim darbesini gerçekleştiren orduyla yeniden iktidar paylaşımına dönmelerine yönelik uluslararası destekli bazı girişimleri de kesin olarak reddetti.

[Sudan Komünist Partisi Merkez Komitesi Sekreterliği'nin aşağıdaki 3 Kasım tarihli açıklaması, 4 Kasım'da partinin Twitter hesabında yayınlandı. Hafif değiştirilerek çevrildi.]

Komünist Parti Merkez Komitesi Sekreteri, siyaset sahnesindeki gelişmeleri sıkıca takip ederken, 30 Ekim'de başkentte ve Sudan'ın diğer şehirlerinde ve dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın darbeye karşı sokaklara çıkmasına yol açan kahramanlık ve cesareti övdü. Salih darbeye karşı gerçekleşen eylemlerde hayatını kaybedenleri anarken, katliamlardan sorumlu suçluların adalet önüne çıkarılması ve cezalandırılması gerekliliğine inandıklarını belirtti. Salih “Ayrıca eylemlerde yaralananlara da acil şifalar diliyor, tüm tutukluların serbest bırakılmasını talep ediyoruz” dedi.

30 Ekim gösterileri, kitlesel taleplerin çıtasını darbeye karşı çıkmanın ötesinde, demokratik bir sivil hükümet kurarak devletin tümden yeniden yapılandırılması çağrısına değin yükseltti.

25 Ekim darbesiyle kendini gösteren kriz, geçiş iktidarının sivil ve askeri tarafları arasındaki ilişkinin kırılganlığına ışık tuttu. Karşı tarafın bu çabaları, son [örneği] yakın zamanda tanık olduğumuz mevcut darbe, kitle hareketinin yükselişini ve şanlı Aralık Devrimi'ni durdurmaya ve engellemeye çalışıyor.

Artık tüm girişimler ve yerli ve yabancı uzlaşma komiteleri, yapısal ve resmi teklifler (şundan ve bundan oluşan bir Egemenlik Konseyi, şundan ve bundan oluşan bir Güvenlik ve Savunma Konseyi vb.) sunmaya odaklanmış durumda.

Gerçek şu ki, tüm bu girişimler ve komiteler, halkın istediği gerçek değişimi reddederek, [darbe öncesinin] askeri ve sivil geçiş [kuvvetlerini] geri getirmek etrafında dönüyor.

Bu senaryoların başarısı, darbenin yarattığı gerilim durumunu uzatacak ve şiddetlendirecek ve Sudan krizinin temelinde yatan nedenlere yönelik ulusal çapta bir çözüm sunmayacaktır.

Sudan Komünist Partisi olarak, darbeye karşı çıkıyor ve Sudan halkını, yeni bir siyasi vizyona sahip ulusal demokratik bir alternatif bulmak, tüm silahlı grupların dağıtılması ve askeri kurumlarda reform yapılması gibi kilit konuları ele alan anayasal deklarasyonu oluşturabilmek amacıyla darbeye karşı çıkmak için grevler ve her türlü güçlendirilmiş direnişle desteklenen sivil itaatsizliği sürdürmeye çağırıyoruz.

Sınırları, halkı ve Anayasayı korumak için bir savaş doktrinine göre birimleri yeniden yapılandırılan ve rehabilite edilen birleşik, profesyonel ve ulusal bir ordu oluşturmak amacıyla kiralık çeteler dağıtılmalı. Böylece halk ordusunun ve diğer düzenli kuvvetlerin, demokratik ülkelerde olduğu gibi sivil komuta altında olması sağlanmalı.

Bu ancak Sudan devrimini bünyesinde barındıran tamamıyla sivillerin otoritesi altında olan bir halk iktidarı ile gerçekleştirilebilir.

Sudan Komünist Partisi MK Sekreterliği

3 Kasım 2021