Otuz iki mücadele yılını geride bırakan Türkiye ve Kürdistan'ın devrimci komünist partisi, TKEP/Leninist yeni mücadele yılına devrim ve iktidar için mücadelenin her bakımdan olgunlaştığı koşullarda giriyor.
TKEP/Leninist Merkez Komitesi, bugün Türkiye ve Kürdistan devrimci öncü işçilerine hitaben bir açıklama yayınlayarak ayaklanma ve devrime çağırdı.
“Tarihin bir dönüm noktasından, bir kırılma noktasından geçiyoruz. Emperyalist-kapitalist sistem derin bir kriz içinde, tam bir çöküş yaşıyor. Dünya işçi sınıfı ve emekçi yoksul halklar her yerde kapitalizme, burjuva egemenliğe, kapitalist üretim biçiminin kendilerini ittiği dayanılmaz yaşam koşullarına isyan halinde. Devrimci durum, devrime uygun koşullar her yerde olgunlaşıyor.
Saflarında açlık, yoksulluk, işsizlik kol gezen işçiler, emekçiler, yoksul kitleler, ezilen halklar kurtuluş yolu arıyorlar. Dinci faşist iktidardan, onunla cisimleşen bu düzenden kurtulmak istiyorlar. Açlık ve sefaletlerine son vermek istiyorlar.” denilen açıklamada da çözüm şöyle dile getiriliyor:
“Bütün bu acılara, yaşamı çekilmez hale getiren bu düzene, bu düzeni ayakta tutan her şeye son vermek mümkün. Kurtuluşun yolu var! TKEP/Leninist, iki ülkenin işçi sınıfına, emekçilerine, yoksul kitlelerine bu yolu gösteriyor. Bu yol, devrim yoludur! Bu yol, devrimle bütün iktidarı ele geçirmektir!
İki ülkenin emekçi sınıflarını, yoksul kitlelerini, bu sömürüden, bu yıkımdan, bu açlık ve sefaletten, bu dayanılmaz acılardan ancak ve sadece bir devrim kurtarır. Yaralarımızı sadece bir devrim sarabilir. Burjuvazinin egemenliğini yıkacak; bütün iktidarı emekçi halkların eline verecek bir devrim. Emekçilere, yoksul halklara, acı çeken ezilen kitlelere gereken budur.”
Açıklama şöyle devam ediyor:
“Devrim mümkün, bütün iktidarı bir devrimle ele geçirebiliriz. Emekçi kitlelerin, ne muazzam bir devrimci enerjiye sahip olduklarını, burjuvaların bu enerjiden nasıl bir korkuya kapıldıklarını 2013 Haziran Halk Ayaklanmasında gördük.
‘Tamam devrim gerekli ama şimdi değil; şimdi seçime, sandığa gitmeliyiz’ diyenler emekçi sınıfları, devrimin toplumsal güçlerini burjuvazi hesabına kandırıyorlar. Böyleleri, emekçi sınıfların sahip oldukları devrimci enerjiyi sandığa gömmeye, seçimlerde heba etmeye çalışıyorlar.
Seçimlerden, sandıktan, parlamentodan bizim yararımıza en ufak bir şeyin çıkmadığını ve çıkmayacağını tüm yaşamımız boyunca fazlasıyla öğrendik. İktidar elimize geçmedikçe elimize geçecek hiçbir şey güvencede değil, hiçbir şey kalıcı değil, hiçbir şeyin garantisi yok. Çünkü, iktidar onlarda kaldıkça elimizdeki her şeyi geri almak için onların, yani asalakların, burjuvaların, dinci faşistlerin elinde tepeden tırnağa silahlı güçler, polis, ordu, mahkemeler, zindanlar var.
Bu yüzden, iki ülkenin emekçi sınıflarını, yoksullarını seçime/sandığa çağıranlara karşı uyanık olmak devrimci öncü işçilerin görevidir. İki ülkenin emekçi sınıflarını, yoksul kitlelerini bu konuda uyanık tutmak devrimci öncü işçilerin sorumluluğudur! (...)
Türkiye ve Kürdistan'da devrim, bilinmez bir geleceğin değil, bugünün sorunudur. Devrim, artık pratik bir mesele haline gelmiştir; devrim günceldir. Bugünün acil, yarına ertelenemez görevi, devrime hazırlanmak, iki ülkenin devrimci toplumsal güçlerini devrime hazırlamak onlara bu yolda öncülük etmektir.”
Merkez Komitesinin açıklaması çağrıyla sonlanıyor:
“Bu görevi tam, eksiksiz biçimde yerine getirebilmek için gözünüz-kulağınız otuz üçüncü mücadele yılına giren TKEP/Leninist'te olmalı. Çünkü, tam, kesin ve gerçek kurtuluşun yolunu gösteren parti TKEP/Leninist'tir. Çünkü sadece TKEP/Leninist bayrağı altında Devrim ve İktidar hedefine yürüyebiliriz.
Şimdi tek hedefimiz, TKEP/Leninist bayrağı altında Devrim ve Devrimci Halk İktidarı!
Şimdi Devrim Zamanı!”
NOT: Açıklama www.leninist.net sitesinden alınarak özetlenmiştir. Tamamını okumak için tıklayınız