Özgür Ülke Gazetesinin bombalanmasının ve gazeteci Ersin Yıldız’ın ölümsüzleşmesinin 24. Yılında Kadırga’da bulunan bina önünde anma töreni gerçekleştirildi. Özgür Ülkenin çizgisinden vazgeçilmeyeceği gerçekleri yazmaktan vazgeçilmeyeceği belirtildi.
İSTANBUL –İstanbul’da Fatih ilçesine bağlı Kadırga’daki Özgür Ülke Gazetesi'ne yapılan bombalı saldırı ve gazeteci Ersin Yıldız’ın ölümsüzleşmesinin yıldönümünde, gazete binası önünde anma gerçekleştirildi.
Kadırga’da bulunan Özgül Ülke gazetesi binası iktidarın talimatıyla 3 Aralık 1994 yılında bombalanmış, 23 kişi yaralanmış, gazeteci Ersin Yıldız ise hayatını kaybetmişti.
Kadırga'daki binanın önünde "Özgür Basın Susturulamaz" yazılı pankart açılarak Ersin Yıldız’ın ve yaşamını yitiren basın emekçilerinin fotoğrafları taşındı. Anmaya HDP ve HDK üyeleri ile çok sayıda gazeteci katıldı.
“Özgür Ülkenin Bombalanması MGK Kararıydı”
Yaşamını yitiren gazeteciler için yapılan saygı duruşunun ardından Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi emekçisi Reyhan Hacıoğlu basın metnini okudu.
Özgür Ülke Gazetesi'nin 23 yıl önce bombalandığını hatırlatarak, "Bu katliam girişiminde 23 arkadaşımız yaralanmış, Ersin Yıldız arkadaşımız ise şehit düşmüştü. Ancak, bugüne kadar ne failler bulundu ve ne de gerçek anlamda bir hukuksal yargı süreci başlatıldı. Oysa tüm dünya biliyor ki, Özgür Ülke Gazetesi'nin susturulması MGK kararıydı. Dönemin başbakanı Tansu Çiller imzalı 'gizli ibareli' belgeyi, yine Özgür Ülke bombalanmasından iki hafta sonra sayfalarına taşıdı" dedi.
“Bertaraf Edilmesi Emri Verilmişti”
AİHM Türkiye'yi mahkum etse de bugün olduğu gibi özgür basın üzerinde devletin baskı politikalarının farklı şekillerde devam etmekte olduğunu belirten Hacıoğlu, "Özgür Ülke'nin adı verilerek, 'Bölücü ve yıkıcı faaliyetlere destek verecek şekilde yayın yapan yayın organlarının faaliyetleri son günlerde devletin bekası ve manevi değerlerine açıkça saldırı şeklini almıştır. Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne yönelik bu önemli tehdidin bertaraf edilmesi maksadıyla Adalet Bakanlığı'nca bu kadar suç duyurusu olmasına rağmen hukuken etkili bir şey yapılamamasının nedenlerinin belirlenerek, giderici önlemlerin alınması gerekmektedir' denmişti. Ve 'bertaraf' emri verilmişti. Özgür basına dönük kararlaştırılan bu saldırı, buradaki merkezi ve Cağaloğlu'ndaki idare binası ile Ankara bürosunun bombalanması şeklinde gerçekleşti. Halbuki gazete bölgedeki hak ihlalleri, köy boşaltmaları, yargısız infazları ve kirli ittifakları deşifre ediyordu. Gazetenin her bir sayfası adeta bir vesika, bir delil niteliğindeydi" ifadesini kullandı."
“Gerçeklerden Asla Taviz Vermeyeceğiz”
Hacıoğlu, özgür basın çalışanları olarak bu suçların kaydını tutmaya devam ettiklerini söyledi. Ersin Yıldız şahsında Özgür Ülke Gazetesi'nin soylu geleneğiyle mücadele eden, yaşamını yitiren onlarca arkadaşlarını büyük bir minnet ve şükranla belirten Hacıoğlu, "Yaşam ve mücadele değerlerine bağlı kalarak, özgür basının gerçeklerden taviz vermeyen özgürlük çizgisinin takipçisi olacağımızın sözünü yineliyoruz" dedi.
“Asla Vazgeçmeyeceğiz”
24 yıl önce yaşanan olaya ilişkin ise gazeteci Hüseyin Aykol, "O gün binayı gördüğümde 'tamam bu sefer bitti, bundan sonra olmayacak' dedim. Böyle bir binayı bir daha yapamayacaklarını düşündüğünü fakat ertesi gün gazetenin “Sizi de Yakar” manşetiyle çıktığını hatırlattı Binanın bombalanmış halini görünce "Tamam bir daha çıkmayacak" dediği için özeleştiride bulundu. Bugün aynı kararlılıkla gazeteciliği sürdürdüklerini ifade eden Aykol, "Asla vazgeçemeyeceğiz. Yeter ki siz gazetemizi okumak isteyin" diye vurguladı.
“Gazeteye Yapılan Saldırı Topluma Karşı İşlenen Suçtur”
HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu gazeteye yapılan saldırının doğrudan topluma işlenen bir suç olduğunu kaydetti. Bugün bir kaç gazete dışında halkın haber alabileceği gazete kalmadığını dile getiren Hamzaoğlu, "Biz bugün bu saldırıyı protesto ediyoruz. Hafızamızı koruyoruz ve özgür basın susmayacak diyoruz" ifadesini kullandı.
Konuşmaların ardından bombanın patlatıldığı yere karanfiller bırakılarak anma sona erdi.