Tutuklu Cumhuriyet gazetesi çalışanları ve tutuklu avukatlar için Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Yayın Danışmanı ve yazar Kadri Gürsel, muhabir Ahmet Şık ve muhasebe çalışanı Emre İper’in tutuklu olarak yargılandığı dava, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.
25 Eylül günü görülen duruşma öncesi tutuklu Cumhuriyet gazetesi çalışanları ve geçtiğimiz gün tutuklanan ÇHD üyesi HHB’li avukatlar için Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı.
“Gazetecilere Özgürlük”, “Herkes İçin Adalet” ve “Savunmaya Özgürlük!” pankartlarının açıldığı eylemde ilk olarak Cumhuriyet Davası Koordinasyonu adına basın açıklamasını Cumhuriyet Gazetesi Sorumlu Yazı işleri Müdürü ve DİSK/Basın-İş Başkanı Faruk Eren okudu, ilk duruşmada iddianamenin çökmesine karşın hâlâ 5 kişinin Cumhuriyet davasında tutuklu olduğunu belirtti. 160'ı aşkın gazetecinin tutuklu olduğu Türkiye'nin gazeteci hapishanesine döndüğünü ifade eden Eren, “Haber vermek, haber almak ve haber olmak haktır. Basın özgürlüğü önündeki engellere son verilsin. Gazetecilere özgürlük” sözleriyle açıklamayı sonlandırdı.
Ardından da avukat örgütleri adına Çağdaş Hukukçular Derneği’nden Av. Yaprak Türkmen tarafından basın açıklaması yapıldı.
Bir yıldır süren OHAL ve KHK saldırılarının teşhir edildiği açıklamada, direnen herkesin gözaltı ve tutuklama saldırısına maruz kaldığı belirtildi; Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın da 201 gündür açlık grevinde oldukları hatırlatıldı. Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının da Nuriye ve Semih gibi komplo ve siyasi karar ile tutuklandıkları vurgulandı. Son olarak da HHB'li avukatlara yönelik baskın ve tutuklama saldırısı teşhir edildi. 14 avukatın tutuklanması ve 9 gün boyunca polis tarafından sistematik işkenceye uğraması kınanarak “Avukatlar sadece mesleklerini inandıkları şekilde icra etmeleri ve Nuriye ve Semih'in avukatlığını yapmaları sebebi ile tutukludur” denildi.
Savunmaya yönelik saldırıların sonlandırılması, tutuklu avukatların serbest bırakılması talepleri dile getirilirken direnenlerin avukatlığını yapmaya devam edecekleri ve Nuriye ile Semih'in avukatlığını sürdürecekleri vurgulanarak açıklama sonlandırıldı.
Açıklamalarından ardından avukatlar meslektaşlarının tutukluluğuna itiraz için adliyeye girdi.
Bu esnada dinci-gerici Ahsen TV'nin muhabiri şov ve propaganda yapmaya çalıştı. Tepki gösterilmesi üzerine şovunu tekbirle sürdürdü. Uzun süre izlemekle yetinen polis ise bir süre sonra gerici muhabiri korumaya alarak Akreple uzaklaştırdı.