Açlık grevindeki eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın 14 Eylül'deki duruşması öncesi, 12 Eylül günü gözaltına alınan 16 avukatı, 9 günlük gözaltının ardından mahkemeye çıkarılarak tutuklandı.
Halkın Hukuk Bürosu’na üye 16 avukat, “Nuriye ve Semih”i savunma suçlamasıyla evleri, büroları basılarak gözaltına alındılar. Ama avukatların “suç”ları bundan daha fazla idi. Polisin öldürdüğü Dilek Doğan ve Berkin Elvan, uyuşturucu çetesinin öldürdüğü Hasan Ferit Gedik davalarına bakmaları, Sur, Cizre, Silvan, Reyhanlı, Soma ve Ermenek ile ilgili heyet oluşturmaları da dava dosyalarında yerini aldı.
Avukatlar Behiç Aşçı, Barkın Timtik, Ebru Timtik, Aytaç Ünsal, Naciye Demir, Ezgi Çakır, Süleyman Gökten, Didem Baydar Ünsal, Ayşegül Çağatay, Şükriye Erdem, Engin Gökoğlu, Özgür Yılmaz, Ahmet Mandacı, Yağmur Ereren, Zehra Özdemir, Aycan Çiçek 20 Eylül günü önce Çağlayan Adliyesi’nde savcılığa çıkarıldı, ardından tutuklanma talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.
Ve burjuvazinin “adalet” sistemi, Ahmet Mandacı ve Ezgi Gökten’i serbest bırakırken, Didem Baydar, Şükriye Erden, Ayşegül Çağatay, Ebru Timtik, Aytaç Ünsal, Zehra Özdemir, Yağmur Ereren, Engin Gökoğlu, Süleyman Gökten, Aycan Çiçek, Naciye Demir, Behiç Aşçı, Barkın Timtik ve Özgür Yılmaz’ı tutuklayarak cezaevine gönderdi.
İşten atarak, gözaltına alarak, işkence yaparak, katlederek yıldıramadıkları bir halkın avukatlarını, tutuklayarak aska yıldıramazlar. Göstermelik mahkemeler ve kararlar, halkları korkutmaktan çok, öfkelerini daha da biliyor. Ne kadar saldırdığınız önemli değil bay burjuvazi, yıkılacaksınız…