İstanbul Kartal'da düzenlenen “Laik, Bilimsel, Anadilde Eğitim Mitingi”nde bir araya gelen binlerce yurttaş, devletin gerici ve asimilasyona dayalı eğitim politikalarını protesto etti.
Miting öncesinde Kartal Ahmet Şimşek Koleji önünde toplanan kitle, buradan miting alanına doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş kolunun en önünde “Geleceğimize Sahip Çıkıyoruz. Eşit, Parasız, Bilimsel, Anadilde Eğitim” yazılı pankart taşındı.
Mücadele Birliği'nin de katıldığı mitinge “Halklar Devrimle Özgürleşecek” pankartı açtı.
Dağıtılan Mücadele Birliği gazetesine ve Devrimci Öğrenci Birliği’nin bildiri ve kuşlamalarına mitingde yoğun ilgi vardı.
HDP ve CHP’li milletvekillerinin, sendikaların, meslek örgütlerinin, siyasi parti ve sosyalist örgütlerin katılımıyla gerçekleşen yürüyüşte, işlerine geri dönebilmek için 193 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek sloganları atıldı, HDP Eş Genel Başkanı Yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğrul’un cenazesine yapılan faşist saldırı protesto edildi.
Mitingde ilk sözü Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan aldı. Kitleyi, “Geleceğimizi, çocuklarımızı, protokollerle Ensarlara, karanlığa teslim etmeyeceğiz diyenlere merhaba” diyerek selamlayan Aydoğan, Eğitim Sen’li öğretmenler olarak eşit, parasız, laik, bilimsel ve anadilde eğitim mücadelesi verdiklerini vurguladı. Çocuklara onurlu bir gelecek bırakma mücadelesi veren Eğitim Sen’li öğretmenler ve KESK’liler olarak her darbe döneminde olduğu gibi yine faşizmin hedefinde olduklarını belirten Aydoğan, “Darbeye ‘Allah’ın lütfu’ diyenler, ellerine geçen bu ‘lütfu’ bizleri ihraç ederek, açığa alarak, tutuklayarak, sürgün ederek hayata geçiriyor” dedi.
KHK ihraçlarına karşı 193 gündür açlık grevinde olan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya selam gönderen Aydoğan, “Biz Eğitim Sen’li öğretmenler olarak çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakma mücadelesine devam edeceğiz. Cihadın değil bilimin, felsefenin, evrimin müfredatına sahip çıkacağız. Protokol adı altında okullarımıza giren cemaatlere karşı öğrencilerimize sahip çıkacağız. Kindar nesil çağrısına karşı özgür bir nesil yaratmak için geleceğimize sahip çıkacağız. Çocuk yaştaki evlilik ve çocuk işçiliğine karşı aydınlığa sahip çıkacağız” diye konuştu.
Mitingde Alevi kurumları adına söz alan Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Muhittin Yıldız, “Biz Aleviler bu memleketin her daim barış dili olduk, nefesi olduk, vicdanı olduk. Bu nedenle kimsenin ötekileştirilmediği; dilinin, inancının, dininin, cinsiyetinin yok sayılmadığı bir gelecek için her türlü asimilasyona karşı duracağımızı buradan beyan ediyoruz” diye konuştu. Devletin inançlardan, ibadetten elini çekmesini isteyen Yıldız, devlet okullarının her inanca, dile, renge, topluluğa eşit hizmet veren bilim yuvaları olması gerektiğinin altını çizdi.
Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un cenazesine yapılan ırkçı-faşist saldırıyı lanetleyen Yıldız, “Hatun ananın hakka yürümesinden sonra yaşananlar, insanlık adına utanç vericidir” dedi. AKP ve Saray’ın ülkeyi karanlığa götürdüğünü; ırkçı, tekçi, İslamcı faşist bir rejim uyguladığını, eğitimde adaletin olmadığını Alevi kurumları olarak defalarca dile getirdiklerini hatırlatan Yıldız, “Yeryüzü hakkın ve aşkın yüzü oluncaya dek mücadeleyi sürdüreceğiz” diye konuştu.
Yağmur ve Onur adlı gençler çıkarak okudukları bildiriyle nasıl bir eğitim programı istediklerini anlattı. Bildiride şu ifadelere yer verildi:
“Irkçı, şeriatçı, cihatçı, dinci ve gerici eğitim programına hayır demek için yan yana geldik. Gericiliğe karşı bilimi, tekçiliğe karşı birlikte yaşamı istiyoruz. Eşit, bir arada, kardeşçe kendi anadilimizde eğitim görmek istiyoruz. Devletin inançlardaki tekçi tutumuna ve zorunlu din dersine son verilmesini istiyoruz. İnancımıza, siyasi düşüncemize müdahale edilmesin istiyoruz. Bilim dışı öğretim programlarını okullarımızda istemiyoruz. Seçmeli ders dayatmasının sonlandırılmasını mescit yerine laboratuvar, kütüphane, müzik ve resim atölyesi açılsın istiyoruz. Cemaat ve tarikatların okullarımıza girmesini istemiyoruz. İmam hatipe gitmek zorunda bırakılmak istemiyoruz. Herkese parasız eğitim istiyoruz. Daha iyi şartlarda eğitim almak için Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan bütçenin daha fazla olmasını istiyoruz. Yarış atı gibi kullanılmadığımız, gelecek hayallerimizi 3 saatlik sınavlarla sınırlamayan bir eğitim istiyoruz. Öğretmenlerimizin işe iadesini istiyoruz. Laik, demokratik, bilimsel ve ana dilde eğitim müfredatta yerini alana kadar okullarımızı savunacağız. Karanlığa teslim olmayacağız.”
Miting esnasında Dihaber basın emekçileri Devrimci Öğrenci Birliği'nden bir öğrenci ile röportaj yaptı. “Müfredat değişikliği ile ilgili ne düşünüyorsun, ne yapılmalı” sorusunu sordu. DÖB'lü öğrenci ise: “Yapılan müfredat değişikliği tamamıyla bilimsellikten uzaktır. İlk önce müfredatta evrim teorisi kaldırıldı, daha sonra müzik derslerinin tamamıyla içeriğini boşalttılar yerine ilahiler ve salavatlar getirildi. Bu iktidarın tamamıyla dinci-gerici bir nesil yaratmak istediğinin kanıtıdır.
Bu sistemin bir parçası olan eğitim sistemi de bu düzen içerisinde bilimsel, anadilde, parasız olamayacaktır. Bilimsel, anadilde, parasız eğitim ancak sosyalizmle birlikte gelecektir. Gençlik sosyalizm için, devrim için mücadele etmelidir" dedi.