Gitti Sapmadan1

devirdiğimiz onca günün ardından

çekip gidersem

hiç umduğunuz anında kavganın


sadece kısa sözcükleri dilleyiniz

elleriniz ve hıncınızı

konuşturun...

bizi anlayanlara selam

güler yüzümün dimdik yüreğinden.

bizi anlamayanlara deprem gerçeğimizin

sarmaşlamasıyla merhaba

diyen çıkacaktır başka başka akıllarınca

geçin onları geçin

gerçek sadece devrime inanmaktır

ve tüm çabanın devrime adanmasıdır bilin...

yalnız şunu dilleyenler haklıdırlar

yaşamı, savaşı

ve sevdayı

büyütmeye gelmişti...

hepsinden yapabildiğince yaptı

ve gitti sapmadan.

                              03.02.1996
                              Rasim Oktar

 

23 Eylül 1996'da bir trafik kazasıyla ayrıldılar aramızdan Aynil ve Rasim yoldaşlar.

Onları tanıyan az sayıda yoldaşların anlatımlarını okurken görüyoruz ki, birini anlatırken diğerini de anlatıveriyor hemen. Birbirinden ayırmadan. Tıpkı mücadelede ve ölümde ayrılmayışları gibi.

Ne zaman onları, ölümsüzlüğe uğurladığımız yoldaşlardan birini anlatmaya çalışsak, sözcükler eksik kalır biliriz. Donuklaşır sanki sözcükler... Aynil yoldaşı, aynı zamanda Rasim yoldaşı anlatan satırları okuyunca, onların en önemli özelliklerinin devrime olan sarsılmaz inanç ve bağlılıkları olduğunu görüyoruz. Tamamen kopan ilişkileri yeniden kurmak için gösterdikleri çaba bile bu inanç ve bağlılığın bir göstergesi. Devrimci mücadeleye 90'lı yıllarda katılan Aynil ve Rasim yoldaşlar kızları Ekin Su ile birlikte birçok zorluğa rağmen hep en önde olmuşlar. Rasim yoldaş 2 dönem üst üste Çanakkale İHD Başkanı, Aynil yoldaş ise Tüm-Bel-Sen Çanakkale Şube Başkanı olarak çalışmalarını sürdürmüşlerdi.

Onları anlatan yoldaşımız onlar için, "bilinen klasik sendika ya da dernek yöneticisi olmadılar hiçbir zaman yoldaşlar, çünkü onlar birer kitle önderiydiler" diyor.

96 Ölüm Orucu sürecinde ailelerle paylaşımları, Çanakkale halkını zindanlardaki mücadele ile dayanışma göstermesi için uğraşı yoldaşların yarattığı bir başka değer. Çanakkale zindanındaki Ayça İdil Erkmen'in ölümsüzleştiği haberini alan Aynil yoldaş, daha önce çalıştığı belediyenin, anaons merkezine gidip mikrofonu alarak, tüm Çanakkale halkını bu ölümsüz savaşçının Çanakkale'den uğurlanması sırasında yapılacak törene davet etmiş ve ardından tutuklanmıştı. Yaklaşık 1 ay kadar zindanda kalmış, çıkınca da "nerede kalmıştık" diyerek yeniden işe koyulmuştu. Ancak çok sürmemişti Lapseki'den Çanakkale'ye dönerlerken bir trafik kazasında2 hem Aynil yoldaş hem de Rasim yoldaş aramızdan ayrılmışlardı.

"Yolumu net ve inançla seçmenin onurunu yaşıyorum. Ve bu süreçte büyüyor, insan olduğumun onurunu taşıyorum" diyordu Rasim Yoldaş babasına yazdığı mektupta.Onların en önemli özelliklerinin devrime olan sarsılmaz inanç ve bağlılıklarıdır.Onları yenilmez ve ölümsüz kılan da budur. Cesaret, bilinç yoldaşlara ve partiye olan güven de şüphesiz çok önemliydi onlar için. Bizler de bununla devam edeceğiz yola. Biz de aynı yolu birlikte yürümenin ve yolumuzu net ve inançla seçmenin onurunu taşıyoruz.

 

1Rasim Oktar'a ait şiirin başlığı aynı zamanda onu ve Aynil Yoldaş'ı anlatan yazının başlığı olarak da kullanılmıştır.

2Bu kazadan kısa bir süre önce her iki yoldaşın da polislerce açıktan tehdit edilmesi bu trafik kazası ile ilgili kafalarda soru işretleri yaratmıştır.