Sivas'ta 2 Temmuz 1993 tarihinde Madımak Oteli'nde yanarak yaşamını yitirenler yürüyüş ve Sarıgazi Cemevi'nde yapılan etkinlikle anılarak katliamlar protesto edildi.


İSTANBUL - 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta Alevi halkının düzenlediği Pir Sultan Abdal Şenlikleri'ne giden ve Madımak Oteli'nin dinci faşistler tarafından ateşe verilmesi nedeniyle yanarak hayatını kaybeden 33'ü sanatçı ve aydın 2'si otel çalışanı olmak üzere 35 kişi, Sarıgazi halkı tarafından Demokrasi Caddesi'nde yapılan yürüyüşle anılarak katliam protesto edildi.

Sivas ‘93 Unutmadık”

Sivas Katliamının 26. yılında Sarıgazi halkı Alevi oldukları için Pir Sultan Abdal Etkinliklerine giden aydın ve sanatçılara saldıran ve Madımak Oteli’ni ateşe veren dinci faşisleri ve onları koruyan devleti protesto etmek ve 2 Temmuz 1993’te yanarak yaşamını yitiren aydın ve sanatçıları anmak için 30 Ağustos İlköğretim Okulu önünde saat 18.30’da toplanmaya başladı. Sarıgazi’de aralarında Mücadele Birliği Platformu’nun da bulunduğu kurumlar ortak pankartlar ve hazırladıkları dövizlerle Sivas Katliamı’nda yitirilenleri andı.

“Bozuk Düzende Sağlak Çark Olmaz Sivas’93 Unutmadık Unutturmayacağız” yazılı ve üzerinde Sivas’ta yaşımını yitirenlerin fotoğraflarının bulunduğu bir pankart ile “Baskılara, Gericiliğe, Asimilasyona Geçit Yok Sarıgazi Halkı Bileşenleri” pankartı açıldı.

Sarıgazi halkı ellerinde Sivas’ta yaşımını yitiren sanatçı ve aydınların fotoğraflarını ve hazırladıkları dövizleri taşıdı. Sık sık yaşamını yitirenlerin isimleri söylenerek “Yaşıyor” diye anıldı ve sık sık "Sivas'ı Unutma Unutturma", "Sivas'ı Işığı Sönmeyecek", "Katil Devlet Hesap Verecek", "Faşizme Karşı Omuza", “Dün Maraşta, Bugün Sivas'ta Çözüm Faşizme Karşı Savaşta"
"Türküler Susmaz Pir Sultanlar Ölmez"sloganları atıldı.

 

Pankarta “Anmadan İsmini Çıkartan” Yazıp Protesto Ettiler

Yürüyüşte “Sancaktape Cemevleri ve Ocakları Platformu – Azizbaba Cemevi, Birlik Cemevi, Emek Cemevi, Güvenç Abdal Cemevi, Hubyar Ocağı, Sarıgazi Cemevi -Anmadan İsmini Çıkartan Cemevi,Taşdelen Cemevi Üryan Hızır Ocağı, Yenidoğan Cemevi, Yunus Emre Cemevi” yazılı pankart dikkat çekti.

2 Temmuz Sivas Katliamı’nın yıldönümünde birlikte etkinlik yapmak üzere Sancaktepe ilçesindeki siyasi kurumlar ve Alevi kurumlarının karar aldıkları fakat daha sonra Sarısaltık Cemevi’nin anmada ve pankartta da isminin olmasını istemediğini belirtmesi üzerine pankartın bu şekilde taşınarak Sarısaltık Cemevi’nin protesto edilmesine karar verildiği öğrenildi. Yürüyüş sırasında anma ve katliamı protesto eden sloganların arasında sık sık “Devletin Alevisi Olmayacağız” sloganlarıyla ismini yazdırmayan Sarısaltık Cemevi protesto edildi.

Demokrasi Caddesi girişine gelindiğinde burada bir dakikalık saygı duruşu yapılarak sloganlar atıldıktan sonra basın açıklaması yapıldı.

Kavganın Ateşinde Yananlara Selam Olsun”
“Sevdanın güzelliğinde canın cana hasretinde inançlı yürekleriyle kavganın ateşlerinde yananlara selam olsun! Yıl 1993, Günlerden 2 Temmuz, yer Sivas Madımak Oteli... 26 yıl önce Pir Sultan Abdal Anma Şenlikleri için bir araya gelen onlarca ilerici devrimci, aydın, yazar, Alevi inancına mensup yüzlerce insan, eğri zamanda doğru söz söyleyenlerin mirasını devam ettirmek için semaha durmuştu. Dili, inancı, kimliği, emeği yok sayılanlar Pir Sultan'ın direncini kuşanmaya gitmişti. Fakat kendinden olmayana yaşam hakkı tanımayanlar Sivas'ta bir kez daha iş başındaydı. Tıpkı Dersimde, Maraş'ta, Zilan'da, Çorum'da, Gazi'de olduğu gibi...” denilerek başlayan açıklamada Sivas katliamının öncesinden planlanarak hazırlandığının bir çok delili bulunmasına rağmen bu delillerin siyasetçiler, hükümetler, yargı ve meclis işbirliğiyle karartıldığı hatırlatıldı.

 

Katliamın Zaman Aşımı Olmaz, Hesabını Soracağız”

Sivas katliamı davalarının bilinçli bir şekilde uzatılarak zaman aşımına uğratıldığı belirtildi ve

“Ama biz unutmuyoruz. Onlarda unutmasın ki insan katletmenin zaman aşımı olmaz ve elbet bir gün hesabı sorulacak. Sivas Madımak katliamının ateşi gün geçtikçe harlanacak, gün geçtikçe öfkemiz büyüyecek” denildi.



Yarattıkları Krizi Aşamayıp Alevilere, Farklı İnançtan Olanlara Saldırıyorlar”

Ülkenin içinden geçtiği ekonomik krizle birlikte ezilen halk kitlelerini baskılamaya çalışan iktidarın, gerici ve kutuplaştırıcı söylevlerini her geçen gün arttırdığı, aşırı kar hırsı ile çıkardıkları krizi yönetemeyenlerin, geniş halk kitlelerine azgınca saldırmaktan geri durmayarak krizin faturasını yoksul emekçilere ödettiği, mazlum halkların savaşlarla kırımdan geçirildiği ve bu saldırılardan Alevi emekçilerinin de nasibini aldığı belirtilen açıklamada “Dün Sivas'ta katleden zihniyet bugün inanç alanlarımıza saldırırarak asimilasyon politikasıyla Alevi kültürü yok etmeye çalışıyor, okullarda din derslerini zorunlu yapanlar, eğitim sistemini tekçi, inkarcı, baskıcı, ötekileştirici ve aşağılayan zeminde yürütmeye devam ediyorlar” denildi.



Geleceği Bilimsel Demokratik Anadilde Eğitim Alan Gençler İnşa Edecek”

“Egemen sistemin verdiği eğitimin bilimsel bir niteliği olmazken toplumı iyice ayrıştırdığı, Cem evi-cami projesini yaratanların şimdi de okullarda Alevilik dersleri vereceklerini söyleyerek, bir kez daha Alevileri kendi inanç ve kültüründen uzaklaştırmayı hedefliyorlar. Bir kez daha, sorguıamayan, dindar ve kindar genç nesil yetiştirme hedefiyle davranıyorlar” denilen açıklamada,
özgür bir geleceği eşit, parasız, anadilde, bilimsel ve demokratik eğitim sitemi ile okuyan gençler inşa edebileceği vurgulandı.

Sırça Köşkleri Ellerinden Gidecek Diye Telaş İçindeler”

Her on metreye cami, imam hatip okulu, kalekol, hapishane inşa eden iktidarıın Alevilerin inanç alanı olan cem evlerine statü vermediği hatırlatılarak, 45 çocuğa tecavüz ile gündeme gelen ENSAR vakfı gibi vakıflara ve bir kereden bir şey olmaz diyen gericiliğe para aktarıldığını hatırlatılarak, “
Gün geçtikçe bizleri yoksulluğa, milyonlarca insanı açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edenier, kadına şiddeti, tacizi-tecavüzü meşrulaştıranlar, çocuk istismarını aklayanlar her geçen gün daha da azgınlaşarak saldırmaktadır. Dilin yasaklanmasına, inançların abluka altına alınmasına, kültürlerimiıin yok edilmesine, doğa katliamına ve talanına neden olanlar kendi sırça köşklerinin ellerinden gitmemesi için büyük bir telaşa içerisindeler. Beslendikleri gerici, katliamcı gelenekleri ile kendisinden olmayana yaşama hakkı tanımamaktadır” denildi.



Onların Estirdiği Rüzgarı Bizler Fırtınaya Çevireceğiz”
Alevilere, Pir Sultanlar, Nesimiler, Hallacı Mansurlar, Seyit Rızalar’ın baş eğmemeyi, zalimin karşısında dimdîk dürmayı öğrettiğini, Deniz'lerin Mahir’lerin, Mazlum’ların, İbrahim’lerin çeliğinin suyunu alanlar olarak ve katliamları asla unutmayacakları ve katliamcılardan hesap sormaktan vazgeçmeyecekleri belirtilerek “Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez Bizler haklılığımızdan aldığımız güç ile egemenlerin baskıcı, yok sayan politikalara boyun eğmeyeceğiz” denildi.

Basın açıklamasının ardından yine sloganlarla Sarıgazi Cemevi’ne gidilerek Sarıgazi’deki siyasetlerin ortaklaşa düzenledikleri, Alevi deyişleri, semah ve şiir ve konuşmalar ve sanatçıların söyleyecekleri ezgilerden oluşane etkinlik gerçekleştirildi.