Kale Kayış işçileri, 103 gündür çalıştıkları fabrikanın yakın bir noktasında bekleyişlerini sürdürüyorlar.
Silivri’nin havasının nasıl sert olduğunu bilenler bilir, soğuğun bıçak gibi kestiği günlerde “yeter artık” diyerek işçi sağlığı iş güvenliği tedbirlerinin alınması için işçiler üretimi durdurup dışarı çıktılar. Yaşamanın kuralları sertti bu işçiler için, hava şartlarının etkilemeyeceği kadar güç biriktirmişlerdi, öfke biriktirmişlerdi, arkadaş ölümlerinin ağırlığıyla patlamıştı isyanları.
140 üzerinde işçiyle başlayan bu mücadelede geriye dönenler olduğu gibi farklı iş yerlerinde çalışmaya başlamak zorunda olanlar oldu. Yine de yürüyüş devam etti. 103. günlerinde Kale Kayış işçileri fabrikaya biraz daha yaklaşarak önüne kadar geldiler. Haklarını ararken dostunu düşmanını tanıyan işçilerin karşısına askerler dikildi…
İkna çabaları, “gitmezseniz saldıracağız” tehditlerine kadar vardı. İşçilerin kararlı tavrı üzerine jandarma komutanı patronla görüşmek üzere fabrikaya girmek zorunda kaldı. İçeri girdiğinde elbette “patron fabrikada yok”tu ve müdürlerle görüştüğünü söyleyerek dışarı çıktı. Müdürlerin istediği “bir kaç gün mühlet” sözü ardından işçiler, 100 günü aşkın süredir çadır açtıkları alana döndüler.
Ağır iş kolunda çalışan işçiler en zorlu koşullarda çalışıyorlar. Yaşam ile ölüm arasındaki ayrım bu iş kolunda epey bir ince çizgide. İşçi sınıfının mücadeleden başka bir yolu yok ve bu yüzden birbirinden bağımsız birçok eylem örgütlüyor. Asıl mesele bu iletişim ve dayanışma ağlarını güçlendirmek, eylem ve hedefleri birleştirebilmek...
Kale Kayış İşçisi Yalnız Değildir
Yaşasın İşçilerin Mücadele Birliği